Beni tanıyanlar bilir, anamın köylü oluşundan sanırım, imeceye gönülden bağlıyımdır, hiçbir şeyi tek başına yaşamak istemem. Bir güzellik buldum mu, mutlaka bütün sevdiklerime taşırım. Ruhi'ye de öyle yaptım; yine Eyuboğlu ailesinin öncülüğüyle, Bedri Rahmi'nin bezediği, Karaköy'deki Tatlıcılar'ın hemen karşısında, bodrumda bir Reis Merhaba vardı, Ruhi'ciğimiz haftada bir kez bizleri orada toplardı; birbuçuk iki saat türkü söylerdi. Gerek Sabahattin Bey, gerek ben, eşimizi dostumuzu oraya taşırdık. Derken orası bitti, Ruhi nereye gittiyse, her zaman dar kalan cebimize karşın, tek bir içkiyle yetinme pazarlığını iş sahibiyle daha başından yaparak, haftada bir gün yine toplaştık söylediği yerlerde.
Derken, Sabahattin Bey, o güzelim ekinsel zenginliğiyle, başka bir şeyi akıl etti: plak yapmak. 3000 kişi baştan ellişer lira verdik, Ruhi'ciğimiz ilk 45'liklerini çıkardı; Eyuboğlu ve arkadaşları· ayrıca üç dilde tanıtım kitapçıkları hazırladılar; eşsiz belgeler olarak hala duruyorlar.