93 harbinde Aziziye tabyasında bir destan yazan kahraman kadın şimdi de bu davranışı ile küçük bir destan yazmıyor muydu? Erzurum valisi gözleri dolu dolu bunları düşünüyor, cefakar, vefakar Erzurum kadınına ne söyleyeceğini, nasıl hareket edeceğini bilmiyordu. Hemen Nene Hatunun o nasırlaşmış, derisi çatlamış, ana kokan, un kokan mübarek ellerini öptü. Nene Hatun giderken geri döndü, belli ki, Erzurum valisine bir şey soracaktı.
- Ruslar gelemez değil mi oğul?
- Gelemez Nene ana, dedi. Sen burada iken Ruslar Erzurum'a gelmeye cesaret edemezler.
Ekserisi kışın donan nehirler münâkalâta elverişsizdir. Bütün bu coğrafi âmiller ve bunlara eklenen içtimaî âmiller " içine kapanık ve melânkolik Rus tipi "ni meydana çıkarmıştır. Bu coğrafi âmillere " eklenen âmiller " diye ifade ettiğimiz müessirlerin hepsine birden " ırk " diyebiliriz. Fakat bu kelime müşterek soy manasında değil,kendini öyle kabul eden insanların topluluğunu ifade eder. Bu manada Irkı'nın en bariz hususiyeti, hissin akla hakimiyeti, anarşizim ve -tabir caizse - içtimai mistizim'dir. Ruslar rüyayı realiteye ,müşterek mülkiyeti ferdi mülkiyete, tercih eden romantik ve buna rağmen de haşin ve soğuk ruhlu insanlardır. MOSKOF MEZALİMİ
Sayfa 35 - MOSKOF MEZALİMİ
Osmanlılar ile Sovyetler Birliği'nin kaderinin karşılaştırılmasında milliyetçilik ve liberalizmin şiddetli gücü, ideolojilerin iflası, politik yapıların çöküşü gibi ideolojik ve politik konulara dikkat çekilmektedir. Tüm bu konularda Ruslar da, Türklerin geçtikleri yollardan geçmişlerdi ve şanslı olsalardı onlar da milli tarihlerinde yeni bir sayfa açacak bir Mustafa Kemal Atatürk bulabilirlerdi.
Sayfa 362Kitabı okudu
