Günümüz Batı toplumunda aile yaşamının keskin bir şekilde değişmesinin sonuçlarından birisi de ömür boyu eş olma, “bir yastıkta kocama” anlayış ve idealinin neredeyse yok olması. Batı'da paradoksal olarak evliliğin asıl savunucuları artık eş cinseller arasında bulunuyor. Güvenilir bir uzman, Batı'da ailenin yerini “seri monogami” aldı diyor, hâlâ monogamide kalınmasını insanların çift olma arzusunu sürdürmelerine bağlıyor. Batı toplumunda şimdi “çift” dendiğinde hem heteroseksüel hem homoseksüellerin kastedildiğini, ölümsüz aşkların yerine artık “bir süreliğine” ya da “sürdüğü kadar" ilişkilerin aldığını, “kocam”, “karım” sözlerinin pek kullanılmadığını, onların yerine “partnerim”in tercih edildiğini söylüyor. Bu büyük şöhrete sahip uzman, Bauman.'*Batı'da “ölüm ayırana dek tek-eşli evlilik” rüyasından uyanan insanlar, bir depremin ardından sağa sola koşuşturuyorlar, tek-eşliliğin yerine yeni bir birlikte olma biçimi arıyorlar ama henüz bulabilmiş değiller. Uzun süreli sevgililik imkânı kalmamış gibi görünüyor hatta bazı ruh sağlığı profesyonelleri uzun süreli sevgililik ilişkisinin yakında tedavi edilmesi gereken bir sapkınlık hastalığı olarak niteleneceğinden bile endişe içindeler. Ama bir yandan da çelişkili bir durum var ortada...
Hatim Duasi
#213161203 Ya RABBİ okuduğumuz sureleri, hatimleri , salavat ve duaları dergâh-ı izzetinde ; En ecmel En ahsen En makbul bir surette kabul eyle. Onlardan hasıl olan sevapları; Evvela Fahr-ı kainat hülasa-i mevcudat Habib-i zişân Efendimiz Muhammed Mustafa (asv)'ın Mübarek Mualla Musaffa Mücella ruh-u
Reklam
Beyin yakıyor ama doğru
Mevcut ruh sağlığı felsefemiz, insanların mutlu olması gerektiği, mutsuzluğun bir uyumsuzluk belirtisi olduğu görüşüne vurgulamaktadır. Böyle bir değer sistemi, kaçınılmaz mutsuzluğun yükünün, mutsuz olmaktan ötürü mutsuz olma nedeniyle arttırılması gerçeğinden sorumlu olabilir.
"Bu kadar yalnız kalınabilir mi" diye sorardım. "Sosyal hayvan insan, dayanabilir mi kimsesizliğe?" Ama artık biliyorum yalnızlığın korkulacak bir yanı olmadığını... Tabii bunu ruh sağlığı yerinde ve içlerinde tek bir kişilik taşıyanlar için söylemiyorum. Sözüm benim gibi içinde binlerce ruh taşıyanlara, Uzakdoğu efsanelerindeki canavarlar gibi yedi kafalı tek bedenli insanlara. Ben hep kalabalık oldum. Şehrin uzağındaki bir semte giden, günün tek otobüsü kadar kalabalık. Tıkış tıkış! Herkesin üst üste oturduğu bir otobüs kadar. Dolayısıyla iyi geldi bana yalnızlık. Kendime yeterince zarar veriyordum. Ve bir de dünyanın vereceği zararları ortadan kaldırmanın imkânı olmadığına göre, yoklarmış gibi davranarak yalnızlığı seçmek en doğrusuydu.
Sayfa 152Kitabı okudu
Ruh sağlığı 🥺
Aklı, yüksek rütbe ve dereceden aşağı indirmememiz, hakimken mahkum, övülenken yerilen ve tabi olunanken tabi olan yapmamamız gerekir. Bütün işlerde ona müracaat etmeli ve dayanmalıyız. Hevayı akla musallat etmemeliyiz.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.