Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Rubailer
En büyük söz Kuran bile Arada bir okunur besmeleyle. Kadehteyse öyle bir âyet var ki Okur insan her zaman, her yerde.
Sayfa 92
Sevgili, bir başka güzelsin bugün; Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün... Güzeller bayram günleri süslenir: Seninse bayramları süsler yüzün...
Reklam
Şarabı sevdiğimizden değil dizeler hoş
Şarabın adı kötüye çıkmış, kendi hoş, Hele bir güzelle içersen daha bi hoş Harammış şarap, olsun, bana hava hoş Hem bana sorarsan haram olsan her şey hoş
Ben senim, Sen ben
Dün geldi: Nedir aradığın? Dedi bana: Bensem, Ne bakarsın o yana bu yana? Kendine gel de düşün, içine iyi bak: Ben senim,Sen ben; aranıp durma boşuna.
Bilgenin yüreğinde her dilek, Anka kuşu gibi gizli gerek. Damla nasıl inci olur denizde: Sedefler içinde gizlenerek.
Sayfa 9
Reklam
202 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam, 18 Mayıs 1048'de Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun ilk başkenti olan Nişabur'da doğdu. Kendisi matematikçi, astronom, tarihçi, filozof ve şairdi. Ayrıca rubai türünün kurucusudur. Bu yüzdendir ki Ömer Hayyam tarafından yazılmamış ama ona izafe edilmiş ve onun rubaileri olduğu sanılan birçok rubai vardır. Kendisinin
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,2bin okunma
Leylâ isteyen kişi Mecnun olmalı; Kendinden de, dünyasından da geçmeli. Sevenlerin sofrasına çağrılınca Ben körüm, ben dilsizim demeli.
Sayfa 32
... Su sızıyor.....
Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde ? Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim? Gezecek bizim toprağın yeşilliğinde.
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
Reklam
... Ne sen var ne ben...
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok ! Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok! Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok! Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok!
Uğrunda ölmek sonsuz yaşamaktan güzel!
Varlığın sırları saklı senden, benden Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin ne ben Bizimki perde arkasında dedikodu Bir indi mi perde, ne sen kalırsın ne ben. Dün geldi nedir aradığın? dedi bana "Bensem ne bakarsın o yana bu yana? Kendine gel de düşün, içine iyi bak Ben senim, sen ben arayıp durma boşuna. Önce kendine gel sonra meyhaneye Kalender ol da gir kalenderhaneye Bu yol kendini yenmişlerin yoludur Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye. Sâki yüzün Cemşit'in kadehinden güzel Uğrunda ölmek sonsuz yaşamaktan güzel Işık saçıyor ayağını bastığın toprak Bir zerresi yüz binlerce güneşten güzel Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok
"İçin temiz olmadıktan sonra Hacı hoca olmuşsun, kaç para! Hırka, tespih, post, seccade güzel, Ama tanrı kanar mı bunlara?"
Sayfa 64
Bu dünya kimseye kalmaz,bilesin; Er geç kuyusunu kazar herkesin. Tut ki Nuh kadar yaşadın zor bela Sonunda yok olacak değil misin?
Sayfa 106Kitabı okudu
Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti; Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi. Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş? Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti? 📝| Rubailer 🖊️| Ömer Hayyam
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.