XV ve XVI. yüzyıllar muazzam bir ruhsal sıkıntı ve müthiş bir tedirginlik dönemidir; bugünkü deyişimizle bunalım yüzyıllarıdır. Batılı insanı o sıkıntı ve tedirginlikten yeni bir inanç kurtarır: Akla, yeni bilimlere duyulan inanç. Düşkünleşmiş olan insan yeniden doğar. Yeni çağ fiziksel-matematiksel akıl üzerine temellenen yeni bir güveni doğuran tedirginliktir; o akıl, insanla dünya arasında yeni bir aracı olacaktır.