Rostov'da bir Ukrain evi
Kapıda bulunan 40 yaşlarındaki kadın bizi içeri buyur etti. Biz içeri girerken kadın, "Oğlum yok, oğlumu Allah korusun. inşallah hayattadır", diyerek ağlıyordu. O kadının müşkil hali bana devamlı zavallı annemi hatırlatır, yüreğimi burkar. O eve girdiğime pişman olurum. Altmış küsür yaşlarındaki ihtiyar kadın bize, «Oğullarım, oturun oturun", dedi ama yer göstermedi. Ellerimizi ovuşturarak bir o yana, bir bu yana baktığımızı gören Nikita'nın annesi bizi sobanın yanına çağırdı.