Tıp, hukuk, bankacılık -bunlar hayatı sürdürmek için gereklidir. Peki ya şiir, romantizm, aşk, güzellik? Bunlar ise uğruna hayatta kaldığımız şeylerdir!
Kitabı elime ilk aldığımda farklı bir duyguya kapıldım. Bunun sebebiyse meşhur “Vatan Şairimiz Namık Kemal”di. Hayranı olduğum bir yazardır “Namık Kemal”. Sürgün yıllarında son günlerini yaşarken elinde “Victor Hugo’nun Sefiller” kitabı varmış. Bu kitabı okurken gözlerini yummuş hayata. “Hürriyet Kasidesi” gibi devasa bir şiiri o zamanın
Kitap, okuma grubumuzun aralık ayı kitabı idi.Bence kısa sürede bitti.Ev,iş, vs.Kendi ortalamamın üzerine çıktım bence kesinlikle günlük sayfa sayısı olarak.Bunun en büyük nedeni de tabiki grup ve de kitabın akıcılığı idi.Kitabı, yazar, kitap bilgisi ve kendi yorumum şeklinde 3 parça halinde incelemeyi düşünüyorum.1700 sayfalık bi kitap.Doğal
Tıp, hukuk, işletme, mühendislik… bunlar asil meşgalelerdir ve hayatı sürdürmek için gereklidir. Ama şiir, güzellik, romantizm, aşk. Bunlar, hayatı, uğruna sürdürdüğümüz şeylerdir.”
Önce her incelememde olduğu gibi kitabın yazarında biraz bahsetmek istiyorum.
Alexandre Dumas , Fransız bir yazar.1805-1870 arasında yaşamıştır.Macera kitaplarında tam bir üstad.Eserlerinin 200 den fazla filmi yapılmıştır.Tiyatro ve gezi ile de ilgilenmiştir.100.000 sayfayı geçer onun tüm eserlerinin toplamının sayfa sayısı.Paris te Tarih Tiyatrosununda
Öncelikle yazardan bahsetmek istiyorum. Kitabın yazarı Charlotte Bronte. Yazar kendi hayatından bazı parçaları bu kurgu yoluyla bizlere aktarmakta. Yazarın kız kardeşi Emily Bronte'nin Uğultulu Tepeler klasiğini hepiniz duymuşsunuzdur. Bahsettiğim yazarlar üç kız kardeş, hepsi yazar ve o dönemde -yine- erkek egemenliği baskın görüldüğü için kendi kitaplarının okunmayacağı düşüncesiyle, takma erkek isimleriyle eserlerini yayınlamışlar. Kitabın konusuna gelirsek; aşk klasiklerinin baş yapıtlarından biri. Romantizm ve Viktorya Dönemi kendini baskın olarak gösteriyor. Adından da anlaşıldığı üzere baş karakterin ismi Jane Eyre ve bu karakterimiz zorluklarla, öksüz bir çocuk olarak büyüyor. Olayların ayrıntılarına girerek kitabın tadını kaçırmak istemiyorum ama Jane, Bay Rochester'in evine mürebbiyelik yapmak için gittiğinde; zorluklardan sonra gelen mutluluğu, aşkı burada bulur. Kitabın ana fikrine gelecek olursak; erkeklerin kadınlardan üstün olmadığını, kadınların ise gerekli durumlarda seslerinin çıkması gerektiğini, zorlukların üstesinden bazı güzel ve önemli tesadüflerin gelebileceğini, dış görünüşün hiçbir zaman önemli olmadığını, üzgün olduğumuz zamanlarda illa ki mutlu rolü yapmamız gerekmediğinin ve duygularımızı gizlemeyip açıklığa kavuşturduğumuzda bir şey kaybetmeyeceğimizi okuyucuya iyi aktarıyor. Benim gibi klasikleri seven biriyseniz, kesinlikle bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Jane EyreCharlotte Brontë · Martı Yayınları · 201331bin okunma
Lacan’a göre, bebeklerde “aynalama” adında bir evre vardır. Bir bebek
yaklaşık olarak bir yaşına kadar kendisini dış dünyadan ayırt edemez. Yani,
dış dünyadaki her şeyi kendisinin bir uzantısı sanır. Ne zaman ki bu bebek
bir aynanın karşısına geçsin, o zaman kendisini dış dünyadan ayırt etmeyi,
yani bir benliği olduğunu öğrenir. Burada Lacan’ın
Bazı kitaplar vardır okuyup bitirdikten sonra o kitabı çok beğenirsiniz ama o kitaplar da sizi etkisi altına o kadar kuvvetli alır ki sizin başka bir kitabı beğenmenizi adeta engeller, her yeni bir kitabın konusuna bakınca, sayfalarını açıp kokusunu içinize çekince ve kitaba başladığınızda size sürekli kendini hatırlatır ve bunlarla beraber de