Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Enes Akkuş

1192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
106 günde okudu
Yaşam ve Yazgı/Stalingrad
Yaşamın devam etme zorunluluğu vardır ve yazgılarımız birbirine bağlı, birbirleri ile mutlak etkileşimlerde bulunarak belirlenir, şekillenir. Bireylerin yaşamları son bulabilir ama bu yaşamın son bulması demek olmadığı gibi yaşamı son bulan bireyin yakın çevresi başta olmak üzere mevcut bütün yazıların da yeniden şekillenip belirlenmesi
Yaşam ve Yazgı
Yaşam ve YazgıVasili Grossman · Can Yayınları · 2022220 okunma
Reklam
295 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hayatımıza Temas Bırakan Bir İz İçin
Her gün sayısını kestiremeyeceğimiz kadar iz oluşuyor insanların yaşamında. Bunların bazılarını bazı kararlar vermek için kullanmaya çalışıyoruz. İzler başka izlere karışıyor, hangisi bizim için, hangi iz bizim için anlamlı olan iz, bilmek de fazladan çaba isteyen kuvvetli bir meşekkat oluyor. Herkesin izi farklı olsa da bir noktada birçok iz birbirine benziyor, karışıyor. İzleri ayırt etmeye çalışmak bir yana, izlerden mesul kişilerin bıraktıkları izleri yok etmeleri çabası da mümkün (belki değil) ve iz sürerken bunun da olabileceğini hiçbir zaman unutmamak gerekiyor. Bir insanın ardında bıraktığı izi tamamen silmesi mümkün olmasa da ustalıklı yöntemler izleri silinmiş gibi gösterebilir, kaderin bir cilvesi olarak izler silinebilir, hiç görülmemiş gibi yapılarak izler yok edilebilir! Bırakılan her iz birilerinin hoşuna gitmeyebileceği gibi bulunan her iz de birileri tarafımdan hoş karşılanmayabilir. Öyle her izi de hemen bul(a)mayacaksın, değil mi! Bazen de peşinde dolandığımız iz kendi izimizle karışıp kendi izimize dönebilir, bir anda kendi kendimizi takip ediyor olabiliriz. Bu durumda iz kim izci kim karışması ve anlamsız bir iz sürme döngüsünün devam etmesi kaçınılmaz. İz peşinde koşanın en çok soracağı sorulardan birisi de şudur belki : İz bırakmamak mümkün mü gerçekten? Bir soru da biz soralım : Sadece temaslar mı bırakır iz? Ya da fark edilen iz sadece herhangi bir temas sonucu oluşan iz midir? Siz siz olun da, eğer iz bırakmak istemiyorsanız yani, pek de temas etmeyin öyle her yere. Şu bir gerçek ki; temas sonucu bırakılan izleri bulmak öyle ya da böyle bir şekilde mümkün görünüyor..
Her Temas İz Bırakır
Her Temas İz BırakırEmrah Serbes · İletişim Yayınları · 20215bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
T1AMAT: Mürettebatı ve Kendisi Bahtsız Bir Tahtelbahir
Deryanın içinde bir tahtelbahir.. Sınırlı bir alana sıkışmış hayatlardan bir kesit, geçen zamana bakınca çok kısa değerlendirilebilir lakin yaşananlar çok zaman tesir gücünü yitirmeyecektir, hâla yaşayanlarda, yaşamaya devam edebilenlerde.. Zamanın değerini ancak o zamanın bir şekilde kısıtlanması söz konusu olduğunda anlıyoruz bir çoğumuz. İleride sahip olabileceğimiz uzun zamanlar tehdit altına girdiğinde, yaşamımız bir güç tarafından eskisi gibi devam ettirilemeyecek bir hale getirdiğinde, sona erdirildiğinde.. Kısıtlı şartlarda birçok şeyin kıymetini daha iyi anlarız. Bildiğimiz birçok şeye ulaşamıyor olmamızdır bunu tetikleyen. Aslında içinde bulunduğumuz şeye bir daha ulaşamayacak olma ihtimali her zaman mevcuttur lakin bu ihtimaller mevzu bahis olan şeye göre değişir. Başımıza gelen büyük bir felaket belki bir daha uzun bir süre görülmeyecektir, çok nadir gerçekleşen bir hadise, iyi veya kötü, bize nasip olmuştur. Biz bunu bir an önce savmaya çalışırız genellikle ve o anın kıymetine varma düşüncesini bırakın düşünmeyi, bize bir şekilde göstermeye çalışan herhangi birine de anlam veremeyiz, onunla ilgilenmeyiz bile. Her anımız bir şekilde kıymetlidir ve ne yaşıyorsak bir anlamı muhakkak vardır. Sırf bu sebeple bile herhangi bir şey tamamen kötü değildir. Alevler saçan ve bizi yutan galiz bir yaratık bile.. Belki cidden o bile tamamen kötü değildir, bir amacı vardır onun yaşadıklarının Yahut yaşattıklarının.. Bir gün bu durumu yaşarsak nasıl hissederiz kestiremiyorum lakin bir kurguda okurken en azından ben felakete bir de bu çerçeveden bakmayı aklıma getirebiliyorum.
