Kendini bilmek, hakikati görmektir, Derinliklere dalmak, iç sesi duymaktır. Bilinçli bir yolculuk, gizemleri çözmektir, Ruhun derinliklerinde huzur bulmaktır.
"Çoğu zaman ruhun derinliklerinde denizin derinliklerinden daha fazla batık vardır."
VICTOR HUGOKitabı okuyor
Reklam
Ruhun derinliklerinde bizden daha içeri bir şey, kör, sağır, dilsiz ve karanlık bir varlık; o ister, o istemez. O sever, o sevmez ve biz onun itaatli aleti oluruz.
83 syf.
9/10 puan verdi
Beyaz Taşların Karanlık Gölgesinde Bir Ruhun Çöküşü
Stefan Zweig'ın son eseri olan Satranç, kısa hacmiyle ezici bir etkiye sahip, insan ruhunun derinliklerine inen ve okuru sürükleyici bir yolculuğa çıkaran bir başyapıttır. Hikaye, New York'tan Buenos Aires'e giden bir transatlantik gemi yolcusu olan ve geçmişte dünyaca ünlü bir satranç şampiyonu olan Joseph S. Joseph'in etrafında dönmektedir. S. Joseph, Nazi rejiminden kaçarak Avrupa'yı terk etmiş ve hafızasını kaybetmiş bir adamdır. Gemide tanıştığı bir grup satranç meraklısı ile oynadığı bir maç, zihninin derinliklerinde gömülü olan anıları ve travmaları tetikler. Bu maç, sadece bir oyun olmaktan öte, hayatta kalma mücadelesini ve insanlığın karanlık yüzünü simgeler hale gelir. Zweig, S. Joseph'in çökmekte olan zihnini ve travmalarla boğuşmasını ustalıkla tasvir eder. Satranç tahtası, S. Joseph'in geçmişiyle yüzleşmek zorunda kaldığı bir savaş alanına dönüşür. Her hamle, onu geçmişe adım adım yaklaştırır ve unutmaya çalıştığı dehşetlerle yüzleşmesine neden olur. Roman, sadece satranç oyunu üzerine bir hikaye olmanın ötesinde, totaliter rejimlerin yıkıcı etkisi, hafıza kaybı ve kimlik arayışı gibi evrensel temalara da değiniyor. Zweig, S. Joseph'in trajedisini kullanarak, insan ruhunun kırılganlığını ve faşizmin insan onuruna verdiği zararı gözler önüne seriyor. Satranç, sürükleyici kurgusu, etkileyici karakterleri ve derin felsefi sorgulamalarıyla okuru derinden etkileyen bir eser. Zweig'ın zarif ve şiirsel dil kullanımı, hikayenin trajik atmosferini daha da vurguluyor. Bu kısa roman, okuru uzun süre düşündürecek ve insan olmanın anlamı üzerine derin sorgulamalara itecek güce sahip.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,1bin okunma
Mutluluk mal ve mülkte değil, ruhun derinliklerinde gizlidir.
Demokritos
Demokritos
"Keder, bir taş gibi.. Boynumda, içimin derinliklerinde."
Reklam
Ruhun derinliklerinde insanı görünmezliğe, felsefeye ve sonsuzluğa iten bir şey var.
Sayfa 17 - Aylak AdamKitabı okudu
Ama şu bir gerçektir ki, toplum da tıpkı insan gibidir. İnsanın şuur (bilinç) altında olduğu gibi, toplumun ruh derinliklerinde de, tâ ilk atalarımızdan beri gelip biriken, derinlerde uyuyan nice karanlık içgüdüler vardır. Bunlar, zaman olur, fırtınaların su yüzüne çıkardığı çamurlar gibi harekete gelirler. O zaman bilinç ve sağduyu; aklın ve mantığın değil, tarih öncesinden gelen, fakat içimizde yaşayan kaba, ilkel insanın dili ile konuşur. İşte zaman zaman toplum içinde toptan öldürmelere, kanlı zulümlere, yahut da nebilere, ululara, kahramanlara, halk adamlarına karşı suikastlara girişen insanlar, bu ruhun harekete geldiği, bu dili konuşan insanlardır. İnsanlık, çok defa, nebilerine, kurtarıcılarına karşı da vefasızdır.
Sayfa 251
Bizim psikolojik hayatımız aslında tamamen birbirine ters iki harekete dayanmaktadır: A) dıştan içe doğru yöneliştir: Bu ruhun dışarıdan etkilenmesi halidir. B) içten dışa doğru yöneliştir.: Bu ise ruhun dışarıdan etkilendikten sonra çevreye tepki vermesidir ki bu ruhun etkin halidir. Hassasiyet insan irâdesini ezer ve baskı altına alır. Ruhun derinliklerinde coşup gelen irâdî hareket dalgaları yükselmeye başlayınca dış alemdeki katı ve sert kayalara çarpışır ve kırılır. Bunun üzerine ruh başarısız ve yorgun olarak geri döner. İşte ruh ile dış âlem arasındaki bu sürekli çatışma ve ard arda gelen sadmler her türlü elem ve ıstırapların kaynağı olduğu gibi aynı zaman da şuurun da menbâıdır. Ancak bu çatışma ruhun derinliklerinden coşarak patlayan dalgalar merkeze doğru tekrar dönünce burada bir çarkın yörüngesi etrafındaki hareketinden doğan enerjiye benzer bir enerji meydana getirir. Bu ısınma, neticede, bir ışık şelâlesi halinde feverân ederek vicdanın dört bir yanını aydınlatır. İşte biz buna şuur ve basiret uyanması adını veriyoruz. Bu duyguya sahip olan ruh idrak yeteneğini kazanır, hem idrak edici, hem hakim hem de mahkúm olur. Bir bölümü idealist olan ruh, öbür bölümü baskı altına alınmış realist ruhtan meydana gelen komple bir varlık hüviyetini kazanır.
