Hatice

Hatice
@rumpelstilskin
Öğrenci
Selçuk Beslenme ve Diyetetik
Konya
67 okur puanı
Haziran 2017 tarihinde katıldı
...Bir başkası krala yargıçlarla anlaşmayı, çıkarlarını onlara sağlatmayı salık verir: Efendimiz der, yargıçları sarayına çağırmalı sofrada onlarla hazinesini ilgilendiren sorular tartışmalı. Bir daha ne kadar haksız olursa olsun onu haklı gösterecek bir yargıç bulunur. Ya her iddianın tam tersini savunma alışkanlığıyla, ya yenilik, aykırılık hevesiyle ya da krala yaranmak isteğiyle. O zaman bir tartışmadır başlar; değişik, çelişik görüşler apaçık bir gerçeği bulandırırlar; hakkın ta kendisi haksız gibi gösterilir. Kral bu çatışmadan yararlanıp sorunu kendi çıkarına göre kestirip atar. Çatışmaya yol açanlar utançlarından ya da korkularından kralın düşüncesine katılırlar ve işte o zaman yargıçlar cesaretle ve vicdan rahatlığıyla yargılarını verirler. Kralın istediğini kitaba uydurmaktan kolayı mı var? Ya yasalarda yeri bulunur, ya da bir yasanın sözleri gereğince yorumlanır...
Sayfa 47 - Nilüfer YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eşitlik, dostluk, demokrasi... bunlar hep zayıfların uydurduğu saçmalıklar. Çünkü onların yaşayabilmek için bu gibi kavramlara ihtiyacı var. Güçlünün ise bir tek isteği vardır. Daha fazla güç!...
İnsanlar Tanrı önünde eşittir ama hayattan zekâları, becerileri, azimleri ve kazanma hırslarına uygun olarak pay alırlar. Bu yüzden mutlak eşitlik yoktur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... o gergin konuşmanın sonunda bana biraz acımış olmalıydı ki, "Bak," demişti, "siyasetle ilgin olmadığını biliyorum ama yaşadığın dünyaya gözlerini bu kadar kapatmaya hakkın yok. Ülkenin yıllardır kanadığını, kutuplaştığını, insanların birbirine karşı kamplar halinde bölünüp kışkırtıldığını biliyorsun, değil mi? "Biliyorum elbette!" "Aralarına nefret tohumları ekilen etnik, dini ne kadar grup varsa, bunların durmadan birbirini öldürdüğünü, kan davasının giderek azgınlaştığını da biliyorsun!" "Tabii!" Konuşmanın burasında ayağa kalkmış ve sesini yükselterek bana şöyle demişti: "Her şeyi biliyorsun birader ama bir tek, insanlarımızı kimin kamplara böldüğünü, bu kan davasını kimin isteyerek, planlayarak başlattığını bilmiyorsun!" ...
Sayfa 35 - Doğan KitapKitabı okudu
Bulunduğu balkonun altından güneye ve kuzeye doğru hızlı hızlı yürüyen insanları gördü. Herkes bir yere doğru gidiyordu kararlı adımlarla. Herkesin işi vardı sanki ve sanki herkes bir yere yetişmenin telaşına düşmüştü. Bir süre daha boş boş baktı adam, sonra birasından daha da büyük bir yudum çekip, "Bir tek ben ve rüzgâr, " dedi. Bir tek ben ve rüzgâr varız, nereye gideceğimizi bilmeyen!"
Sayfa 199 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Reklam
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.