Yahu kadın!
Ben seni darmadağın seviyorum,
nedir bu derli toplu olacağım derdi?
Saçın dağınıkmış,
üstün başın berbatmış,
yüzün, gözlerin yorgunmuş,
bunlardan bana ne?
Geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki!
Ben seni, benim dağınıklığıma
karışasın diye sevdim...
Hangi ağacın bir diğerine karışmış
kökleri düzgün ki?
Hangi dağ bir öbürünün hizasında?
Hangi göl kıvrım kıvrım değil?
Hangi bulut öyle?..
Onlar kadar dağınık,
onlar kadar güzelsin diyorum,
uzayan gölgem ol,
karanlığınla bile dokun yeter diyorum,
dinletemiyorum!
Ansızın, fütursuzca, öyle birdenbire
Açık kalan aralığından bir kitabın
Sana şiir okuyacağım günler yakın
Sayfa 39Kitabı okudu
Kaç sana yazamadığım kuş olmuş kelimeye sırtını döndü ki bu yürek?
Sayfa 30Kitabı okudu
Bugünlerde hayli kalabalık başım.
Fazla yolcu ile sıkış tıkış dolu minibüs misali zihnim.
Uyuşmalar, tutulmalar içinde bir ruh.
Sayfa 197 - HastaKitabı okudu
Ruhumun bağ bozumundayım.
İşte şimdi tam zamanım
Tane tane topla beni.
Ağır ağır,
sessiz sessiz.
Sayfa 173Kitabı okudu
Az kenara çekilir misin?
Sayfa 163Kitabı okudu
Tüm yoklar gibi varlar.
Tüm yoklar gibi oradalar.
Onlara sorsan,
kör kalabalıkta yalnızlar.
Sayfa 137 - HabersizKitabı okudu
Nasıl da yüksekte babam.
Çocuğum, küçüğüm,
büyüyeceğim zannediyorum.
Dağ gibi görünüyor yanımda
ve o dağın eteklerindeyim.
Sayfa 56 - MutfakKitabı okudu
Bastığımız asfalta dokunasım var.
Sayfa 55 - Soğuk yalnızlıkKitabı okudu
Bir bebek neden ağlar biliyorsun artık.
Sayfa 44 - DoğumKitabı okudu
Uykusuz gecelerimin kızıla vuran sabahları
…
Sayfa 43Kitabı okudu
Seslerin sustuğu o anda,
sözlerinden bir ölü şair doğar insanlığa,
hiçbir şeysiz ve sadece hatırlanmak adına.
Sayfa 35Kitabı okudu