Başıma taç ettim duygularımı;başıma dert oldu zamanla...
Ölürsün bazen,zamanın içinde kaybolursun.Bir yuttu mu seni sende;çıkamazsın aylarca,belki de yıllarca dünya yüzüne...
Reklam
Hiç yorulmadan, gribe yakalanır gibi yakalanıvermişti insanlar suskunluğa. Ceviz ağacından sandıklara kilitlenmişti kelimeler.
Bir ses vermeli neyden... Bir ses vermeli gönülden...
Eskimiş mi gönlüm diye baktım az önce;yok aynı duruyor,yeni gibi gıcır gıcır,cilalı.
Çerçevelere sığdırılmaya çalışılan o büyük günler, o büyük mutluluklar illa fotoğrafın arkasına atılan tarihlerde mi kalmalıydı?
Reklam
Hiç kimseden hiçbir beklentin kalmayıncaya kadar devam eder imtihanın bu dünyada.
Çantanıza sığan bir sevgi değil,dünyaya sığmayan bir sevgi yaşamaya çalışın.
Yaşam devamlı tutunuş bir şeylere.Sonra sevgi dolu bir yüreğe tutundun,sıcacık bir ele.Çıkarsız sevgilere,sevgisi gözlerinden okunan gözlere tutundun.Sonra deli rüzgarlara tutundun başında esen.
Tüm güzellikleri kilitleyin kalp hücrenize.Umudunuzla sarıp sarmalayın hayatı.Hedeflerinize kahkaha attırın adeta.
Reklam
Önemli olan,kalabalığın içinde bile kendine dönebilmen...Kendinle kalıp,kendinin halini hatrını sorabilmendir.Başkalarının sıkça halini hatrını sorup da kendine bu soruyu bir türlü soramayanlardanım.
Bir insanın kalbinde eğer sızıntı varsa hissedersiniz.Ve o sızıntıyı temizleyeyim,durdurayım derken size de bulaşır.Sessizce bantlayayım farkına bile varmasın dersiniz ama bir de bakmışsınız elleriniz yara bere içinde.Iteleyip bahane verdiğiniz hayatın içine düşüvermişsiniz.
Özgürlük insanın geceyi dinlemesi,yağmurun altında kimsenin ne diyeceğini umursamadan şemsiyesiz yürümesidir
Sevildin mi hiç? Gerçekten? Yoksa hepsi bir paradoks muydu?Gerçek sevgi neydi? Öyle hassastı ki; öyle kırılgan, öyle deli. Hani 'hem yaramsın, hem merhemim' misali.
Resim