Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
TOMRİS UYAR İÇİN BİR ŞİİR KURMA ÇALIŞMASI seni sonsuz biçiminde buldum o biçimi almıştın sandviçlerle, kötü şehirle, terle başbaşa kalmıştın yürüdü üstüne herkesin neonu, herkesin babaannesi herkesin en eski olan kökü, en eski hanesi yeşili bozup suya çevirdin, akşamı sonsuz uzattın ne buldunsa o akşama uygun, ne buldunsa ona kattın perdeler uzundu, rüzgâr kısa, masalar üç bacaklı masalar dört bacaklı, rüzgârlar uzun, perdeleri kısalttın sen bir atmacanın en uzun çığlığısın her türlü gökte göğü büyüttün, otobüsleri aldın, şehirleri ufalttın yıkılan bir kedi bir süre olarak doldurur sesini seversin bir kanaryanın sesinden çok kendisini denizi ve ormanı, açlığı ve başkaldırmayı ayırmadın bırakılmış bir köşebaşının en güzel tanımıdır adın seversin diye söylerim her şeyi, sana uygun olsun çünkü her şeyin birbirine uygununu sen bulursun gel ellerini ver en güzel ellerini öyle ruhum, ateş yüreğim, kokum, birlikte öyle
Ruhum! Kendini onurlandıracağın zaman gelip geçiyor. Çünkü herkesin tek bir yaşamı vardır ve seninki hemen hemen tamamlandı; kendine saygı duyan biri değil, diğer insanların ruhlarında kendi mutluluğunu arayan birisin.
Sayfa 15
Reklam
asagiliyorsun, bizzat kendini asagiliyorsun ruhum! kendini onurlandiracagin zaman gelip geciyor. cunku herkesin tek bir yasami vardir ve seninki hemen hemen tamamlandi; kendine saygi duyan biri degil, diger insanlarin ruhlarinda kendi mutlulugunu arayan birisin.
Sayfa 15
"Doğup büyüdüğüm şehirde bir yabancı gibi hissediyorum kendimi. Sanki ben burada doğmadım, burada büyümedim. Ruhum öylesine boş ve soğuk!"
Ruhum öyle ağır ki hiçbir düşünce onu taşıyamıyor…
Saçlarım, gözlerim ve hatta bazen ruhum kara bir delik kadar koyuydu. Ama karşımdaki adam Mars kırmızısı ve okyanus mavisiydi.
Reklam
Savunma
Gidenleri öp benim için, çünkü benim Ceylan bakışlı bir kırlangıçtan Bile mahcup ruhum var
...Sonra tımarhanelerde tımar edilen ruhum maskeler ve çiçekler biriktiriyordu linç edilerek öldürülenlerin hayat hikayelerini de...
Bugün bu memlekette kibar yer yok, sevgilim, düşmanla­ra ırzlarını satanlar var. Biz de onların içine girecek değiliz. Sen olup bitenleri bilmiyorsun. Beni dinle ruhum, palavranın hiçbir çeşidinden hazzetmediğimi bilirsin! Sözlerimi sakın yanlış anla­ma! Bir vatan kaybetmek üzereyiz. Bu felakette öncelikle bizim gibi yaşayanların büyük suçluluğu var. Biz, bu toprakların ni­ metlerinden bol bol yararlanmışız! Sonra, bizi bolluk, zenginlik, sefihlik içinde yaşatanlara, bu uğurda asırlardır perişanlık çe­ kenlere karşı hiçbir zaman vazifemizi yapmamışız. Bir vatan kaybediyoruz, karıcığım, bunun anlamını kavrayamadığına emi­nim. lnşallah, kavramana da meydan kalmaz. Ben Hindistan'ı, Siyam'ı, Mısır'ı, yani sömürgeleri hep dolaştım. Oralarda, yabancı üniformasiyle dolu, salonları, sarayları gördüm. lngiltere'de tanıdığımız subaylardan hiçbirisi, sömürgelerinde gördüklerime benzemiyordu. Londra'da insan olan bir binbaşı, Hindistan'da hayvan haline gelmişti. Bugün, lstanbul'da, seni bunlardan biri­siyle konuşurken görmeye bile katlanamam. Biz burada kalaca­ ğız, karıcığım, bu kırmızı yün kazağınızla siz burada oturacaksı­ nız. Sonuna kadar boğuşulacak. .. Zafer kazanılacak. .. Kılığımızı, kıyafetimizi o zaman düşünürüz.
Reklam
Sürekli inkar eden ruhum ben! Haklıyım aslında: çünkü yaratılan her şey, Mahkumdur yok olmaya; Onun için daha iyi olurdu hiçbir şey yaratılmış olmasaydı.
Yansa da ruhum cehennem ateşinde, Seni yine seveceğim! Sevgim yok olur ancak Kıyamet günüyle birlikte.
Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin.
Fetih bazen öyle bir bakıyordu ki ruhum çıplak kalıyordu yanında. Güzel elbiselerle gizlediğim ne kadar yara varsa tek bakışıyla yakalıyordu.Bu çok zoruma gidiyordu. Çok tecrübesizdim bu şekilde çırılçıplak kalmaya.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.