Bir yıldız için nebula neyse düşünce için o olan gündüz düşü, uykunun yanı başında konuşlanır ve uykunun sınırı olarak onunla yakından ilgi- lidir. Yaşayan saydamlıklarla dolu bir atmosfer: İşte bilinmeyene bir başlangıç. Ama onun ötesinde Mümkün Olanlar Diyarı uzayıp gider, hem de uçsuz bucaksızca. Başka varlıklar, başka gerçeklerdir orada olan. Doğaüstü bir yanları yoktur, sonsuz doğanın esrarengiz bir deva- mıdırlar yalnızca... Uyku, Mümkün Olan'la temas halindedir, ki ona olası olmayan da deriz. Gecenin dünyası bir dünyadır. Gece, gece olmaklığıy- la bir evrendir.... Bilinmeyen dünyanın karanlık şeyleri, ister hakiki bir İletişim yoluyla olsun, ister uçurumun erişilmez uzaklıklarının hayali bir büyüteç altında büyümesi yoluyla olsun insana komşu oluverirler... ve uyuyan kişi, tam olarak görmeden, hepten bilinçsiz de olmadan bir anlığına o yabancı hayvansallıkları, tuhaf bitki örtülerini, korkunç ya da parlak solgunlukları, hayaletleri, maskları, siluetleri, çok başlı yı- lanları, karambolleri, aysız ay ışıklarını, muğlak mucize bozumlarını, ka- ranlık derinliklerde serpilip büyüyenleri ve ortadan kaybolanları, göl- gede süzülen şekilleri - adına Rüya Görmek dediğimiz ve aslında gö- rünmez bir gerçekliğin yakına sokulmasından başka bir şey olmayan bütün o gizemi görür. Rüya Gece'nin akvaryumudur. VICTOR HUGO, Les Travailleurs de la Mer
Victor Hugo
Victor Hugo
Reklam
Reklam
"Rüya, gecenin akvaryumudur." - Victor Hugo-
Rüya, gecenin akvaryumudur..
İnsanlık tarihi boyunca büyük merak konularından biri olmuştur rüyalar. Uykuya daldığımızda açılan o gizemli kapının ardındakiler, ilim ve bilim adamları, psikiyatrist ve psikolog, sosyolog ve nörologlar için önemli bir araştırma alanı olmuştur. Rüyaların bu kadar merak uyandırmasının elbette en önemli nedenlerinden biri, geleceği bilme arzusudur. Psikoanalizin kurucusu Sigmund Freud rüyaları bilinçaltına giden bir kral yolu olarak tanımlar. Ona göre toplumsal baskıyla bilinçaltına ittiğimiz tüm duygu ve düşünceler uyku sırasında ortaya çıkar...
Rüya, gecenin akvaryumudur.