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,939 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
212 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kimin tezgâhtar olduğu tezgahın sonunda belli olur
Malafa; kuyumcular tarafından yoğun olarak kullanılan, yüzük ve bileziklerin çapını ölçmek, onları düzeltmek ya da genişletmek için tercih edilen alettir. "Tezgâhtarlğın zorluklarından biri tekrardır. İnsanın en zor dayanabildiği çalışma koşulu olan tekrar, sağlıklı bir aklın ani ölümüne neden olur. Aynı cümleleri aynı mimikler eşliğinde iki
Malafa
MalafaHakan Günday · Doğan Kitap · 20174,567 okunma
599 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Notre-Dame de Paris
Hangimiz gerçekten acı bir sahneye şahit olduk ki bu hayat sahnesinde? Kimin en değerlisi, o hiç bir şey yapamadan ruhen ayrılıverdi yeryüzünden, ayrılışı kendisine seyrettirilirken, her şeyi tüm detayıyla görebilecek kadar yakında ve hiçbir şeye müdahale edemeyecek kadar uzaktayken? Hangimiz sırf farklı bir sınıftan olduğu için ölüm tehlikesi içinde? Hangimiz hakkını savunabilecek bir mecra bulamıyor, buldukları umutlarını söndürmekten daha iyi bir işe yaramıyor... Bütün dünyada işlerin yolunda gitmediği çok fazla yer var ve insanlık var oldukça da muhtemelen her şeyin yolunda gittiği bir yaşam mevcut ol(a)mamış, ol(a)mayacak gibi de görünüyor. Zaman zaman gerçekten iyileştirme çabaları kendini gösterse de kalıcı bir iyilik hali sağlanması birçoğumuzın işine gelmiyor belli ki, aksi takdirde hala daha ve sürekli benzer şekilde yaşıyor olmamız mümkün olmazdı değil mi? 15. yy. Paris yaşantısı gözlerimizin önüne seriliyor bütün ihtişamıyla, görkemli yapılarıyla, sokaklarıyla, yaşayanları ve yaşa(ya)mayanlarıyla.. Sınıf farklılıkları, ölüm olayının sıradanlığı, yönetici grupların karmaşıklığı.. Ve daha bir sürü şey, bir kamburum biçimsizliği, bir çingenenenin estetikliği, bir din adamının nefsiyle mücadelesi, darağacının ürkünçlüğü, celladın acımasız kimliği, savaşçıların insani duyguları... Tamamı (ve muhtemelen çok daha fazlası, sevgili okur) Victor Hugo'nun ustalıklı anlatımı eşliğinde sizleri bekliyor. İyi okumalar!
