Hayal mi gerçek?
Gerçek mi hayal?
İkisi de mi gerçek?
İkisi de mi hayal? . . .
Hem gerçeği hem hayali muallakta bırakan bir obsesif şüphenin romanı:
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör
“Uzun zaman önce, insanın güvenebileceği tek kişinin kendisi olduğunu öğrenmiş olmasına rağmen, nedense onun farklı olduğunu düşünmüş, aralarında bir bağ olduğuna inanmıştı.”
“Bizim geleceğe ait tek umudumuz, bir insanın başka bir ten rengine sahip olmasının ya da başka bir dili konuşmasının, onu bizim düşmanımız yapmayacağını çocuklarımıza öğretebilmek.”
Bu , Rus Cariye Aleksandra ile Cafer'in ilk sırriydi. Daha pek çok sırları olacaktı. Bu sırların karşılığında bir de Kara Cafer'in haremde korkulan bir itibarı ve bir köşeye koyduğu küçük bir dünyalığı.
Timur devrine geçmeden önce Timur'dan önceki durumdan bahsetmiş yazar. Ben de burada birazcık o karışık döneme maksat bilgi aktarımı olsun diye değinmek isterim. Cengiz Han'dan sonra devletin başına Ögedey geçiyor ve onun kardeşi Çağatay'a ise belli başlı yerler veriliyor. Çağatay müslümanlığa iyi bir niyetle bakan kişi değildir.
“Arnavut’tan edep ve vekar, Kürtten sadakat ummamalıdır.”
Rus olan cariyenin ruspî olmaması…kazaklar aşırı sarhoştur; zenciler şaraba ve bozaya düşkündür. Bosnalı ve Hırvatlar uzun boylu olur, sâde-dil insanlardır; aralarında edep ve haya sahibi doğrular çoktur. Frenklerden akıllı ve tahsilli olanlar naziktir. İyi giyinmesi be yürümesini bilir. Gürcüler, çoğu kötü bir zümredir, ne giyse pis olur. Macarlar, temizlik ve hizmette çeviktir, bazısının hıyaneti ve efendisine karşı cinayeti görülmüştür. Çerkes ve Abazaların, güzellik, edep ve yiğitlikte, göz Kaş’ta letâfetleri vardır. Ama akıl kısalığından efendilerine karşı gelmişlerdir. Arap ve Acem “mahbûb ve mahbûbelerinde” zerâfet vardır, fakat haşîn ve münafıktırtırlar.
“Hâsılı, merdüm-i Rûmî yegdür.” Eflak, Erdel ve Boğdanlılar yaradılışta birbirine yakındır; Macar ve Hırvatlar’a göre ahlâkları kötüdür. Habeşlilere gelince, alıngandır. Rum-ili ve Tuna-boylular 20 yıl gençliğini korur.
Sayfa 262 - İş Bankası Kültür Yayınları 4. BaskıKitabı okudu