16.yy'da Fransız düşünür Jean Bodin 'Devletin Altı Kitabı' eseriyle ilk defa egemenlik kavramını kilisenin güçlü olduğu bir dönemde "ben sadece dünyevi bir egemenlikten bahsedeceğim" diyerek siyaset bilimi literatürüne sokmuştur. Ancak egemenlik kavramını sistematik bir biçime sokamamış ardından gelen İngiliz düşünür
"Hiçbir vatandaş bir başkasını satın alacak kadar zengin olmamalı ve hiç kimse kendini satmaya zorlanacak kadar kusurlu olana kadar."
Jean Jacques Rousseau
Gerçi ezilen insanlık Locke, Voltaire, Rousseau gibi düşünürlere gönül borcu duyar. Ama onlar yaşamasaydı ne olurdu? Sadece bir iki yüzyıl daha saçma sapan görüşleri ileri sürülür, bazı kişiler inançlarından ötürü eziyet görürdü. Ama eğer, Dante, Petrarca, Chaucer, Shakespeare, Milton ve başkaları şiir yazmasaydı; Raffaello , Michelangelo ve öteki ressamlar ve yontucular sanat yapıtlarını üretmeseydi, dünyamız bugün korkunç bir halde olurdu.
Toplumun temeleni kuranlar, bize yaşama sanatını öğretenler, şairler ve sanatçılardır. Geleceğe gördükleri ve bize müjdeledikleri için onların birer evliya sayılmaları gerekir.
Muhammed Nurullah Yiğit
@amphetazolam
·
16 Nisan 19:50
Doğuda evvelden beri epeyce şair yetişmiştir. Nazım ve belagat konusunda hayli başarılı olanlar olmuştur. Fakat ibn Sinalar gibi, İbn Rüştler gibi bilimle ilgilenenler yetişmeyince doğu medeniyeti sönmeye başlamıştır.