"Allah'ım, umarsız bekleyişlerle sıkıntı duvarları ören yalnız kullarına, bir kardelen heyecanıyla filizlenen umutlar ver Ya Rabbi.. Allah'ım, sabır kalelerimizi sağlamlaştır, dünyanın oklarından bunalan göğüslerimizi tevekkül zırhıyla zırhlandır Ya Rabbi. ·Allah'ım, kapıldığımız akıntıların pisliğini, koştuğumuz hedeflerin faniliğini, ve kuşandığımız silahların biganeliğini aşikar kıl Ya Rabbi."
"Hayatlarımızı, başka hiçbir şeyi göremeyecek kadar büyütmekten vazgeçmeliyiz. "Kendimiz için istediğimizi başkaları için de istemek" inceliğini vazgeçilmez bir ilke olarak içselleştirmeliyiz. İnsanlar için kaygılanmak, ruhumuza işleyen bir alışkanlığa dönüşebilmeli. Güvenme başarısı, güvenilir olma hassasiyetinin doğal bir sonucu olarak onur çetelelerimize yazılmalı." {gökhan özcan-ruh yordamı}
Reklam
'Aynı'laşmanın erdemleştiği tek meşru konumun yüce yaradanın huzuru olduğu anlaşılıyor. O'nun huzurunda çöldeki kum taneleri kadar 'aynı'laşan bilinç sahiplerinin; her gün kozalarını yırtarak dünyaya yayılan renk renk kelebekler arasından çıktığı derin bakan gözlerce fark ediliyor.
Sayfa 80
Güvenememe korkusunun, güvenilir olmama durumuyla yakından ilgisi olduğunun bilincine varmalıyız.
Sayfa 71
Her sosyolojik cümlenin başına "Yüzde 99'u müslüman olan..." ibaresinin yerleştirildiği bir ülkede, benim ülkemde, hem de benim ülkemin manevi başkentinde, Allah'ın evine giren insanların ayakkabılarına musallat olan başka müslümanlar bulunabiliyordu. Dehşete kapıldım.
Bir süre için dilsiz bir konuşmaya değil, konuşmayan bir dile ihtiyacımız var. Hayatı ve kendimizi kavrayan bir dile ihtiyacımız var. Sonra belki konuşabiliriz.
Reklam
Dünyayı bir kıyıda biriktirip kimseye kaptırmayacağız zannediyoruz. Oysa eriyen kocaman bir buz parçası gibi her gün biraz daha eksiliyor dünyadaki varlığımız.
Her sabah kalkıp deli gömleklerini hayat diye geçiriyoruz sırtımıza.
Hangi sertlik, ölmekte olan bir çocuğun gözlerine dayanabilir?
"Dünyayı bir kıyıda biriktirip kimseye kaptırmayacağız zannediyoruz. Oysa eriyen kocaman bir buz parçası gibi her gün biraz daha eksiliyor dünyadaki varlığımız."
Reklam
'Aynı'laşmanın erdemleştiği tek meşru konumun yüce yaradanın huzuru olduğu anlaşılıyor. O'nun huzurunda çöldeki kum taneleri kadar 'aynı'laşan bilinç sahiplerinin; her gün kozalarını yırtarak dünyaya yayılan renk renk kelebekler arasından çıktığı derin bakan gözlerce fark ediliyor
Sayfa 80
Bazen dünyayı içime sığdıracak kadar genişliyor yüreğim.. Bazen kendi çırpıntılarına bile dar geliyor. Bazen küçücük bir gülücük bile yetiyor içimi ısıtmaya , bazen dağlara yükselen kahkalar bile yetmiyor yüzümü güldürmeye. Bazen inanılmaz derecede uçarı, bazen iflah olmaz biçimde kanadı kırık oluyorum
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.