Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

tuncay

tuncay
@ronitncc
Kulîlkê çavê te ronî Heye te Memê Alan Mirin jî wê li te bê Lê nexweşikbûn na!
122 syf.
·
Puan vermedi
Bilgeliğe ulaşmak için ufak bir adım
4 anlaşma kitabı bu kitap okumaya başladığından beri kendini arama çabasında olan insanlar için yapılmış bir kitabı benziyor burada genelde anlatılmak istenen olayların tamamı insanın kendi iç arayışını ve kendini bulma üzerine tasarlanmış bir kitap kitapta insanın öncelikle kendisini bilmen tanıma ve sevmesi yolculuğunu tamamlamasında önemli öncelik taşıyor bu nedenle bu kitapta bahsedilen konular insanın doğru kelimeleri seçerek dünyada kabul görmüş kanunlar çerçevesinin dışına çıkmasını sağlayan ve her zaman sevgi üzerine kurulmuş insanları severek kendini ve çevredekileri yücelten bir yapıt. Kitap 4 anlaşmadan bahsediyor o anlaşmaları yerine getirdiğinde kendi benliğinde dünyaya ve insanlara farklı bir bakış açısı getirmiş oluyorsun. Kitapta birkaç güzel hikaye var sevgi üzerine insanın iç yolculuğu üzerine yazılmış güzel bir eser
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311bin okunma
Reklam
122 syf.
·
Puan vermedi
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz
8.3/10 · 11bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
88 syf.
·
Puan vermedi
Şeriatçıyla Mücadelenin El Kitabı
Şeriatçıyla Mücadelenin El Kitabıİlhan Arsel
8.1/10 · 182 okunma
Reklam
Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgar dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: "Buradayım!" der.
Sayfa 51 - ÖtükenKitabı okuyor
tuncay
Bir kitabı okumaya başladı
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa
8.2/10 · 101,5bin okunma
Bil bakalım, "Üç yüz altmış sığırcık, on iki boğa ve iki inek, yarısı siyah, yarısı ala." Nedir bu?
Sayfa 199 - ithaki yayınlarıKitabı okudu
Burası Diyarbakır böcek, Diyarbakır. Diyarbakır toprağının altında, yabancıların zindanındayız. Diyarbakır... Böcek, bu Diyarbakır var ya bu Diyarbakır, yurdumuzun güzelliğidir, yürek ağrımizdir. Hem yaşama umudumuz hem beynimizdeki sancı dir. Acayip bir şehirdir. Kadim ve hünerlidir. Sestir, renktir, aydınlıktır, acıdır, güzelliktir. Karışıktır. Her şeyi birbirine karışmıştır. Onu anlamak güçtür. Hem yaşatır hem de öldürür. Hem sever hem öfke duyar. Hem sadık ve yardımcıdır hem de kıskanç ve cimri.
Sayfa 97 - ithaki yayınlarıKitabı okudu
Bir varmış bir yokmuş Duvar diplerindeki şeytanlar ve fesatçılar hariç Huzurda bulunanlar ve dinleyiciler rahmet bulsun Bu hikayeyi ne ben duydum, ne de siz inanin
Sayfa 33 - ithaki yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Romalılar MS 83'te iskoçya'yı isgal ettiginde, Kaledonya kabilelerinin çok ciddi direnişiyle karşılaştılar ve buna tüm ülkeyi yakıp yıkarak cevap verdiler. Romalıların barış girişimlerine karşı şef Calgacus, Romalılari "dünyanın kabadayıları" diye adlandırarak ve "yağmalamak, kesip biçmek ve çalmak için kurdukları seye imparatorluk diyerek yalan söylüyorlar, sonra ortalığı çöle çevirip bunun adına da barış diyorlar," diyerek cevap vermişti.
Sayfa 199Kitabı okudu
Bugün Çinli bir fabrika işçisi sabah yedide evden çıkar, kirli sokaklardan geçerek atölyeye gider, aynı makineyi aynı biçimde günde on saat boyunca çalıştırır, akşam yedide bulaşık ve çamaşır yıkamak üzere de evine döner. 30 bin yıl önce Çinli bir avcı toplayıcı, kampı arkadaşlarıyla birlikte, mesela saat sekizde terk ederdi. Yakınlardaki ormanlarda ve çayırlarda gezerek mantar toplar, yenebilir kökler arar, kurbağa yakalar ve zaman zaman da kaplanlardan kaçarlardi. Öğleden sonra kampa dönerek öğlen yemeği yerlerdi. Bu onlara dedi kodu yapmak, birbirlerine hikâyeler anlatmak, çocuklarla oynamak ve dinlenmek için epeyce zaman bırakırdı. Elbette zaman zaman kaplanlar onları yakalar veya yılanlar ısırırdı, öte yandan sanayi kirliliği veya trafik kazaları gibi sorunları yoktu.
Ormana melekler ve tek boynuzlular görmeye giden insanların hayatta kalma şansı kesinlikle ormana mantar ve geyik bulmaya gidenlerden daha az olacaktır.
Sayfa 39 - kolektifKitabı okudu
Merhamet iyi şeydir, ama iki çeşit merhamert vardır: Birisi gevşektir, hissidir, aslında bu, başkasının istrabi karşısında sizi kavrayan o acı heyecandan mümkün oldugu kadar çabuk kurtulmak için, kalbinızın gösterdiği sabırsızliktan ibarettir.Acıma duygusu degildir bu hiçbir zaman. Bir yabancınib çektiği acıya karşı ruhun, kendi iç güdüsüne uyarak, gösterdiği bir koruma hareketidir. Ötekisi, asıl makbul olanı ise hissi degil yaratıcı olan, ne iste digini bilen ve insan gücünün son haddine kadar israrla dayanmasını başaran merhamettir.Insan ancak sonuna kadar gittiği. daha dogrusu sonuna kadar gitmek sabrını gösterdigi zamandır ki başkalarına yardımda bulunabilir. Ancak fedakarlığa katlanıldıgı zaman, yalnız ve yalnız o zaman mümkündür bu!"
Sayfa 178 - kent yayıncılıkKitabı okudu
163 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.