Esen Börü

Esen Börü
@ruhuturkadam
Saka'da Alp Er Tunga. Hun tahtında MeteHan. Avrupa'da Attila. Çin'de Kürşad. Malazgirt'te Alparslan. Bozkırlarda Bilge Kağan. Söğüt'te Osman. Adıma TÜRK derler!
Matematik Pr.
Hatay
Hatay
98 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
..."Hayat ne? Bugüne kadar ne gördüm? Gördüklerimden, sahip olduklarımdan neyi koruyabildim? Kim, neye sahip; neyi koruyabiliyor? Zaman her şeyi obur gibi yiyor yok ediyor! Bugünün sağlığı bile yarının ölümünü getiriyor! Ha bugün, ha yarın. Önemli olan zaman mı? Zaman ne? Evet, zaman ne?... Zaman bir an. Bütün canlılar, insanlar, her şey bir âna mahkûm. Bu an, her an değişiyor; her şey bir ırmak gibi akıyor, yani kaynağına koşuyor. Gülmek, ağlamak, birinin boğazını sıkmak, batan gemideki insanların şuursuzluğundan farklı hareketler değil. Bir gün sonra batmak için bu çırpınış niye? Önemli olan zaman mı? Zaman bizim tanımlamamız değil mi? Çocuklar gibi kuralını koyup, oynuyoruz; ve arkasından ağlaşıyoruz!... İşte önümde gencecik bir hayat var. Bu akışta yaşıtlarını geçeceğe benziyor. Üzülmesi mi, sevinmesi mi lâzım! Buna kendisi karar veremez. Belki de tatlı bir rüyadan kopmamak için çırpınan her insan gibi direniyor. Onu uğurlayanlar da uğurladıkları meçhulden ürküyorlar! Ama bu dünyada hepimizin meçhulüydü: geldik, gitmek istemiyoruz!..."
Sayfa 43 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Nasıl ki görebildiğim, duyabildiğim her şey yokluktan gelmişse gene yok olacak. İşte o yokluk; en büyük varlıktır. Diğer nesneler, kavramlar, olaylar o ışığın karanlık ve gölgeleridir. O varlığı içinde bulduktan sonra ışık ve gölgelerin şekli, çeşidi önemli mi? Her şey gönlünce olmak zorundadır. Her şeye mührünü basan, yok eden zaman güçsüzdür. Güneşin doğup batması sadece bir cilve. Aslında bunların dışında, ebediyetin nabzında yaşıyoruz. Bu nabız ne atar ne durur! Ancak sezilir; fakat idrakle yaşanmaz; çünkü idrak fânidir, bu acizliğinden dolayı ebedîliği içinde barındırmaz!
Sayfa 42 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
İhanette kumara benzer bir tat vardır; birincisini işleyen, ikincisinden kendini kurtaramaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
(...)Tepenin zirvesine ulaştıklarında önce kendi ordusunun düzen ve disiplinini kontrol etti. Ardından sonu hiç gelmeyecekmiş gibi akıp gelen Çin ordusuna bakmaya başladı. Aklına Yüeçi obasında esirken gördüğü düş geldi. Sağunduk Öge Oğuz'un uzun uzun düşüncelere daldığını görünce bu düşünceleri bölmek istedi: -Ne düşünüyorsun, Kağan'ım? Oğuz, ögesine baktı. Yakışıklı yüzünde muzip bir gülümseme belirdi. -Bu kadar Çinliyi nereye gömeceğimi düşünüyorum. Sağunduk'un yüzünde şaşkınlık belirirken Oğuz atını çevirip son talimatları vermek için aşağıya doğru inmeye başladı...
Sayfa 315Kitabı okudu
Kafesinden kaçmış birer kartal gibi, hiç yorulmamış ve aç kurtlar gibi amansız bir Sayan Dağı Fırtınası gibi geldiler üstümüze Prens'im. Son askeriniz de orada can verdiğinde ve son bayrak da düştüğünde toprağa, onlar arkalarına bakmadan ve sanki hiç savaşmamış gibi sürdüler atlarını uzaklara. Prens'im soruyordunuz: "Nasıl durdurabiliriz bu Türkleri?" diye. "Efendim, Türkler durdurulamazlar!" -General Ho-tSun
Sayfa 301Kitabı okudu
Reklam
Geri117
265 öğeden 256 ile 265 arasındakiler gösteriliyor.