"Ruh kelimesi, rehv kökünden türemiştir bilir misin evladım?" dedi usulca. "Rüzgâr gibi geçip gitmek anlamına gelir. Ruh bedene üflenmiş bir esinti gibidir. Hep kaçası vardır, zor durur tende. Biz de onun eteğine dünyalık bağlarız ağırlık yapsın diye. Ondan ağırlaşır ruhumuz. Ruha ağırlaşmak yaraşmaz ki... Ruh uçucudur. Sen ne zaman eteğindeki taşları dökersin, o zaman rahat edersin.
gece bir tabut gibi çöker omuzlarıma bir ölünün iç çekmesi olur rüzgar hüzünle düşünürüm uzaktaki bir evi yıldızlar sayılmaz hasret uzakta hasreti bir ben bilirim
Reklam
“Güçlü bir rüzgâr Tuna’daki balıkları bile sürür götürür.”
Sayfa 293 - Ketebe Yayınları
rüzgar dışarıda esmiyordu sadece, kafamın içinde de esiyordu.
Gönlüme öyle bir ağırlık çöktü ki, hiçbir düşünce onu kaldıramıyor, hiçbir kanat çırpışı onu göklerin en üstün katına yükseltemiyor. Hareket etse bile, toprağı süpürerek ilerliyor, fırtına öncesinde rüzgar şiddetlendiğinde alçaktan uçan kuşların yaptığı gibi. Öz benliğimin üzerine bir kaygı, bir korku çöreklenmiş, depremin ön habercisi gibi.
Bir mumun ışıgında bir rüzgar titriyorken .
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.