Ah şu alın yazım, beni nerelere savurmadı ki! Nereleri gördüm, neleri gördüm bir bilseniz! Fakat yine de ruhum gece gündüz demeksizin, her zaman, her dakika, tarifsiz önsezilerle dolu oldu. Mutluluğun önsezileriydi bunlar... Evet, içim hep o bir gün kavuşacağım mutluluğun önsezileriyle doluydu...
Alın yazım beni nelere savurmadı ki!Fakat ruhum yine de,her zaman,her dakika,gece gündüz,açıklanamaz önsezilerle dolu.İçimde mutluluğun önsezileri var...
Reklam
II. Perde
Trofimov: rusya bizim bahcemizdir. Dünya büyük ve çok güzel. Onda olağanüstü güzellikte pek çok yer var. Bir düşün anya , bahçenizdeki her bir visneden her bir yapraktan size insanlarin baktığını hissetmiyor musunuz? Seslerini işitmiyor musunuz? Hepinizi, canlı insanların mulkiyetine sahip olmak carpistirdi. En azından 200 yil kadar geri kaldık. Onun hesabını görmemiz gerekir. Bu kefaret acı çekerek odenir. Anlayin bunu anya Anya: yaşadığımız ev çoktandır kendi evimiz değil artık.ben de çıkıp gideceğim Tromifov: cebinizde çiftliğin anahtarı varsa çıkarıp kuyuya atın. Rüzgar gibi özgür olun. Anya: ne söylediniz Tromifov: inanın bana anya o kadar çok şeye katlanmam gerekti ki ! Kis geldi mı hasta, bir dilenci gibi boynu bükük, çaresiz kalıyorum.fakat ruhum yinede her zaman aciklanamaz onsezilerle dolu. Içimde mutluluğun önsezileri var Anya: ay doğuyor Tromifov: Evet, ay doğuyor. Iste ta kendisi mutluluk daha yakına geliyor bir görmesek de ne çıkar, başkaları görecektir. Anya: ne yaparsın ırmak kıyısına gidelim, orası sakindir Tromifov: gidelim
Ruhum önsezilerle dolu
"İnanın bana Anya, inanın! Henüz otuz yaşında bile değilim, gencim daha, bir öğrenciyim. Fakat o kadar çok şeye katlanmam gerekti ki! Kış geldi mi, hasta, kaygılı, yoksul, bir boynu bükük, çaresiz kalıyorum. Alın yazım beni nerelere savurmadı ki! Fakat ruhum yine de, her zaman, her dakika, gece gündüz, açıklanamaz önsezilerle doluydu. İçimde mutluluğun önsezileri var... Anya, görüyorum onu artık..."
Trifomov