Ama aklından kötü niyet geçmeden, başkalarını mutluluktan alıkoymayı düşünmeden de insan yanılgıya düşebilir.Bu yüzden çevresine acı çektirir.Vurdumduymazlık, başkalarının duygularına karşı duyarlı davranmamak ve kararsızlık gibi huylar da çevreyi mutsuz kılmaya yeter.
"Bir insanı keşfetmenin heyecanını duymadığınızda, anlamanın yerine beklentiler, yorumlar ve yargılar devreye giriyor. Bu da yoğun hislere, görüşün azalmasına, gönülde mesafelere neden oluyor."
Bana sıksık soruyorlar, "Hocam, bizim zamanımızda ergen sorunu diye bir şey yoktu! Bu yeni icat nereden çıktı?" Her evde ergen
sorunu var. Çocuk 13-14 yaşına gelmeye görsün, ana baba
ne diyeceğini şaşırıyor! Aslında, alışık olduğumuz ve şimdiye kadar yaşamımızı yönlendiren Korku Kültürü'nde de ergen-
ler sorun yaşıyordu, ama asık suratlı otorite, ailede 'sorunları
olan ergen' görmek istemediğinden ergen ergenliğini anlayamıyor, bunalımlarını içinde saklıyor, asık suratlı, bıkkın, gergin, kaygılı ve öfkeli insanlar sürüsüne katılıyordu. Ne var ki,
bireyin önemsendiği Değerler Kültürü'nün giderek ağırlık kazanmasıyla birlikte, bireyin sorunlarını rahatça dile getirdiği
bir sosyal süreç başlamış durumda.