çocukluğumda, elimden düşürmediğim bilim dergilerinde uzayla ilgili yazılar dikkatimi çekerdi en çok. kara deliklerin, tanrı'nın evrende gezinirken bastığı yerlerde açılan boşluklar olduğunu sanırdım. tanrı dendi mi, aklıma hep yürüyen bir ihtiyar gelirdi. sonsuz boşluğun içinde canı çok sıkıldığı için varlığının bu denli ağır olduğunu düşünürdüm.