Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Anlatacağım olay, benim gördüğüm bir rüya ya da geçici bir deliliğin gösterdiği sanrı değilse, kumaş resimlerle gezen o adam mutlaka deli olmalı. Ama rüyada bize, bu dünyaya teğet bir diğer dünya şöyle bir görünür ve deliler, bizim hiç algılamadığımız şeyleri görüp duyarlar. Aynı şekilde ben de, tekinsiz bir atmosferin merceğinin ötesine, dünyamızın görüş alanı dışındaki bir dünyanın kıyısına kısacık göz atmış olabilirim.
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Reklam
Bilinç ve Bilinçdışı/Tüm Ruh [2/7]
Dış süreçler değil de psişik süreçlerin söz konusu olduğu yerlerde, konunun olgularını sadakatle aktarmak neredeyse imkansızdır. Psişik olguları aktarma kabiliyetimiz oldukça sınırlıdır; örneğin, “İyi hissediyorum” dediğimde ne kastederim? Böyle bir sınırlama büyük bir engel teşkil eder. Bu minvalde beliren zorluklar bilinçdışının müdahaleci bir
İnsan duygularının, üzüntüsünün, öfkesinin, nefretinin, tutkusunun, aşkının,sevgisinin önüne geçemez bir otomatizmayla ruhsal büyümeye başlar bu duygular ona çok çeşitli ızdıraplar yaşatır ızdıraplı haller içinde kala kala düşünme melekesini kullanmaya başlar, arayış başlar. Bu duygudan nasıl kurtulabilirim? Bu israfın kaynağı ne ? diye sordukça kendini yardıma açar onun en büyük yardımcısı kendi bilinç alanı ve ruhsal rehberleridir dünya üzerinde yaşayan her birey samimi bir şekilde yardım talep ettikçe, kendi üzerinde çalıştıkça, rahmetini yani yardımını da çeker. Yardımlar çok çeşitli şekillerde gelebilir. Rüya şeklinde olabilir bir kitapla karşılaşabilir bir konferansa gidebilir bir insanla karşılaşabilir o yardım onun iç dünyasında bir yıldırım etkisi yaratır. Bir anda gözündeki perde kalkar ve illüzyon içinde olduğunu anlar.
Sayfa 179Kitabı okudu
Olgunluk çağımda, hayatla ölümün ortasındaki duvarda, kö künden sökme gücü eşsiz, giderek çıplaklaşan bir merdivenin yükselip uzadığını gördüm: rüya. Basamakları, belli bir seviyeden sonra uykunun muntazam tasarrufunu desteklemiyordu artık. Kaotik figürleri, gayet istidatlı ama dramın evrenselliğini kavramaktan aciz adamlara soruşturma alanı teşkil eden rüyanın zerk ettiği derinliğin kafa karıştıran boşluğundan sonra, işte. karanlık uzaklaşıyor ve YAŞAMAK, acı bir alegorik çilecilik biçiminde, bizi bir yerden başka bir yere götürdüğünü sık stk hissettiğimiz ama sadakat, istirap veren sağduyu ve sebat yokluğundan dolayı ancak eksik olarak ifade ettiğimiz olağanüstü güçlerin zaferi oluyor.
Başını kaldırarak tekrar gökyüzüne baktı. Yıldızların ışığını yaratanın yıldızlar olmadığını fark etti. Işık yıldızları yaratıyordu. "Her şey ışıktan oluştu" dedi "ve aradaki boşluk boş değil". Var olan her şeyin tek bir yaşayan varlık olduğunu biliyordu artık. Işık yaşamın bilgi taşıyıcısı idi. Işık canlıydı ve tüm bilgiyi ihtiva ediyordu. Yıldızlardan oluştuğu halde bu yıldızlar olmadığını da fark etti. "Ben yıldızların arasında olanım" dedi. Yıldızlara tonal, yıldızların arasındaki ışığa da nagual adını verdi. İkisi arasındaki alanı ve uyumu yaratanın Yaşam ya da Tasarlayan olduğunu anladı. Hayat olmaksızın, tonal ve nagual da varolamazdı. Yaşam Mutlak Olan'ın her şeyi yaratan Yaratıcı'nın gücüdür. Ve şunu keşfetti: Var olan her şey, Tanrı dediğimiz tek Olan canlının, değişik ifadeleridir. Her şey Tanrıdır. İnsanın algılaması, ışığın ışığı algılamasından başka bir şey değildir. Maddenin bir ayna olduğunu da gördü. Her şey, ışığı yansıtan ve bu ışıkla görüntüler yaratan bir aynadır. İllüzyon dünyası, Rüya kendimizi olduğumuz gibi görmeyi engelleyen bir duman gibidir. "Gerçek biz, saf sevgi, saf ışığız" dedi.
