Kitlelerin din kayıtsızlığı, toplumumuzun en tehlikeli hastalığı haline gelebilir. Aklı havada gençlerimizin inançsızlığın özgür düşüncenin bir işareti olduğuna inanmaları boşuna.
İnançsızlık, bir ruh sefaletidir, bir ruh hastalığıdır.
Ataizm, insanların doğasında bulunan kutsal olan her şeyin yok olup gitmesidir ve bunun sonucunda toplumumuzda hayvandan farksız insanlar, arsızlık, utanmazlık, ilkel egoizm, soygun ve sınırsız ahlaki küstahlık kök salacaktır.
Raşitizm bir kemik hastalığı, marksizm bir akıl hastalığı, faşizm ise bir ruh hastalığıdır.
Nazi Partisi'nin yükselişi ve etkisi, o dönemde Almanya'daki çocuk ve gençlerin psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkiledi. Propaganda ve ideolojik eğitim araçlarıyla genç nesiller, Hitler'in ırkçı ve militarist ideolojisine yönlendirildi. Hitler Gençliği ve diğer örgütler, gençleri sadece ideolojik olarak değil, aynı zamanda militarist ve otoriter bir düşünce yapısına da yönlendirdi. Bu durum, gençlerin bağımsız düşünme yeteneklerini körelterek sorgulamadan kabul etmeye yöneltti.
Nazi rejimi, gençlerin eğitimini de manipüle etti ve okullarda ırkçı ve anti-semitik propagandayı yaydı. Bilimsel gerçekler yerine ideolojik dogmalar öğretildi, bu da gençlerin gerçeği sorgulama ve eleştirel düşünme yeteneklerini köreltti. Ayrıca, Nazi rejimi, gençler arasında ayrımcılığı teşvik ederek toplumsal bölünmeye katkıda bulundu.
Nazi Partisi'nin etkisi altındaki gençlerin büyüme sürecinde yaşadığı bu olumsuz etkiler, sadece dönemin Alman toplumunu şekillendirmekle kalmadı, aynı zamanda gelecek kuşaklar üzerinde de derin izler bıraktı.
Bu kitap, Nazi ideolojisinin sadece politik bir hareket olmanın ötesine geçerek, gençlerin ruhsal ve psikolojik sağlığını da ciddi şekilde etkilediği bir döneme işaret ediyor.
Tanrısız GençlikÖdön Von Horvath · Jaguar Kitap · 20163,034 okunma
Cinlenme ve Bilim
Geçmişten bu yana bilimin tedavi edemediği çeşitli ruhsal hastalıklar olmuştur.
Bilim devreden çıkınca insanlar dini veya kültürel metodlarla egzorsizme yönelmişlerdir. Genellikle görünmeyen varlığı çıkartmak için Okültizm’den,majiden anlayan uzmanlar, rahipler veya hocalar olurdu.
Günümüzde bu uygulamalar hala devam etmektedir. Genellikle bilgisiz ve fakir aileler içinde hocaya gitme olasılığı yüksektir. Bilimde bu hastalığın adı Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu hastalığıdır. Kafanızın içinde konuşan veya yaşayan iki veya daha fazla insan varmış gibi hissedilebilir. Bunun yanında başka kimliklerin sizi ele geçirdiğini düşünmek de mümkündür. Her kimliğin kendine özgü bir adı, kişisel geçmişi ve özellikleri bulunur.
Hastalık kişinin bulunduğu kültür gelenek veya dine göre değişiklik gösterir. Hristiyanlıkta içine şeytan girme, İslamiyette cinlenme gibi çeşitleri vardır. Budizm, Hinduizm, Şintoizm ve Şamanizmde de görülür. Spiritüalist görüşe göre kişinin içine bedensiz ruh girdiği iddia edilmektedir. Lakin bu hastalığın tek çözüm yeri bilimdir. Bilim eskiden çare bulamadığı için insanların bu alanlara yönelmesinde suçludur. Günümüzde bilim bu konuda kendini geliştirdi. Bu hastalıkla karşılaştığınızda ilk adresiniz bilim olsun.
Yamaç Erdoğan
"Bil illeti sonra kıl müdavata tasaddi." Şairin "illet" dediği Türk'ün ruh kökünden uzaklaşma hastalığıdır. Aslımıza dönelim. Asrımız bir milletler,milliyetçilikler asrı...Yıllardır biz bunu anlayamadık. Dünkü kölelerimiz anladı...Bulgar Bulgarlıktan,Rum Yunanlılıktan bahsetti. Hatta Arapve Arnavut İslamı unutup milliyet peşine düştü. Sürüdeki domuzlar,develer dört bir yana dağılırken,biz zorla bütün bu hayvanları aynı sürü içinde tutmağa çalıştık. Bir sürünün bile ahenk içinde birlikte yaşayabilmesi için aynı esvafta,aynı cinste hayvanlardan meydana gelmesi lazımdır.
Beşinci Mevsim
BENZEMEK
Dedelerimize, babalarımıza ve kendi kendimize benzemekten utanıyoruz. Başkalarını, yani her yönüyle, her haliyle bizden olmayanları taklit ediyoruz. Taklitçilik, şahsiyetsizlik bir övünme vesilesi oldu.
Doğru mudur acaba?
Bir Müslüman hanımımızın başına bağladığı eşarba karşı çıkıp "gericilik ve irtica"
'Mani', bilmeniz gereken başka bir ruh hastalığıdır. Mani, depresyonun tersidir ve lityum reçetesi verebilecek bir psikiyatristin müdahalesini gerektirir. Lityum, aşırı duygudurum çalkantılarını düzenler ve hastanın normal bir yaşam sürmesini sağlar.
Ancak, terapi başlayana kadar, hastalık duygusal açıdan yıkıcı olabilir. Belirtiler, ilaç ya da alkolden kaynaklanmayan ve en az iki gün süren anormal yükselmiş ve gergin duygu durumdur.
Manik hastanın davranışları zayıf yargılama belirtileri olan dürtüsel davranışlar (aşırı ve sorumsuzca para harcama) ve aşırı kendine güvendir.