Derde Deva Randevu 1' e kıyasla beklentimin biraz altında kaldı ama yine de muhteşem bir eser. Halide Edip Adıvar ve Agatha Christie ile ilgili bölümler en beğendiklerim arasında. Ayrıca Halide Edip Adıvar ın hayatını anlatan bir belgesel izledikten sonra kitapta da O' na rastlamam çok hoş bir tesadüftü.
Okuyacak olanları keyifli sohbetler bekliyor.
Dil Bir Toplumun Onurudur!!!
Unutulmaya, yasaklanmaya mahkum edilmiş bir dil.....
Kitap üç bölümden oluşur. Her üç bölümüde keyifle okudum.
Aslında tarihin gerçeklerini, kürtlerin her türlü baskiya, yasaklanmaya bire bir yaşadığını anlatiyor.
Kendi hayatının zorluklarını, çaresizliklerini, umutlarını, sürgün
hayatını, hastalığını, hapis hayatını ve roman
408 syf.
·
Not rated
Kitap, adının hakkını verenlerden. Geçmişe dönük bir yolculuk söz konusu ve bu yolculuk esnasında yanınızda Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman ve Mimar Sinan var. Fatih ile gemileri karadan yürütüp, Kanuni ile Mohaç Meydan Muharebesine katılıp, Mimar Sinan ile Süleymaniye Camii 'nin temelini atıyorsunuz. Tarihi gerçekleri ilk ağızdan öğreniyorsunuz. Dilinin yalınlığı ve akıcılığı kitabın bir diğer artı noktası. Tarihi merak edenlere tavsiye ederim.
Niyetim Ahmet Mithat Efendi'nin "Felatun Bey ve Rakım Efendi " romanına başlamaktı ancak hemen yanında Murat Menteş'in Derde Deva Randevu 'sunun 2. Cildi durmaktaydı. Önce elime aldım sonra sayfalarını biraz karıştırınca Ahmet Mithat Efendi, Hakan Karataş'ın çizimi ile öylece durmaktaydı karşımda. Hal böyle olunca öncelik bu kitap olmalı dedim.
Sorulara cevap bulmak mı, cevaplara soru bulmak mı daha zor? Bana göre verilen cevaplara sorular bulmak daha karmaşık. Murat Menteş bu işin üstesinden gelmiş doğrusu, hem de büyük bir ustalıkla ve yoğun bir araştırmayla. Hakan Karataş'ın çizimleri de çifte kavrulmuş lokum olmuş yanında.
Türkiyede olduğum dönemlerde Ot dergisinden okurdum denk geldikçe. Serinin 1. Cildini bulamamıştım alırken, kısmet olursa Türkiye'ye ilk gidişimde alacağım belki o zamana kadar 3. Sü de çıkar kimbilir.
13 üstat , 13 muhteşem söyleşi. Tek kelimeyle bayıldım...beğendiğim yerlerin altını çizmeye kalksam, çizgili kağıda yazılmış kitap olacaktı hiç çizmedim ama tekrar tekrar okudum birçok yerini.
Konfüçyüs'ten Halide Edip'e , Cemal Süreya'dan Umberto Eco'ya kimler yok ki...
Ne diyor Umberto Eco; " Hep huzur aradım ama hiçbir yerde bulamadım; bir kitapla çekildiğim köşeden başka' sanırım ben de dünden beri bu kitapla huzuru da, bilgiyi de buldum ve öğrenmeyi pekiştirdim köşemde...
Şimdi tüm kitabı buraya yazasım var ama en iyisi siz gidip alın ve çekilin köşenize okuyun...
Edebiyat ve Felsefeye doyacaksınız garanti...
Murat Menteş, Türk Edebiyatı'nın son döneminin en iyi yazarlarından biridir bence. Bu çalışmasını da beğenerek okudum. Bazı yazarlarla olan sohbetler diğerlerine göre çok yüzeysel gelse de sıkmadan devam etmenize vesile oluyor bir şekilde. Çok beğendiğim bölümler; Dostoyevski, Farabi ve Agatha Christie oldu. Hele ki Dostoyevski'nin çizimlerine bayıldım. Elinde baltasıyla Raskolnikov'u görmek mutlu etti niyeyse Ayrıca, Murat Menteş aslında yazarların, aynı konu hakkında birbirlerinden farklı düşüncelerine vurgu yaparken, zaman ilerledikçe kendileriyle olan çelişkilerini de bize çok güzel göstermiş. Insaniz sonuçta, sürekli değişiyor ve gelişiyoruz.
Para konusunda yazarların farklı soylemleri, Agatha'nin da konuyu kestirip atması çok hoşuma gitti. Ama hepsinin ortak bir noktası var; o da iyi insan olmak.
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, kitabın takdim kısmında, aslında bu çalışmayı başlangıçta bir roman olarak yayınlama fikrinden bahsediliyor. Acaba öyle olsa daha mi iyi olurdu diye düşünmeden edemedim. Yine de sevdim, size de tavsiye ederim..
#kitapyorum
#feriköymezarlığındarandevu
#barışuygur
#2020-24.kitap
#sayfasayısı 172
Daha önce okumadığım bir yazar olan Barış Uygur ile tanışmama vesile olmak için bu kitabı bana hediye gönderen arkadaşım Mustafa Ekin ' e teşekkürlerimi sunarım.
Kitabımız tam manasıyla polisiye ve dedektiflik üzerine.Yalnız yazarımız her detayı olanca içtenliği ve doğallığı ile kalemine yansıtmış.Kahramanımız Süreyya bey eski bir polis olmasına hani tabiri caizse elinden her işgelen ama yükünü tutamayan biridir.Sanki biryerlerde hep yanlışlar yapmıştır.Vurdumduymazlık vb.faktörleri bünyesinde bolcana barındırıyor.Aslında birazcık ta gerilim girseymiş işin içine 10 numara bir kitap çıkacakmış.Eksik puan verdiğimi düşünmeyin sakın.Aksine kitapları seriymiş hissiyatına kapıldım ve soluksuz okuduğum için bir araştırıcam diğer eserlerini.
Bir diğer karakterlerimizden Kemal Deren karısının bir anda kaybolmasıyla bir şekilde yolları birleşir.Ve devamında ne ilginçlikler olacağına okuyarak karar vereceğiz.Bunların içinde karısının sıradışı yaşamı da dahil tabii.Mutlu son olup olmadığını aşk ile sevginin gerçekten hakedilip edilmediğine tanık oluyoruz.Daha fazlası kitabımızda mevcut.sağlık ve esenlikler ile kitapla kalınız.