Sayfa 19
Reklam
Lucid Rüyaların Terapötik kullanımı psikoloji ve rüya çalışmalarının kesişimin de büyüyen bir alanı temsil eder. Bilinçli rüya durumunda bireyler zihinsel durumlarını, duygusal yanıtlarını ve hatta düşünce süreçlerini aktif olarak manipüle edebilirler. Bu yetenek psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde yeni ve umut verici yaklaşımları sağlar. Bilinçli rüyaların bir terapi biçimi olarak kullanımı Kognitif davranışçı terapi, düşünce süreçlerimizin, duygusal durumumuzun ve davranışlarımız üzerinde önemli bir etkisi olduğunu savunur. Bu nedenle bu terapi biçimi genellikle bireyin düşünce kalıplarını ve duygusal yanıtlarını değiştirmeyi amaçlar.
Kognitif davranışçı terapi; psikolojinin davranışçı ve bilişsel kuram ilkelerine dayalı bir psikoterapi yöntemidir.
Olgunluk çağımda, hayatla ölümün ortasındaki duvarda, kökünden sökme gücü eşsiz, giderek çıplaklaşan bir merdivenin yükselip uzadığını gördüm: rüya. Basamakları, belli bir seviyeden sonra uykunun muntazam tasarrufunu desteklemiyordu artık. Kaotik figürleri, gayet istidatlı ama dramın evrenselliğini kavramaktan aciz adamlara soruşturma alanı teşkil eden rüyanın zerk ettiği derinliğin kafa karıştıran boşluğundan sonra, işte, karanlık uzaklaşıyor ve YAŞAMAK, acı bir alegorik çilecilik biçiminde, bizi bir yerden başka bir yere götürdüğünü sık sık hissettiğimiz ama sadakat, ıstırap veren sağduyu ve sebat yokluğundan dolayı ancak eksik olarak ifade ettiğimiz olağanüstü güçlerin zaferi oluyor.
Said’in, Oryantalizm Tanımı
“Batı, Doğu’yu üzerinde egemenlik kuracağı alanı tanımlamak, iktidarına bilimselliğin yaratacağı bir meşruiyet zemini sağlamak suretiyle ‘icat eder’. “ [Edward Said]
" Rüya görmek insanların da aralarında olduğu, bu tecrü­beyi yaşayacak kadar şanslı olan bütün türlere bir dizi benzersiz fayda sağlıyor. Bu armağanlar arasında acı verici anıları yumuşatan avutucu bir nörokimyasal banyo ve beynin geçmişteki ve şu anda ki bilgiyi birbirine karıştırarak yaratıcılığa ilham kaynağı olduğu bir sanal gerçeklik alanı da var. "
Reklam
Jung'un bilinç tanımı
• Bilinçli zihin—Jung’un buradaki kavramı, Freud’unkine benzer. Jung, dolaysız bilincimizin bireye özgü olduğunu ve ruhun deneysel olarak inceleyebileceğimiz tek kısmını oluşturduğunu belirtmiştir. Ego, bilincin merkezi ve kimlik duygusudur; algıyı, belleği, düşünceleri ve hisleri düzenler. Ruhtaki başka her şey bilinçdışıdır ve ancak dolaylı yoldan erişilebilir. Bu erişim, rüya analizi, yaratıcı oyun vb. aracılığıyla olabilir. • Kişisel bilinçdışı—Ruhun bu alanı, bütünüyle kişiye özeldir. Bastırılmış arzulardan ve dürtülerden, eşikaltı algılardan ve unutulmuş deneyimlerden oluşur. Egonun bilmediği ya da dolaysız yoldan erişemediği ruhsal içerik, bu alanda bulunur. Başlıca iki tür içeriği vardır: (a) Birinci tür içerik, ya yalnızca yoğunluğunu yitirip unutulduğu ya da bastırıldığı için—yani, bilinç aktif olarak bu içerikten çekildiği için—bilinçdışı hale gelmiştir. Bu içerik, travmatik anıları ve egoyu tehdit eden malzemeyi içerir. (b) İkinci tür içerik, ruha girmiş, ama hiçbir zaman bilince ulaşacak yoğunluğa ulaşmamıştır. Bu kategori, sürekli bombardımana tutulduğumuz duyu izlenimlerinden birçoğunu içerir, çünkü bunların hepsine bilinçli dikkat göstermemiz olanaksızdır. • Kolektif bilinçdışı—bu, arketiplerden oluşur ve bireye özgü değildir, bütün insanlarda ortaktır. Kişisel bilinçdışı gibi aşama aşama oluşmaz, çünkü önceden bireyde bütünüyle oluşmuş durumdadır. Jung, kolektif bilinçdışmı bireysel ruhun gerçek temeli olarak görüyordu.
Sayfa 71 - Optimist YayınlarıKitabı okudu
_Uyuyan Kahin Cayge : Neden Rüya Görürüz?_ _Rüyaların çeşitli işlevleri vardır. Günlük yaşamdaki sorunlara çözümler getirmek, gizli güçlerin ortaya çıkışını hızlandırmak, gelecekteki olayları işaret etmek, gerginlikleri yatıştırmak, duyular üstü algıları geliştirmek, sağlığı korumak ve yaşam için içgörü kazanmak gibi. _Rüyalar, uyanık haldekinden
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.