Oppenheimer filmine dair
Şu sıralar vizyonda olan filmi izleme imkanım oldu. Atom bombasının babası olan J. Robert oppenheimer'in hayatını ve Manhattan projesini konu alan filmde efektleri begendim, olaylar örgüsü biraz kafa karıştırıcı olsada yine Sam amca ve kutsal amerikan sahte adalet sistemine vurgular yapılmış, Oppenheimer'in pişmanlıkları, yaşadığı ruhsal durumlar incelikle aktarılmış. Filmdeki sahnelerden birinde Hiroşima ve Nagazaki"ye bomba atılması sonrasında tebrik için Oppenheimer başkanın yanına davet edilir, Oppenheimer elime kan bulaştı der ama başkanın olaya yaklaşımı , Japonların bombayı kimin yaptığından çok bombayı hangi devletin attığını sorgulayacağını söyler. Evet doğru bencede amerika ve batılı devletler hatta bir çok güya gelişmiş avrupa devletinin adaletleri bir yalandan göstergeden ibarettir, sömürge mantıgı devamlıdır. Güçlü olan haklı gözükmekte sürekli. Ayrica Oppenheimer'ın pişmanlığını süsleyip naif gösterme çabaları gözümden kaçmadı. Filmin başlarında laboratuvarda çalışan Oppenheimer yetkili kişiyi zehirlemek üzere elmaya potasyum siyanür enjekte edip ertesi gün pişman olup geri aldığı gösterilmiş gerçekte almamış, okuldan uzaklaştırılmiş, genel olarak beğendim. Bombanın yapılışı kısa kesilmis daha teknik detaylar beklerdim, keyifli seyirler.
İsimsiz Şiirlerimden :d
Biter miydi günün birinde İsyanımız, oflayıp yakınmamız Memnuniyetsizliğin hediyesi mutsuzluk Ekle şükürsüzlüğü tamamlansın üçgen Bu hastalıkların biri bile yeter fazlasıyla Hayat amacını unutup yanlışa dalmaya Kolay olandı suçu Yaratıcı'ya atmak "Ama"dan yapılmış kalelerin ardına sığınarak Taşları 'elalem' lafından ibaret Nefsini ayakları altına almayandan Kaliteli mü'min olur muydu hiç İnce insanlıktı müslümanlık Kibir, riya ve dünyalık arzular kapıdışı İman derdiyle gözü yaşlı, bağrı yanık
Reklam
CHE’NİN İNTİKAMINI ALAN KADIN: MONİKA ERTL
CHE’NİN İNTİKAMINI ALAN KADIN: MONİKA ERTL İntikam için, hiçbir yol uzun değildir… Hamburg, Almanya, 1 Nisan 1971, sabah 09.40. Derin gök mavisi gözleriyle güzel ve zarif bir kadın, Bolivya konsolosluğuna girer ve hizmet için sabırla beklemeye başlar. Kabul edilmeyi beklerken ofisi süsleyen tablolara kayıtsızca bakar. Koyu renk, yünlü şık
Kürdiesk’in Ölümü
Varlık, sürekli bir değişim ve genişleme halindeyken mutlak ruh sabittir. Teknik olanaklar ve malzeme çağa göre farklılık gösterirken ulaşmaya çalıştığımız ebedi tasavvur kusursuzdur ve bizdeki algılayış kemale ererek derinleşir. Bu yüzden teknik tercih ve üslup ne olursa olsun sanat yapıtı bir ruhun, köklü bir geçmiş çekirdeğinin etrafında
Başkası Yerine İstihare Kılınır Mı ?
📌 *Bedenle yapılan ibadetleri başkasına yaptırmak caiz değildir.* ❗️ Peygamberimiz, "İstihare eden kimse zarar görmez, istişare eden pişmanlık duymaz, iktisatlı yaşayan da geçim sıkıntısı çekmez" buyurmuştur. Peygamberimiz, Sahabilere Kur'ân'dan bir sûre öğretir gibi istiharenin yapılışı ve duasını öğretirdi. Câbir ibn Abdullah (r.anh) şöyle demiştir: Allah Rasulu bize, bütün işlerde istihareyi, Kur'an'dan bir sure öğretir gibi öğretirdi.. (Buharî, Teheccud, 25, Deavât, 49, Tevhid, 10; Tirmizi, Vitr, 18; İbn Mace, Akâme, 188; Ahmed b. Hanbel, III, 344). *Alimler , hadis-i şerifteki Rasulullah’ın “İstihare eden “ sözünden kişinin kendisinin yapması gerektiğine , yine diğer hadis-i şerifte sahabelerin “kendilerine kurandan bir sure gibi öğrettiğini” buyurmasından da , yine kişinin kendisinin yapmasının gerektiğine , başkasının yerine istihare yapılamayacağına karar vermişlerdir.* *Başkası adına istihareye yatılması diye bir uygulama, Peygamberimizin zamanında ve sahabe döneminde yoktur.* *Başkasının yerine istihare yapma diye bir şey hadislerde de geçmemektedir .* *Maliki fakihlerinden İbnu’l-Hac el-Abderî, istiharenin bundan ibaret olduğunu, ayrıca bir işaret almak amacıyla kişinin veya bir başkasının onun adına rüya görmek üzere uyumasının, gün ve kişi adlarından uğur çıkarma gibi davranışlara başvurmasının _bid’at_ olduğunu belirtir. *
DİKTATURA özünün guya legitim olduğunu gözə soxmaq üçün ancaq və ancaq yan-yörəsinə onu mədh edənləri, yaltaqları toplayar və onlardan təbliğat maşını kimi istifadə edər. Xalq şairi, xalq artisti, xalq yazıçısı, əməkdar mədəniyyət xadimi, əməkdar incəsənət xadimi və s. çeşidli adlarla cəmiyyətə ziyalı kimi sırınan mütilərin timsalında mədhçilik ən yüksək səviyyəyə qalxır. Əslində isə onlar ZİYALI deyillər. DİKTATOR sözügedən yaltaqları müxtəlif üsullarla şirnikləndirir və məddaha çevirir (ev vermək, xüsusi təqaüdlər təyin etmək, medal-ordenlər vermək və s.).