Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
..Hüzün ruhun bir rengi gibidir. Olgularla ve düşüncelerle ilgisi yok. Güzel hatıralar ve ümitli şeyler de hüzünlü olabilir. Hüzün, daha ziyade insanın faniliğinin verdiği bir ruh kırgınlığı gibidir. Geçmişin dönmeyeceğini, şimdinin ve geleceğin de geçeceğini, içinde bulunan anın tekrarlanamazlığını ve her şeyin bitimliliğini fark eden ruhlar hüzün duyar. 'Hüzün duyabilen her ruh, iyiliğe muktedirdir... Kemal Sayar
"İnsanın kendi deneyimlerini reddetmesi, kendi gelişimini durdurması demektir. Deneyimlerini reddetmek, insanın kendi yaşamına yalan söyletmesi demektir. Ruhun reddedilmesi gibidir. Nasıl ki beden her şeyi, rahibin ya da bir hayalin temizlediği şeyler kadar bayağı ve kirli şeyleri de kendi içinde eritir, onları hıza, güce, güzel kasların hareketine ve güzel tenin biçinlenmesine, saçın, dudakların, gözlerin eğrilerine ve renklerine dönüştürürse "ruh" un da kendi besleyici işlevleri vardır; kendi başlarına aşağılık, acımasız ve alçaltıcı olan şeyleri soylu düşüncelere, anlamlı tutkulara dönüştürülebilir, hatta bunlarda en saygın kanıtlarını bulabilir, aslında yıkıcı, lekeleyici olan şeyler aracılığıyla kendini mükemmel biçimde dışa vurabilir."
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Bizde Birileriyiz!.. Garib Çoban
Bizde Birileriyiz!.. Tenimdeki her gözeneklerdeki terimle, damarlarımdaki her damla kanla. Aldığım her nefeste. Dudaklarıma dokunan her gülümsemeyle. Dilimin telaffuz ettiği gönülden her tondaki duada. Seni her şekilde ve her şeyde sevmeyi seviyorum çocuk bayramı gibi yüreğim. Sen kalbime kazınmış tek ölümsüz aşk şiirisin. Her harf nefesimle
616 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Ruhun oğlu, Lucas... Kalbimi eriten yakışıklı mı yakışıklı bir vampir... Yüz yıllardır yalnız. Her vampirin bir ruh eşi olduğuna inanılır ama Lucas onu hala bulamadı. Gecenin kızı, Lssya... Ailesini kaybetmiş, iki arkadaşı ile hayallerini gerçekleştirmek için Paris'e gelmiş yetenekli bir ressam. Ailesi ölmeden önce gerçek annesinden kalan
Bona Dea - Tutkunun Esareti
Bona Dea - Tutkunun EsaretiIşıl Parlakyıldız (Işılca) · İndigo Kitap Yayınları · 2019116 okunma
94 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Mülksüzleştirenleri Mülksüzleştireceğiz!
