Ey kalemim, ruhumu soy
Bu belanı taşlara oy
Aklımızdan çıkmasın koy
Gözyaşları döktüğümüz
Bin yıl yandık hakk oduna
Niye salmır hiç yadına
İçimizde hakk adına
Sarayını yaptığımız
GÖNÜL GAM ÇEKME
Od düştümü, Oğuz baba
Mezarına bu hesaba
Ant yerimiz oba-oba
Dönüp yurt olur, yurt olur.
Sinemde gam kucak kucak
Ne zaman dert son bulacak?
Boş kalan yurt, sönen ocak
Bana dert olur, dert olur
Yürek dertli, gönül yufka
Oda yandım baka baka
Namertlerden gelen oka
Hedef mert olur, mert olur
Ömür yaprak, zaman külek
Alıp meni götürecek
Bakıp sene, çarkı felek
Gözüm dört olur, dört olur.
Soyum Türk, köküm kurt-doğru
Hele elim, kolum bağlı
Gönül gam çekme kurtoğlu
Dönüp kurt olur kurt olur
Uzaklar...
Bu fikrim...
Bu kuzu, bu kurt...
Bir de ki, sevdası başımdan asla
Çekilmeyen yurt
Bir de ki, sinemde taş eriden ah...
Men neden özümden bezmirem, Allah
Ey sonsuzluk, sonrasızlık,
Zaman adlı ölçünü yık.
Mende duran ana, gel çık
Çünkü andan geçmeliyem
Ruhum, menim ruhuma var,
Ruhun toyu, ne yası var.
Ebediyyet korkusu var
Geçip oradan geçmeliyem
Yok oluram bak, an be an,
Düşüp ölse, bu ruh, bu can
Tutan olmaz tabutumdan,
Menem garipler garibi
Sazım garip, udum garip,
Yad ocakta odum garip.
Bir dervişem adım Garip
Menem garipler garibi