Namazı Dosdoğru Kılın,
Zekatı verin ve Rüku edenlerle birlikte siz de Rüku edin. Bakara Suresi, 43. Ayet Babamı namaz kıLmış, Dua ederken görünce: “Benim için de Dua et..” dedim... Babam şöyLe bir baktı ve: "KENDİSİ NERDE , DERSE, NE DİYEYİM ?"
Ayna, Sadece pencere karşılarına konacak, neden ? Dışarıdaki eve giren kötü enerjiyi evin dışına geri yollar. İçeriye dönük aynalar enerjiyi çeker kişiyi yorgun yapar. Uyunan yerde ayna fenadır, üstü örtülecek ve esas içindeki aynayı gör ! Şeffaf cisimler, bilinç altını açar. Yüzük taşları prizmalara dikkat ! Göz keskinlik kazanırsa her
Reklam
Ah...
Huzeyfe (ra) ve İbn Mesud (ra), rukü ve secdesini tam yap­madan namaz kılan bir adam gördüklerinde aralarında şöyle ko­nuşmuşlardı: “Eğer bu adam ölürse, Allah Resulü’nün (sa) öğrettiği dinden başka bir din üzere ölmüş olur”. Bu ikisinden birisi ona: “Ne zamandır böyle namaz kılıyorsun?” diye sordu. O da: “Kırk yıldan beri” deyince, “Demek ki, sen kırk yıldan beri namaz kılmıyormuşsun”, ce­vabını verdi.
Bilinmelidir ki namaz, mukaddes samedâni makamdan neşet etmiştir, bu sebeple onu bir ganimet bil, o gizli düşünceler gibidir. Nur makamı ona nazar etmiş ve sırlarını hibe etmiş, Kayyumiyet makamı ona bunları feyz etmiştir. Bu namazlar rabbani münacata mahsustur, çünkü ilâhi münacat ile hitap edilir ve semâvât ehlinin ruhaniyetine mahsus bütün makamları ihtiva eder. Kıraat esnasında insanın doğrusal hareketlerinden tamamı namazda yapılır; rükü esnasında, canlıların tâzim maksatlı zikirlerdeki hareketlerinin tamamı ufuk itibariyle ihtiva edilir, secde halinde bitkilerin yakınlaşmak üzere eğilme hareketlerinin tamamı bulunur. Namazlar insan terkibinin aslı olan su, toprak, ateş, hava ve ruha mutabık olsun diye beş adet olmuştur. Çünkü bütün sayılar içerisinde hem kendisini hem başka sayıları muhafaza eden tek sayı beştir. Bu itibarla onun kadrini bil, hayrının şükrünü eda et.
Sayfa 454Kitabı okudu
Bir gün Ömer bin Abdülaziz, Ebu Muleyke’nin oğlundan rica etti: “Bana biraz ibn zübeyr’den söz eder misin?”. O da anlattı: “Vallahi ben daha öyle mükemmel bir insan görmedim. Na­maza başladığında sanki maddi ve dünyevi her şeyden sıyrılırdı. Rukü ederken, secde ederken onu cansız bir duvar sanırdın, ya da bir kenara atılmış bir elbise. Bu sırada dış dünyaya öylesi­ne ilgisiz, öylesine duyarsızdı. Bir keresinde namaz kılarken bir mancınık kurşunu tam çenesinin altından geçmişti de, kılı bile kıpırdamamıştı. Ne kıraatini kesmiş, ne de hızlandırmıştı. Duy­mamıştı sanki”.
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (En büyük hırsız, kendi nemâzından çalan kimsedir) buyurdu. Yâ Resûlallah! Bir kimse, kendi nemâzından nasıl çalar? diye sordular. (Nemâzın rükü’unu ve secdelerini temâm yapmamakla) buyurdu. Bir def’a da buyurdu ki, (Rükü’da ve secdelerde, belini yerine yerleşdirip biraz durmayan kimsenin nemâzını
Reklam
1.000 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.