Ama yine de varlığımın derinliklerinde söz konusu çağrıyı çok iyi anlıyordum, deliliğe bir çağrıydı bu, aklı, mantığı, tüm engelleri ve sıradanlığı kaldırıp atmaya, ruhun ve hayal gücünün yasasız dünyasının seline kendimi bırakmaya bir çağrıydı.
Reklam
Bütün edebi başyapıtlar öncelikle kalbin ve ruhun derinliklerinde yer alan büyük aşkın o takip edilemez kayıp müziği olmalıdır.
140 syf.
8/10 puan verdi
Ruhun Derinliklerinde Bir Yolculuk Dostoyevski'nin Efsanevi Eseri
"Dostoyevski'nin edebi zirvelerde gezinen kaleminden akıp gelen her kelime, 'Yer Altından Notlar'ın sayfalarında ölümsüz bir şekilde dans ediyor. Bu büyülü kitap, insan psikolojisinin karanlık labirentlerinde gezinirken, okuyucuyu derin düşüncelere ve duygusal dehlizlere sürüklüyor. İlk satırlarından itibaren, Dostoyevski'nin ustalıkla işlediği karakterler, zihinleri sarsan çatışmaları ve korkunç iç çekişmeleriyle okuyucunun ruhunu ele geçiriyor. Her satırında felsefi bir derinlik bulunan bu eser, insanın varoluşsal karmaşalarını ve içsel çatışmalarını titizlikle işliyor, adeta bir ayna gibi okuyucunun kendi ruhunun derinliklerine bakmasını sağlıyor. Dostoyevski'nin dahi kaleminden çıkan bu başyapıt, sadece bir roman değil, aynı zamanda insanın varoluşsal sınavını da temsil ediyor. Ana karakterin içsel monologları, insanın kendi zihnindeki karmaşıklıklarıyla bağ kurmasını sağlıyor ve böylece okuyucuyla derin bir empati kuruluyor. 'Yer Altından Notlar', sadece okuyucuyu düşünmeye teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda insanın ruhsal derinliklerindeki gerçekleri arayışını da kışkırtıyor. Dostoyevski'nin bu eseri, insanın iç dünyasının karmaşıklığını ve derinliklerini anlamak isteyen herkes için bir başyapıt olarak kabul edilmelidir. Her satırı, okuyucunun ruhunu titreten bir müzik gibi, insanın en temel sorularını sorgulamasına ve cevaplarını aramasına ilham veriyor. 'Yer Altından Notlar', edebiyat tarihinde daima parıldayacak bir yıldız olarak yerini alıyor, okuyucuları unutulmaz bir ruhsal yolculuğa davet ediyor."
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,4bin okunma
“İnsanoğlunun gevişi sözdür.”
Bir anlamın, düşünceyi harekete geçirerek bir duyguyu ateşe verdiği anlarda; bütün anlarımızı ayaklar altına alan gündelik bayağılıklardan yorgun düştüğümüz, hayatın melalinin ve varoluşumuzun boşunalığının acısı yüzünden kendimizle muhatap olduğumuz zamanlarda; kendimiz gibi birisinin dostluğunu muhatap aldığımız, belli bir konuda veya konularda,
Kalbin hakkını veremeyenler bedenin mahkûmu olurlar.
Sevmek... Varoluşun kadim kanunu bu olsa gerek. Bedenin kör kuyularına saplanıp kalmak değil, ruhun ve kalbin derinliklerinde gezinmek, uçmak, akmak, var olmaktı esas mesele. Kalbin hakkını veremeyeneler bedenin mahkûmu olurlar. Oysaki bedenin mahkûmiyetinden kurtulup sonsuzun ufuklarına teyeran etme güzelliğine talip olmak gerekir.
Özgürlük bir hedeftir - hatırlatmaya gerek var mı? İnsanın, durumunun yetersizliğini, küçüklüğünü aşmaya çalışırken ona doğru ilerlediği hedef; yeter ki özgürlük dendiğinde, her türlü bencilliğin düşmanı olan ruhun, insanoğlunun derinliklerinde, insan saygınlığına yabancı her türlü tohumu, her türlü kalıntıyı söküp atmak istediğini bilen ruhun o atılımı, o sevgi gösterisi anlaşılsın.
1.115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.