Rainer Maria Rilke'ye psikoterapi salık verildiğinde, şöyle cevap vermiş: "Şeytanlarımı kaçırayım derken, melekleri ürkütmekten korkarım."
Hüsrev eserin bir yerinde annesine isyan eder: "Anne, beni nasıl doğurdun? Siz analar dünyaya bir evlat getirirken düşünmez misiniz? (...)Onu yeryüzüne ne cesaretle çıkarır, yeryüzünün meseleleriyle nasıl karşı karşıya bırakırsınız? Beş yaşında bir çocuğu yılanlı kuyuya sarkıtsanız daha az korkar. Bizi dünyaya getiren sizsiniz. Bu kudrete mâliksiniz de imdadımıza niçin gelmiyorsunuz?" Bu satırlardan ana rahmine dönüş yolundaki o bilinçdışı istek okunabilir. Hüsrev dünyada evinde değildir ve ana rahmindeki tekinliği aramaktadır, o yüzden annesine sitem eder.
Sayfa 29
Reklam
Melekleri ürkütmek
Ölümle yapılan muhasebe, derin bir nefis murakabesi eşliğinde, Hüsrev'i yaratıcısına götürür. Ontolojik emniyetsizlik şifasını Tanrıya teslimiyette, insan olarak sınır ve kısıtlamalarını kabul etmekte bulur. Hüsrev o alana adım atmakladır ki, cinnetin de eşiğinden döner; olaylardaki akışı, o akış üzerinde daha yüksek bir iradenin tesiri bulunduğunu kabullenir.
Sayfa 33
Kalp ve göz
Doğu aşkları o eşsiz suskunluktan, örtük olandan, o sevip de açıktan söyle(ye)meyiş halinden beslenir biraz da. Oysa Batı'da dışa vurulmayan bir kalemde patoloji hanesine yazılır; duygu ancak sözel olarak dışa vurulduğunda sıhhatlidir. Doğu'nun aşkı ise sözsüz bir dünyada dolaşır gibidir, o Mecnun olup çöllere düşmek, Ferhat olup dağları delmek ile ifadesini bulur. Yani zahmetle, oluşla.
Sayfa 40
Aşkın Diyalektiği
Özdenören aşkın vuslat iştiyakından ve vuslatın imkansız halde bulunmasından doğduğunu yazar. Bizi etkileyen aşk öyküleri kuşkusuz vuslatın bir türlü gerçekleşemediği öykülerdir. Ama aşk bir manada sevgiliyle buluşma, sevgilide eriyip yok olma arzusunu da içermez mi? Aşkın kavuşamayışla gerçek kıvamını bulduğu yolundaki genel görüş, kanımca tartışılmaya muhtaçtır. Tanrısal aşk için bu önerme kuşkusuz açıklayıcı bir değer taşıyor ama 'romantik aşk' vuslatla anlamlanıyor : Sevgilinin yüzünde kendi yüzümü seyretmek için onunla beraber olmam gerekir.
Aşkın Diyalektiği
Vuslat bir imtihandır. Aşkın mihenge vurulduğu yerdir orası. Kim ki sevdiğinden vuslatla uzaklaşır, o zaten bir yanılsamaya tutunmuş demektir. Vuslatladır ki, romantik aşkın efsunu bozulur: Artık kendi narsistik arzularımızı yansıttığımız bir kendilik nesnesi değildir karşımızdaki, hata ve günahlarına, etten kemikten ve ruhtan bir varlıktır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.