“Bu nağmeden başka bir şeydi. Öldürüyor, hiç değilse yaralıyor, sakat bırakıyordu. Onu bir kez dinleyenin kendisini bir daha aynı kişi olarak bulması mümkün değildi çünkü aşık, insanın ruhunu çekip çıkarıyordu. Ama ruhun kendisine ne olduğunu, neyle karşılaştığını anlaması mümkün olmuyor, geriye sadece bu dünyadan geçmiş yanık bir adamın resmi kalıyordu. Ve tıpkı Hafız’ın Farsçası gibi bu tavırda, bu nağmede de sadece İslam’ın serin rüzgarı ve Azerbaycan’ın Türklüğü değil, Zerdüştilerin ateşi, Persepolis’in Dara’sı da vardı.”
Sayfa 354Kitabı okudu
ORDA ŞİRİN BİR KASABA VAR, BEKLER SİZİ;USTRON
ORDA ŞİRİN BİR KASABA VAR, BEKLER SİZİ;USTRON Ustroń, Güney Polonya'nın Cieszyn Silesia kentinde küçük, şirin bir turistik kasabadır. Daha önce Bielsko-Biała eyaletine bağlı bulunan kasaba, daha sonra Silezya eyaletine bağlanmış ve halende bu eyalette yer almaktadır. Beskids sıradağlarının ortasında, nazlı akan Wisla (Vistula) nehrinin kenarında
Reklam
Osmanlı, İslamlığı ciddiye aldı. İslamlık put kırıcılığını ciddiye aldı. Osmanlı bunu İslamlığın ciddiye alınışından da öteye götürdü. Kuralları ciddiye aldı, insanı ciddiye almadı. (…) Bütün değişimleri devlet eliyle gerçekleştirmek istedi. (...) Tiyatroyu soytarılık, resmi küfür sayıyordu. Bütün sosyal kurumlar, askerlik örgütü için birer
Gerçekte beni en çok etkileyen, o kapağı kıymetli bir şe yi tutar gibi kucaklayan o kızın görüntüsüydü. Eğer albüm kapağında Beatles'ın o resmi olmasaydı o denli güçlü bir şe- kilde etkilenmezdim. Orada müzik vardı. Ama orada gerçekte olan müziği sarmalayarak onu aşan, çok daha büyük bir şey vardı. Ve o manzara bir anda yüreğime canlı bir fotoğraf gi- bi basılmış oldu. Zamanın sadece o anına, o yere özgü, başka yerde bulunamayacak eşsiz ruhun manzarasıydı bu.
İçimizde barındırdığımız kokuşmuşluk yoluyla metafizik hayvan oluruz. Düşünce tarihi: Düşkünlüklerimizin geçit resmi. Ruh’un yaşamı: Art arda gelen başdönmeleri. Sağlığımız mı bozuluyormuş? Bunun acısını evren çeker ve hayatdoluluğumuzun düşüş çizgisini izler.
Rejim, bireysel yaratıcılığın bir toplum için ne kadar önemli olduğunu, bireysel yaratıcılıǧın toplumları nasıl geliştirip değiştirdiğini, topluma bir dinamizm kazandırdığını, hayata bir anlam verdiğini ve insanın en eski, en saf, en temiz hasletleri olan özgürlük ve eşitlik duygularını okşadıǧını çok iyi biliyordu. Bunun için de resmi yalanların ötesindeki farklı bireyi yokeden resmi bir bireysel yaratıcılıǧın önemini durmadan, tüm gücüyle vurguluyordu; Türkifikasyon.
Sayfa 93
Reklam
319 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.