Gerçek şu ki insanın insana duyduğu kalbi yakınlık ve ihtiyaç karşılık bulamazsa , yalnızlığa tahammül kapasiteleri en yüksek kişiler haline dönüşmeleri mümkündür...
Rollo May kendi kendisine "Yirminci yüzyıl insanının temel sorunu nedir? diye sorar ve cevap verir:" Boşluk." İnsanlar neyi istediklerini veya neyi hissettiklerini bilmemektedirler. Arzu ve isteklerini bir kesinlik halinde yaşamadıkları için, kararsızlıktan ve özerklik yoksunluğundan yakınmaktadırlar. Aile ve aşk ilişkileri bozulmuştur, ama en başta, ilişki içinde oldukları kişiyi de içlerindeki boşluğu gidermeye matuf olarak benimsedikleri için, kişi o boşluğu doldurmadığında endişe ve öfkeye kapılırlar.
Kendi içsel benlik duyguları gelişmiş olan ve bunu iyi bir biçimde ifade edebilen kendisine seçtiği yolda tutarlı ve güçlü bir biçimde ilerleyen kişiler takdir görür.
Herkes kendine biricik ve kendi özel amaçları peşinden koşar.
Kapitalizmin insanı bağlılığı ve itimadî yok etmesi adına "karakter aşınması" denilen durumu ortaya çıkarmakta insanların hayatlarına bir anlam katmaktan mahrum bırakmaktadır....