Amok Koşucusu Kitap Eleştirisi
Bu yılı çok sevdiğim bir yazarla bitirmek istedim. Çoğu insanın okuduğu ve etkisinden çıkamadığı bu eseri merakla ve heyecanla okumaya başladım.
Avusturya’lı oyun, roman, biyografi yazarı Stefan Zweıg’ın 1922’de yazdığı en önemli eserleri arasında yer alan uzun öyküdür. Zweıg’ın insan ruhunu berrak, lekesiz
Artık seni sevmek için acını içimde tutmaya ihtiyacım yok, içimde acı olarak değil eskisi gibi sevgi olarak varsın, eğer ruhların buluşması diye bir şey varsa bir gün yine bir yaşamda buluşacağız.
Düştüğümde, ruhum sancıyıp insanlara ve kendime hissizleştiğimde "Muhammed Emin" okuyup sadrımı sağaltıyorum. Bu adamın bende garip bir tesiri var: huzura kavuşturuyor lisanıyla. Okurken dertleşiyorum, devamlı savaştığım diğer benle yüzleşiyorum. Esasında ben, evliliğe karşı hayli soğuduğum ve temkinli yaklaştığım dönemlerdeyim. Kimseye
...Eğer ruhların buluşması diye bir şey varsa, bir gün yine bir yaşamda buluşabiliriz, kim bilir.
Burada yaşam devam ediyor. Yaşamımda seninle birlikte geçirdiğimiz harika yıllar için sana teşekkür ediyorum. Bu yılları seninle yaşadığım için çok şanslı biri olduğumu biliyorum. Sevginin, sevdiğini özgür bırakmak demek olduğunu nihayet anladım. Elveda sevgilim. Merhaba yaşam.
Her an bir bağ kurmaya gebedir. İki insan tanıştığında her biri karşısındaki aracılığıyla değişir; böylece iki yeni insan oluşur. Her karşılaşma, ruhların buluşması ve kaynaşması için bir fırsattır
Yanlış bedene hapsolan, farklı kimlikleriyle arada kalan, ten renkleriyle ayırıştırılan; dinleri, ülkeleri farklı ruhların bazen kahkahalarıyla, bazen haykırışlarıyla, bazen de sessiz çığlıklarıyla yoğurulmuş bir metin “Mutlak Mutluluk Bakanlığı.”
Pakistan-Hindistan arasında sıkışanların verdiği acımasız savaşa dahil olan #keşmir sorunu, masum ve mazlum halkın yakarışları arasında yeşermeye çalışan kalplerin buluşması.
Değişik kastlardan olan yarı meleklerin yaşadıkları yürekleri dağlarken umudun ucundan tutma çabaları ruhuma su serpiyor.
#arundhatiroy ‘un bu kitabı kenarından, ortasından dokunduklarıyla iç yakıyor, içimi yakıyor.
Savaşın göbeğindeki Keşmir’i bir Pakistan çekiştiriyor, bir Hindistan…
Kaderine terk edilen halk, ya militanlarca ya da ordu tarafından tehdit edilip zulme uğruyor, işkence görüyor.
Burada bazıları iki kere ölüyor…
Burası Keşmir çünkü…
Terk edilen, gittikçe yabancılaşıp yalnızlaşan, güvensizliğin eşiğinde, her türden savaşın ortasında umuda tutunarak yeni başlangıçlar için mücadele veren bir avuç insanın kendini arayışı mutlakmutlulukbakanlığı
Yazmak istediğim çok şey var; konunun derinliğine giremiyorum, affedin.
Sadece şunu belirtmek isterim:
Yeryüzünde iki önemli kavram var aslında; iyilik ve kötülük…
Önce “insan” olmayı öğrenmemiz lazım…
.
Okunması gereken bir metin, tarafsız bir gözle ama…
@arundhatiroy
Bir insanın baharı, diğer bir insanla başlayabilir.
İnsan, insanın merhemidir; bu şifanın keşfedilmesi ise görebilene aittir. Ruhların buluşması, baharın gelişidir. Güzellikleri görmemizdeki engel, hayata ve insana at gözlüğüyle bakmamızdır. Güzel bakan, güzel görür; güzel olan güzellikleri benimseyip yayandır..🍀
Sevgi bizi birbirimizden ayıran duvarları aşabilecek yegane güçtür, fakat gerçek yakınlığın doğabilmesi ( zihinlerin, ruhların ve bedenlerin gerçekten buluşması ) için, bunun gelişmiş ve üretken iki benliğin birleşmesi olması gerekir.
İki insan tanıştığında, her biri karşısındaki aracılığıyla değişir; böylece iki yeni insan oluşur. Her karşılaşma, ruhların buluşması ve ufukların kaynaşması için bir fırsattır.
"Sevgi bizi birbirimizden ayıran duvarları aşabilecek yegâne güçtür, fakat gerçek yakınlığın doğabilmesi (zihinlerin, bedenlerin ve ruhların gerçekten buluşması) için, bunun gelişmiş ve üretken iki benliğin birleşmesi ile olması gerekmektedir."