Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mert

Sabitlenmiş gönderi
... Maskeler düşüyor, gerçek yüzler belirmeye başlıyordu: Çatlaklar, geri zekâlılar, sapıklar, kinciler, sadistler, katiller. Modern toplum kendi türlerini yaratmıştı ve hepsi birbirinden besleniyorlardı. Ölümüne bir düello; lağım çukurunda. (...)
Sayfa 299 - Parantez Gazetecilik ve Yayıncılık, 9. Baskı. Çev: Avi PardoKitabı okudu
Reklam
Dipnot
... İlk defa işçilerin menfaatlerinin her şeyden önce birleşmekte olduğunu, Marx'tan evvel, 1843 yılında söyleyen Peru asıllı Fransız bir kadın oldu: Flora Tristan. Gauguin'in büyükannesi olan bu kadın aynı yıl ilk İşçi Birliği'ni kurdu. İngiliz trade-union'larını Fransa'da işçi yardımlaşma dernekleri izledi. 1830-1840 arasında işçiler gündeliklerinin arttırılması ve daha iyi şartlar altında çalışmak için grevler yaptılar.¹
Sayfa 377 - İletişim Yayınları, 10. Baskı
Kişinin yaşayışı bakımından hürriyet, kişinin kendi kendine söz geçirmesidir, kendi kendine, yani iradesini engelleyen güdülere, sorumsuzluğa, cehalete ve çılgınlığa. Bunun için elimizde tek silâh var: Akıl. Tabiata karşı savaşımızda ilim ne ise, kişiliğimizi fethetmemiz için de akıl o.
Sayfa 360 - İletişim Yayınları, 10. Baskı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... Spinoza haklı: Hürriyet zorunluluğun şuuruna varmak, dış engellerden kurtulmak için bu zorunluluğunun şuuruna varmak, dış engellerden kurtulmak için, bu zorunluluktan faydalanmaktır.
Sayfa 359 - İletişim Yayınları, 10. Baskı
... Kader, hakikî illetlere bakar, adalet eder. İnsanlar, zahiri gördükleri illetlere, hükümlerini bina eder; kaderin aynı adaletinde zulme düşerler.
Sayfa 347 - İletişim Yayınları, 10. Baskı
Reklam
Victor Hugo
"Ve mezarın çözdüğü dolaşık yumak."
Sayfa 345 - İletişim Yayınları, 10. Baskı
%65 (359/546)
Kırk Ambar 2: Lehçe-t-ül Hakayık
Kırk Ambar 2: Lehçe-t-ül HakayıkCemil Meriç
9/10 · 316 okunma
Fear the walking dead
Yaşamak için ihtiyacın olan her şeyi beğenmek zorunda değilsin. Faydalanır, kendi lehine çevirirsin.
318 syf.
9/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Amin Maalouf'un okuduğum ilk eseriydi. Dört bölümden oluşan eser, Ömer Hayyam'ın kayıp olan kitabının etrafında dönen ve yüzyıllara uzanan tarihsel bir kurgu-roman. Oldukça derin felsefi ve dini ögeler barındıran roman, Ömer Hayyam'ın hayatıyla paralel giderek başlıyor ve anlatının yarısına kadar da bu durum devam ediyor. Bu kısımlar oldukça edebi bir ağızla yazılmış. Tabii bunda Ömer Hayyam'ın ince kişiliğinden ve rubailerinden yararlanılmış. Fakat kitabın 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyılın başlarında geçen diğer yarısında bu edebi üslup yerini tarihsel olayların hızlı temposuna bırakıyor. Edebi üslup her ne kadar korunmaya çalışılmış olsa da Ömer Hayyam gibi çağların ötesinde duran bir şairin anlatımından siyasi olayların içine direkt dalınması okur olarak beni biraz şaşırttı çünkü bir üslup değişimi söz konusu. Bu, kitabın son iki bölümünün yani ikinci yarısının kötü olduğu anlamına gelmiyor. Sadece hızlı bir tempo değişimi söz konusu. Semerkant, genel olarak aslında İran'ın hikâyesi desek yeridir. Yüzyıllardır süregelen keşmekeşin içinde olan, hiçbir zaman dışında kalamayacak olan İran'ın hikâyesi. Nizamülmülk, Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam'ın kesişen hayatlarının, yüzyıllar sonrası İran'ına bir izdüşümü. Maalouf'un kalemini ve bakış açısını sevdim, umarım başka bir kitabında onunla tekrar buluşabilirim.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,3bin okunma
4.948 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.