Notre-Dame De Paris
Notre-Dame De ParisVictor Hugo · Ötüken Neşriyat Yayınları · 202032,5bin okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yaşam Şehrinde Koştuğumuz Yollar
Adam: Genel anlamda insan, insanoğlu Onca şeyi kaçırıyoruz yaşarken, onca şeye yetişme çabamıza rağmen.. Bir yerlere koştururken başlangıç noktamızı unutup geçtiğimiz yerleri görmezden geliyoruz, göremiyoruz. Önceliklerimiz bizim belirlediklerimiz şeyler olmaktan çıkıp bize dayatılan, mecbur bırakılan, tercih ederken biz tercih ediyormuşuz
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Bir Adam Girdi Şehre KoşarakTarık Tufan · Doğan Kitap · 20218bin okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İnsanların Yunus Katlinin Ağıtıdır
Çaresizlik, Yokluk ve Ölüm! İnsan onurunu kolaylıkla çiğneyebilir, sözünden dönebilir, kurallarını bozabilir yahut revize edebilir. İşine geldiği gibi davranmak insanın elinde. Dokunulmaz dediği şeylere bile bir gün kolaylıkla dokun(dur)abilir. Kutsal saydığı bir gün ehemmiyetini yitirebilir. Yani anlayacağınız, insanoğlu nefsine yenildikçe, ki sürekli yenilir, her an her şey değişebilir.. Eline fırsat geçtiğinde en iyi insan bile kötülüklere kapı açabilir. Yokluğa düşmek de bazılarına bu manada bir fırsat olarak görünebilir. Gücü elinde bulmuş kişi ise çoğunlukla bu fırsatı kaçırmaz ve kendine yakışanı yapar! Şartları iyi değerlendirir ve bazen de hiçbir şey yapmayarak yapacağı en büyük kötülüğü yapmış olur. Kötülüğe engel olmamak ona ortak olmaktır! Yokluk içinde olmak her halükarda zor iş. Madden yokluğa düşmüş kişi çoğunlukla kendisi zorlanır, etrafındakileri de belki müşkül duruma düşürür, onların biraz canını sıkabilir. Manen yokluğa düşmüş kişi ise kendine değil etrafına zorluk çıkarır çoğunlukla, zararı başkalarına çektirmekten hicab duymaz, manen yoklukta olduğunun farkında bile olmaz. Zararımız kendimize. Geçici faydalar için geleceği tehlikeye atıyoruz, farkında olarak veya olmayarak! Bilsek de görmezden geliyoruz bazen, kendimiz çiğniyoruz sınırlarımızı, dur durak bilmiyoruz, gözümüz dönüyor. Yararımıza olacak diye bir şeyi hızlıca tüketip, mahvedip yarınlara sürdürülebilir bir şey bırak(a)mama tehlikesini göz ardı ediyoruz. Yazık ediyoruz! En çok da yaşadığımız eve saygısızlık ediyoruz! Dünya bizim yegane evimiz!
Deli İbram Divanı
Deli İbram DivanıAhmet Büke · Can Yayınları · 20211,565 okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Burda Bir Garip Ölmüş
Babalar.. Bizim ilk tanıdığımız er kişi muhtemelen kendisi. Bizimle çok şey öğrenen ve birçok şeyi de öğrenemeyen, her halükarda büyük bir tecrübe yaşayan ebeveynimiz.. Bizim toplumda genel olarak böyle sanırım, ilk çocukta özellikle büyük bir tecrübe yaşanması sonucu daha iyi öğrenilir babalık, öncesinde çok bir hazırlık yapılmaz. Bu eser bir babayı anlatıyor biraz. Son zamanlarını anlatıyor. Temel kurgusu basitçe böyle. Bundan başka çok fazla güzel ek öğe içeriyor ve çok güzel mesajlar veriyor. Baba diye kısılıp kalmamış yani. Beni en çok etkileyen kısımları hafif mistik, ürpertici havası ve insanların artık değiştiği yönünde birkaç örneği anlattığı kısımlar. Bu yol Pasin'e gider Döner tersine gider..
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201819,7bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Susuyor olmam, acı çekmediğim anlamına gelmez
Her kafesten kurtulabilmenin bir yolu olmalı. İnsan hapsolduğu bir şeylerin içinde yaşamamalı. Yaşayamaz da zaten, onun adı yaşamak olmaz. Sınırlar elbette var olacak ama tamamen sınırlanmış olmak yaşamak için sürdürülebilir bir şey olamaz. Kendini sınırlayan yahut sınırlanmış olan insan bunu erkenden farkına varmadıkça ve buna alıştıkça artık sınırlı olduğunun da farkında olmaz kolay kolay. Benimsemiştir onu çok zorlayan şeyi ama bilmez artık bu sınırları, sınırlayanları. Kaybolur gider sınırlanmışlığının içinde. En kötüsü nedir bilmiyorum. En kötüsü bazen her şeydir bazen de hiçbir şeydir. Hayat hep değişendir, geliştirendir. Yerinde durmaz. Hayata kendini kaptırmak değil de hayatla senkronize olarak ona ılımlı olmak ve onu elimizden geldiğince bize ılımlı hale getirmek daha iyidir. Başımıza gelen her şey sadece bizim başımıza gelmiyor. Hayatın bize garezi olduğu için değil bunca kötülükler. İnsanların birbirine karşı iyi bakmadığı bir dünyada olmak daha büyük bir sebep bunca kötülüğün olmasına. Ve kötülüğün iyilikten güçlü olması değil de kötü olmanın daha kolay olması muhtemelen bizi en çok zorlayan şey. Herkes ve her şey de kötü değil, bunu da unutmamak gerekir.
