Şimdi söyle bana. En gerçek tarafınla, en içten kelâmınla, en hesapsız yanınla söyle: Nasılsın?
Rabb’inle nasılsın?
Ayartıcı benliğinle nasılsın?
İnsanlarla nasılsın?
Dünya hayatıyla nasılsın?
Nasıl olduğunu anlayacak ve seni dinleyecek kadar sabırlı olma şansı ver bana.
Ve sen... Her gün defalarca söylesen de, her defasında can ver kelâma,
SAHİ, NASILSINIZ?
Benim ümidimi benden alma Allah'ım.
Güz geldi Ruhan… Bilirim pek seversin sen böyle yağışlı, yumuşak soğuksu tatlı havaları. Yollarda ışık yansımaları, ben penceremde yine seni düşünüyorum. Karşımdaki sokak lambası yağmurun şamatasına kapılmış, yansımaları dans ediyor yıldız yıldız. Cama vuran damlalar sokağın görünebilirliğini kesse de
İstanbul uyandı. Gözlerini ovuşturdu. Sultanahmet ile Ayasofya karşılıklı kahve içiyor, kokusu tâ Üsküdar’a ulaştı.
Sayfa 105
Allah’ın korumadığını kim koruyabilir ki?
Ve Allah’ın koruduğuna kim ilişebilir ki?
Sayfa 16
Aşk Olsun..
Kelimelerin üzerine titrediği ve kayırdığı, üç harfin vuslatı olan söz: Aşk...
Dilin ve kalbin en çok sevdiği üç harf...
undefined
Kalpten kalbe yol vardır
Kalp kalbe karşı ise birlik vardır. İki kişi “bir” olmuşsa kalp kalbe karşıdır.
İki kalp arasındaki soğuk mesafeyi eritip ısıtan ateştir “inşAllah”...
"Hakkını helâl et", gönül almaktır, zandan kurtulmaktır, ölçüyü kaçırmamaktır.
Sayfa 39Kitabı okudu