Güneş Özümü Alıyor - M. TAN /İnsan alışıyor, unutamıyor ama alışıyor!
Hayatın en büyük kuralını bilir misiniz?
Kaçtığınız şeylerin tutsağı olursunuz!
En çok neyden korkarsanız bir gün gelir o yakalar sizi! "Korktuğum başıma geldi," der ya insan. Gelir, gelmeden ölmezsiniz!
Ve hayat, daima sevdiğinizle sınar!
İzaha gereği yoktur bu cümlenin. Okuyan herkes bilir sevdiğiyle sınanmanın ne demek olduğunu.
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Bu incelemeyi ya hiç okumayın ya da başlamışken sonuna kadar tam olarak okuyun. Aynı Suç ve Ceza kitabının başrolü Raskolnikov gibi ya bir hiç olun ya da Raskolnikov'un emeli gibi
Kötülük, insanın bu dünyanın tek ve ebedi hâkimi olduğu yanılsamasından kaynaklanıyor. Hayatın kırılganlık ve faniliğini bütün hücrelerinde hissedebilen birisi kötülüğe meyledemez. İyiler, insanı bu dünyada taçlandıran en güzel mücevherin iyilik olduğunu bilir. Ancak iyilikle ruh sonsuzluğa kulaç atar. Ancak iyilikle ruhun istirabi diner. İnsan ancak iyilikle Tanrı ile arasındaki perdeleri kaldırır. İyilik dünyanın cennetidir. Dünyayı ve içinde yaşadığımız ülkeyi değiştirebilecek insanlar, iyiliğe inananlardır."
Bu aşk, içinde var olma sisinin eridiği ve somutlaştığı yardımsever bir yağmur gibidir.Aşk sayesinde ruhumun, ruh da derinliklerine kadar bana acı vermeye başlıyor.Ruhun kendisi, aşktan ve ete kemiğe bürünmüş acıdan başka nedir?
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları XIII.BasımKitabı okudu
★ Peyami Safa'nın 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilen ve üç ana bölümden oluşan Yalnızız; isminden anlaşılacağı üzere bir arada yaşamasına rağmen kendi içinde 'yalnız' kalan, baskı altında ve dar bir alana hapsolmuş roman kahramanlarının hikayesini anlatır.
★ Meral, gizlice görüştüğü Samim'in, ağabeyi Ferhat’ın ve sonunun
Gençlere hitap eden ve zihnindeki gençliği ifade eden bir eseridir.
Bir ruh savaşı içerisindeyiz ve bu ruh savaşında birer diriliş işçisiyiz. Kitabın besmelesi bir savaşın ilanı ve bir idrak çağrısı olarak çekilmiş.
Ruh; sürekli olarak Allah’ı bilme, Allah’ın huzurunda olma savaşı içinde olacaktır.
Diriliş, ruhun açtığı bu savaşı sürekli sürdürme ve bu savaştan süreli olarak başarılı çıkmasıdır.
“ Diriliş yüklü bulutlarda linyit dumanının göğe salınmış gölgesini özdeş sanma.”#91297544 Diyor üstat Sezai Karakoç ve bu cümle bize Cemil Meriç’in “Olimpos dağının çoçukları, hira dağının evlatlarını asla kabul etmeyecektir.”cümlesini hatırlatır.
Doğulu ya da mutlak Batılı saymadığını belirtiyor. Biz biliyoruz ki yeryüzü bize mescit kılındı o halde Doğu da Batı da Benimdir!
Sezai KARAKOÇ adeta harflerle haykırıyor: “Şeytanın kentini dağıtmaya ant içmişim.”
Kitapta diriliş erinin görevlerinden de bahsediyor: doğuyu ve batıyı iyi bilmeli, eski medeniyetleri tanımalı, ekonomiyi bir amaç olarak değil araç olarak görmeli, kelimenin özüne inmeli ve kelimeyi yaşamalı.
Mutlaka okuyun!
Okutturun!
Geç kalmayın!
Keyifli okumalar diliyorum.