Kitap gerçekten tuğla gibi bir kitap. Bu kitabı ben yazmış olsaydım ya da editörlüğünü yapıyor, basımında filan görev alıyor olsaydım en az üçte birini çıkarırdım içinden. Kesinlikle… O çıkaracağım şeyler olmasa da yine güzel bir roman olurdu. Hafiflerdi… Hem yazarın kurmacadaki yetkinliği de daha kolay ortaya çıkardı. Çünkü bu kitaba başlayıp okumaktan vazgeçenler çok fazla. Çünkü hem kitabın güttüğü edebi kaygıyı göremiyorlar, hem de anlatımın uzunluğu göz korkutuyor. Oysa kitap güzel bir postmodern roman örneği… İçinde üstkurmaca (çerçeve hikaye) var.. bilinç akışı, iç monolog, hatta iç diyalog bile var.. ironi var… metinlerarasılık var (montaj, pastiş, alıntı vb.).. flashback ler, flashforward lar var.. dille oynama var… iç bunaltı var… gerçekliği yıkıp yeniden kurma var… hasılı postmodern anlamda pek çok teknik ve öge var… Edebi açıdan zengin bir roman… Romanları ve öyküleri salt anlattıkları üzerinden değil, yapı ve biçim üzerinden de okumayı sevdiğim için tuğla gibi olsa da okumayı göze almakla iyi ettim. Bitirince de kendimi pek rahatlamış hissettim. Bu da ayrı bir keyifti. Aynı zamanda bilgilenmiş, öğrenmiş de oldum. Has edebiyatı önceleyenlere şiddetle tavsiye ederim.