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Ve Sen Kuş Olur GidersinTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20208,9bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Hiçlik Her Şeydir
Hiç Olmakta Varlık Bulmak Dünya sahnesinde sergilenen oyunların çoğusu çok kötüdür. Bu kötülüklere isyan eden yaşamlar ise büyük bir şiddetle cezalandırılır, affedilmez. Herkese uymayan, kalıbının ölçüsünü alır. Hayalleri, eğer varsa, kabusları yüzünden yok olur. Kabus görmez, ona kabus yaşatılır. Sokaklarda yaşatılanlar belki de en kötüsüdür, eğer yaşamaya devam edersen en iyi şekilde onlar öğretir, her şeyi, en çok da gerçek dünyanın karanlık tarafını, yani aslında gerçek dünyayı.. Henüz iyi olan bir şey gelmediyse başınıza, size göre, okumak lazımdır karanlık yüzlerini dünyanın. Yaşayanlardan dinlemek lazımdır. Aktarılan onca şeye rağmen hala daha çok kötü yaşam olarak sadece kendi yaşamınızı görüyorsanız yazık size! Nice beteri var hemen her şeyin, sakin olun, nefes alın ve devam edin. Sadece bu kadar, evet. Her şey geçer, en güzeli de en kötüsü de.. Dünya sahnesinde oynatılan olduysanız uzunca bir süre ve buna engel olmaya gücünüz yetmediyse, bekleyin, sabredin.. Bir gün güç size de geldiğinde bu fırsatı kaçırmamak için diri tutun kendinizi. Siz fırsat oluşturmazsınız belki, bir fırsat geleceğinin garantisi de yok belki ama bir yerde fırsat gelirse eğer ve siz onu da hazırlıksız olarak yakalanıp kaçırırsanız, geçmiş olsun, oynatılan olmaya devam edersiniz. Ya da mutsuzluktan ölür ya da en kötüsü belki de, dünya sahnesi ruhunuzu öldürür ama bedeniniz yaşamaya devam eder.. Hepimiz bir zargana değiliz, zargana olmak zorunda da, zargana kalmak zorunda da değiliz!
Zargana
ZarganaHakan Günday · Doğan Kitap · 20137,3bin okunma
Reklam
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kimler Bir Roman Karakteri Olmak İster?
Alternatif yazar kimlikleri oluşturma, tek bir mahlas adında bambaşka kişilikler yaratma, yeniden ve yeniden değiştirme, çeşitleştirme çabaları.. Sayılanların hiç birinin yapamadığı şey ise hepsinin aynı kaynaktan çıkıyor olması gerçeğinin değişmemesi.. Yani, "mahlas" (eserin üretenini işaret eder) bambaşka özellikler ediniyor gibi
Afili Hafiye
Afili HafiyeMurat Menteş · Alfa Yayınları · 2023763 okunma
382 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İnsanın Yıkımı
"Biz dünyalılar, büyük ve güzel şeyleri yıkmak konusunda hünerliyizdir." Biz dünyalılarız. Evimize ihanet ederiz ve bunu biz yapmıyormuşuz gibi davranırız. İçinde bulunduğumuz Güneş Sistemi'nde ve araştırabildiğimiz diğer herhangi bir yerde yaşam yokken, bir tek bizim yaşadığımız gezegende varken, biz yuvamıza kötü davranırız ve başka yerlerde yaşam bulmaya çalışırız. Sahip olduğumuz yaşamın kıymetini bilmeden, onu mahvederek yaparız bunu! Biz gittiğimiz yerlerde istenmeyiz. Biz bile bizi istemeyiz çoğunlukla. Ama yalnız da kalamayız. Her istediğimiz de olsun istediğimizden yaşarken pek bir zorlanırız. Herkesin isteği herkese uymaz çünkü ve her şeyin de belli bir nizamı olduğundan birçok şeyi değiştiremeyiz. Oldukları halleriyle sevebilmemiz gerekenler azımsanacak miktarda değildir. Bir gün eğer olur da gitme şansımız olursa bu gezegenden, eminim ki gittiğimiz yeri de bu gezegen gibi kötü kullanacağız. Yapmak dediğimiz şey ile yıkacağız. Olur da gittiğimiz yerde başka yaşam formları varsa, hele ki akıl birliği olan canlılar varsa biz onların da haddini bildireceğiz. Bize hiçbir şey yapmasalar bile biz rahat durmayacağız, çünkü yaşam alanımızı kısıtlıyor olacaklar onlar! Bu kabul edilemez. Buradan sesleniyorum, beni duyuyorsan eğer, izin verme insanlığın kendi evine gelmesine! İnsan iyi değil ve bunu sana hemen göstermeyecek, gösterdiğinde de korkarım ki çok geç olacak!
