Evet biz, hepimiz ve bütün bizden sonra gelecekler, ırklar, milletler, boylar, oymaklar adına insan uygarlığı ve insanlığın tarihi denilen ehramın, sadece birer zerresi, birer unsuruyuz. Hiç kimse, hiçbir nesil, hiç bir millet, hiçbir parti ve hiçbir rejim bu ehramın hepsi demek değildir. Ne peygamberler, ne kahramanlar, ne önderler. Ne Çin, ne Hint, ne eski Yunan, ne Ortaçağ, ne Sonçağ bu ehramın hepsi demek olamaz. Hatta ne bugünkü Amerika, ne yarınki Rusya, dünyada her şey demek değildir. Herkes, her medeniyet, her millet, kendi taşını getirecek ve bu taşı, çıkarabildiği yüksekliklere çıkaracak ve orada kalacaktır. Hepimizin, her neslin ve her fikrin bu ehramda yeri vardır. Her millet kendi toprağının ocağından çıkan mermeri kendi omzunda taşıyacak ve insan uygarlıgının, kimsenin malı olmayan çok cepheli ehramına koyacaktır.
Medeniyet, bir milletin değil, hür ve özgür bütün milletierin hakkıdır. Dünyanın yapısında hepimize iş vardır. İnsanın, yani taş üstüne taş koyanların ehramı böylece meydana gelecektir. Bu, bir kanundur. Dogru ve güzel kanundur...