"OTHELLO
Hele bir saz parçası dayayın siz Othello nun göğsüne
Görün, nasıl geriler. Othello nereye gitsin bundan böyle? -
Bakayım sana, nasıl görünüyorsun şimdi?
Ah,talihsiz kadın! Soluksun giydiğin ak giysiler gibi!
Kıyamet günü buluştuğumuzda
Bu masum bakışın cennetten fırlatıp atacak ruhumu
Ve zebaniler sıçrayıp havada kapacaklar onu.
Soğudun mu yavrum, soğudun mu?
Tıpkı saflığın gibi. Ah, lanetlenmiş köle!
Beni kamçılayarak uzaklaştırın ey şeytanlar,
Büyüsünden bu cennet manzarasının!
Fırtınalarla oradan oraya savurun beni!
Kızartın kükürt ocaklarında!
Derin ateş denizlerinde yuğup yıkayın!
Ah, Desdemona, Desdemona! Sen öldün ha!
Ah! Ah! Ah!"
"Ne günah işlemiş!
Kokusunu duymasın diye gök burnunu tıkıyor,
Ay gözlerini kapıyor utançtan.
Önüne çıkanı öpen çapkın rüzgar bile
Toprağın derinliklerine sığınmış işitmesin diye"
"İnanç Denizi"
İnanç Denizi de
Bir zamanlar kabarıktı ve dünyanın kıyısının etrafında
Rulo yapılmış parlak bir kuşağın kıvrımları gibi uzanırdı.
Ama şimdi tek duyduğum
Onun melankolisi, gerilerkenki uzun gürlemesi,
Geri çekiliyor, nefesine
Gece rüzgarının,dünyanın engin ve kasvetli kenarlarından,
Çıplak çakıllarından aşağıya.
Ah aşkım,dürüst olalım
Birbirimize! Çünkü karşımızda
Bir düşler diyarı gibi uzanan,
Öylesine çeşitlilik içeren, öylesine güzel, öylesine yeni dünyada
Ne neşe, ne sevgi ne de ışık,
Ne şüphesizlik, ne huzur ne de acının devası var aslında;
Ve biz burada, karanlıkta olan bir ovada gibiyiz
Mücadele ve kaçışın akıl karıştırıcı tehlike işaretleriyle savrulmuşuz
Cahil orduların geceleri çarpıştığı yere.
"Insanlar hiçbirşeyden bahsetmiyor...
Genellikle bir sürü araba veya giysi markası yada yüzme havuzu firması sayıp, ne güzel diyorlar! Ama hepsi aynı şeyleri söylüyor ve kimse kimseden farklı bir şey söylemiyor."