Kitapta Einstein'ın özel görelilik kuramı basit fakat çok akıcı ve anlaşılır bir şekilde anlatılmış. Bu kitaba ait seriyi, hem Einstein'in çalışmalarına ve fizik bilmine olan merakımdan ötürü hem de ileride çocuklarımın bu konuları sıkılmadan ilgiyle okuyarak anlayabilmeleri için satın almıştım. İlk kitapdan edindiğim kanaat; kendi açımdan yanılmadığım, ileride de çocuklarım açısından da yanılmayacağım yönünde.
Einstein'ın da dediği gibi "Basitçe anlatamıyorsan yeterince anlayamamışsın demektir."
"Evrenin şaşırtıcı yapısı, bizi hayal edebileceğimizden de yaratıcı bir Kudretin varlığına götürüyor. Evrenin bu denli zengin ve yaşam verici oluşu, evrenin bizim sandığımızdan çok daha cömert bir Yaratıcısının olduğunu göstermektedir." Fizikçi Prof. Howard Van Till
Howard Van Till, ‘Why does the universe work?’, ed: Russell Stannard, God for the 21st Century, Templeton Foundation Press, Great Britain (2000), s. 27-28.
Kitaba bayıldım. Her inançtan, 8 ülkeden 50 bilim insanının çok değişik sorulara verdikleri cevaplardan oluşuyor. Kitabın ana konusu Din-Bilim çatışması işbirliğine dönüşüyor mu?
Arka kapakta cevabı aranan sorulardan bir kısmını görünce zaten bir beklentiye giriyorsunuz.
Gerçekten okurken her yazı beni heyecanlandırdı, zihnimi kıpır kıpır etti.
Kitabımız günümüz problemlerini dinler açısından ele alıp bu problemlere konunun uzmanları tarafından verilen cevapları bize sunuyor. Bu açıdan en azından benim bildiğim kadarıyla az sayıda kaynaktan bir tanesi. Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için belirtmem gerekir ki kitapta tek bir konu ve bu konuya dair sorular yok. Soru yelpazesi çok geniş
Son zamanlarda ortaya konan nadide eserlerden biri. Şaban Ali Düzgün tarafından çevirilip bizlere sunulduğu için hocamıza ayrı minnettarım. Editörün ifadesi ile bir nevi bilim ve din konusunda kafası karışıklar için rehber niteliğinde bir kitap. Kitabın Hırıstiyan, Yahudi, Müslüman, Hindu vs. geleneklerine mensup olan yazarların makale tarzındaki yazılarının alınıp çeviri yapılması ve bunların konu bütünlüğü içerisinde sistematize olarak oturtulması hem kitabı sadeleştirilmiş hem de kitaba akıcılık katmış. Evren, Evrim, Tanrı, Bilim, Tanrının bizler ve dünya ile etkileşimi, Ateizm, Teizm konuları; modern anlamda bilimin ilerlemesi ile meydana gelen tartışmaların işlenişi ve bu konular hakkında bilgi verici olması sebebi ile okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum.
Tanrı mı insanı, İnsan mı Tanrı’yı yarattı? Dünya nelerle uğraşıyor biz hala “oruç sakızı bozar mı?” :) İnanmak kadar inanmamak da bir “iman” meselesi.. Bir yaz tatili mevzusuna denk gelip sık sık elime alıp bıraksam da keyifle okuduğum bir eser oldu. Karşıt fikirlerin çarpışacağı, argüman yarıştıracağı bir kitap olacağı düşüncesi ile başlayıp nisbî hayal kırıklığına uğratmış olsa da, her fikri, anlamlı örneklemle açıklayan metinlere zaafım var. Tanrı’nın varlığı üzerine sorgulayıcı, ispatlayıcı, kainatın tasarımına bilimsel yaklaşan güzel ifadeler buldum. Teolojiye ilgi duyan okuyucuya kesinlikle güzel şeyler katacak bir deneyim olur. Keyifli olsun, Verimli olsun ..
Çeşitli alanlarda çalışan ve bir dine inanan bilim adamları, din-bilim ilişkilerini yorumluyorlar. Bilimle dinin aslında çalışmadığı herkesin ortak kanısı. Kimileri din ve bilimi paralel görüyor, kimileri tamamen ayrı olarak düşünüyor. İlk başlarda kitabı sevsem de, bir süre sonra sıkıcı buldum. Sadece bir iki sayfa kendi yorumları bulunmakta ve bu yorumlar da bir bildiri şeklinde yazılmış.
Günümüz bilimindeki “nasıl” sorusuna verilebilecek cevapların enflasyonist şekilde pik yaptığını açıkça gözlemlemekteyiz.
Bu inanılmaz ilmi gelişmenin, İnsan merakında da meyletme değişikligine yol açacağı ve “neden”sorusuna evrileceği pek aşikar görünüyor.
Soru kalıbındaki bu evrilişin, Russell Stannard gibi Hristiyanlık inancını materyalizm ile barıştırma çabasındakiler için tam bir puslu hava oluşturması gayet normal. O da bu puslu havanın nimetinden yararlanmak amacıyla, kararsız çoğunluktaki yolunu kaybetmiş antilop yavruları için bir derleme yapmaktan kendini alıkoymamış.
Her ne kadar, tüm ruhani inanışlara yer verildiği iddiasında olunsa da; Hristiyanlık propagandasından ilerisi olmayan sığ bir aklama derlemesi.
Okumaya başlamadan önce John Templatton vakfının çorbadaki tuzuna önyargılı olmamak için kendimi telkin etmekten geri durmadığımı bilmenizi isterim.
Lakin bu yorumumdan sonra, sıradaki Templatton ödülünün şahsıma verilmesi ihtimalini de pek olası görmüyorum.
Kitabı okuduktan sonra, fıtratına göre;
A- Bunlar bıraktığım yerde otluyorlar...
B- Einsten fırsat bulamadığı için Sinagog’a gidemiyordu...
Gibisinden değişik uçlardaki görüşlere kanaat getirebilirsiniz.
Özetle;
Fikrine yer verilen tüm yazarların akademik ünvana sahip olması,sizi farklı bir beklenti içine sokmasın. Bilimsel keşiflerin bolluğundan cihetle, “nasıl”sorusunun nedenselliğe evrilişini Hristiyanlık inancını nemalandırma fırsatına çevirme gayretinden ibaret A haber kıvamında bir kitap.
Yine de, her okuyan meşrebine uygun çıkarım yapabilir.
Okunur mu?
Okumayan çok şey kaybetmez.
Merhabalar sevgili kitapsevenler iş güç sınavlar derken kasım ayının son okumasınıda sizlerle buluşturmak istedim.
Sevgili @folkitap benim için seçtiği bu güzel öneriyi sizlere aktarmak isterim.
Hepinizin kafasında Dünyanın oluşumu insanın varoluşu üzerine kendince cevap vermek isteyeceği soruları vardır. Belirtmek isterim ki bu kitap her
On bir bölüm ve 48 başlıkta, "Modern dünyada Tanrıyı nasıl yorumlayabiliriz?" sorusuna cevaplar arayan kitapta, Hristiyan, Yahudi, Müslüman ve Hindu 50 bilim insanının deneme kabilinden yazıları var. Hiçbiri aleyhte bir görüşe sahip değil. Bu sebeple, bir yerde "Tanrı savunusu" olarak değerlendirilebilir. Karşıt görüşlerden de birkaç yazar var mı acaba diye okuyarak sonunu getirdiğim bir kitap oldu.