Mars Yıllıkları
Mars YıllıklarıRay Bradbury · İthaki Yayınları · 20131,779 okunma
592 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tecrübelerimiz yediğimiz kazıklardır. Tuttuğumuz sözlerdir, ne pahasına olursa olsun. Verilen mücadeledir en nihayetinde tecrübe ve tecrübe edilen şey unutulmaz kolay kolay.. Uğruna ölümü göze almak değil de yaşamayı seçmektir kendini "yoluna adamak". Ne pahasına olursa olsun yaşamaktır. Onu da yaşamaktır kendi içimizde ve yaşarken asla unutmamak, onu da hatırlamak ve yaşatmaktır. İşte böyle bir şeydir sevmek. Sevmekten de ötesi. Yasaklı duyguları ve diğer yasaklı olan her şeyi en güzel ortaya çıkaran şeylerdir kitaplar. Kaderimizi belirleyen şeydir bazen girdiğimiz bir kütüphane, raflarından rastgele seçtiğimiz kitaplar, bir kitap.. İçinde en çok kendimizi bulduğumuz kitapları severiz ve artık daha az yalnız hissederiz kendimizi. Sayfaları daha neler yaşamışız diye geçeriz, kazıkları biz yeriz sayfaların arasında dolaştıkça ve son sayfayı da okumuş olduğumuzda artık ilk sayfayı okumaya başlamış kişi değilizdir. Tecrübedir bu başımıza gelen şey de. Yaşamayı pratik etmeden yaşamış oluruz birçok şeyi belki de bir gecede. Yaşamımız kitapla ve kitap hakkında her şey ile iç içe geçtiğinde kendimizi adamış oluruz o kitaba. Yaşarken yaşatırız onu da. Bir sis perdesi çöktüğünde geceye, aklımızda rüzgarın gölgesinde ve karanlık perdeler arasında dolaşan Laín Coubert'in sessiz silueti beliriyorsa, yaşamımız Rüzgarın Gölgesi ile iç içe geçmiş demektir. Biz de biraz Laín Coubert olmuşuz, en azından Laín Coubert ile arkadaş olmuşuz demektir.
Rüzgarın Gölgesi
Rüzgarın GölgesiCarlos Ruiz Zafon · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20211,180 okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dostluk ve Dostundan Beklediği İnsanın
"İnsan çok uzun süre yalnız kaldı mı hastalanır, yalnızlıktan hastalanır." İnsan bu hayatta belki de en çok bir dostu olsun ister, en az bir tane dostu olsun.. Kendisini hiç yalnız bırakmayacak birileri olsun isteyenler de çoğunluktadır. Sevilmeyi isteyenler de bayağı bir fazladır. Lakin bir başkasının iyiliğini canı gönülden isteyen
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · İletişim Yayınları · 2021171,1bin okunma
372 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Diniyor, köreliyor, evet, ama kaybolmuyor."
Bizi yaşama bağlayan, her nefesimizde biz farkına bile varmadan pekişen bağlılıklarımız bir gün herhangi bir sebeple elimizden alınabilir, uçup gidebilir. Alıştığımız yaşam bir anda son bulmuş gibidir ve hemen her şey aynı olmasına rağmen bambaşka gelir bize. Bununla birlikte bir de yaşımız bunları yaşarken oldukça küçükse, muhtemelen büyük bir
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,016 okunma
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.