Marksizm’in ne olduğu sorulduğunda, muhtemelen “Marx’ın öğretileri” cevabı gelecektir. Marx’ın öğretilerinin ne olduğu ise “komünizm” denecektir. Komünizm nedir sorusu ise “eşitlikçi bir düzen” cevabıyla taçlandırılacaktır. Ancak bunlar yeterli cevaplar olmaya yakın değil. Marx’ın kapitalizm hakkındaki incelemeleri, çözümü ve felsefi düşünceleri
Karl Marx ve Marksizm Üzerine
Karl Marx ve Marksizm ÜzerineVladimir İlyiç Lenin · Yordam Kitap · 2014458 okunma
1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Ön okuma yapan herkesin bildiği gibi Dostoyevski hayatının üç evresini üç kardeş olarak yansıtıyor bu son eserinde. Genelde karakter analizleri bu üç karekterle sınırlı kalıyor. İnternette aradım fakat enine boyuna analiz yapılmış Türkçe kaynak bulamadım. Açıkçası ben de üç kardeş ve babayla uşakları dışına çıkmayı düşünmüyorum yapacağım
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,6bin okunma
Reklam
“Çevremizi saran ortam, eşyanın ruhudur. Her şeyin kendine özgü bir dışavurumu vardır ve bu dışavurum ona kendi dışından gelir. Her şey, üç eksenin kesişmesinin bir sonucudur, o şeyi o kesişme yaratır: kararınca madde, bizim onu yorumlama biçimimiz ve içinde bulunduğu ortam. Üzerinde yazı yazdığım bu masa bir tahta parçasıdır, ama aynı zamanda masadır, bu odadaki mobilyalardan biri. Masanın bende uyandırdığı izlenimi aktarmak istesem, yapacağım tarifte onun ağaçtan yapıldığı, benim bu nesneye masa dediğim, ona birtakım amaçlar, belli kullanım şekilleri yakıştırdığım, yakınında ve üstünde yer alan nesnelerin ona kendi dışında bir ruh kazandırdığı, onu dönüştürerek onda yansıdığı, içine sızdığı düşünceleri yer alacaktır. Masaya verilmiş olan, bugün solmuş renk bile, üzerindeki lekelere ve çiziklere varıncaya kadar – bütün bunlar, bunu bir kenara yazalım, masaya dışarıdan gelen şeylerdir ve ona bir ruh kazandıran da özünü oluşturan tahta parçasından çok bunlardır. Ve bu ruhun en özel yanı: Bir masa oluşunu, yani kişiliğini de ona kazandıran gene dışarısıdır. Dolayısıyla, cansız olduğunu düşündüğümüz şeylere bir ruh mal etmek –hem insani, hem de edebî açıdan– bir hata sayılmaz. ”
Çok sürmedi, olup biteni bir ânda hatırladı. Eylemi affedilmiş olsa bile utancı unutulur gibi değildi. Bu acı hikâyeyi yeniden hatırladı, yeniden aklandı. Kabahatinin anısı bir elbise gibi sırtında taşıdı. Ruh dayansa bedenin, beden dayansa ruhun nasıl dayandığını anlamadı. Bundan böyle kalbinin üzerinde hep bir kırık taşıyacaktı. İlk ânda Allah’ım, diyebildi. İçinde, yakan kavuran acı, derin bir kasvet uyandı. Büyük bir yeryüzü yalnızlığı geldi kalbini sardı. Merak, korku ve kederin yanında durdu. Şimdi ne olacaktı?
Ruh ve beden, beden ve ruh ... Ne gizemli şeylerdi bunlar! Ruhun içinde hayvanlık olduğu gibi bedenin de ruhsal olduğu anlar vardı.
Sayfa 98 - Indigo
bireyselleştirilemeyenlerdenmişsiniz
"sanat daima bireysel olanı hedefler. ressamın tuvalinde hapsettiği görüntü belli bir ortamda, belli bir günde ve saatte, bir daha hiç görülme­yecek renkler içinde gördüğü şeydir. şairin söylediği kendi­sine ve sadece kendisine ait olan ve bir daha asla geri gelme­yecek olan bir ruh halidir. oyun yazarının gözlerimiz önüne serdiği, bir ruhun oluşum seyri, olaylar ve hislerden canlı bir doku, yani bir daha asla cereyan etmemek üzere bir kere­liğine kendini sunan şeylerdir. bu hislere istediğimiz kadar genel isimler verelim, bir başka ruhta aynı olmayacaklardır. çünkü bireyleşmişlerdir."
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Ey insan! Bu kitabı sana ithaf ediyorum. Başının üstünden büyük bir rüzgâr geçiyor. Yalancı bir fecirle başlayan asır kararıyor ve sana tek ümit ışığı olarak en kudretli kaynağı uranyum’da değil senin ruhunda sıkışmış maddeden koparak çıkardığın korkunç tahrip aletinin patlayıcısından yükselecek alevi bekletiyor. Ey bahtsız! Tarihin hiçbir
Sayfa 411Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.