Kainattan insana...
Dün güneşli olan hava gitti yerine karla beraber şiddetli bir rüzgar geldi bugün. Bu çiçeklere baktığımda artık yaz mevsimi geldi diye emin bir düşünce oluşmuştu kafamda. Bu sabah değişen hava ile karşılaşınca aklıma biz insanoğlunun hali geldi. Bir insan ne kadar iradeli ve şuurlu olursa olsun illa kış ve yaz mevsimini yaşar. İnsanın ruhen düşmesi ve sonrasında kalkması normaldir. Fıtridir. İnkar edilemez ruhsal bir döngüsü vardır insanın. Bu döngü içerisinde bir defa kötü hissettik diye bin defa hissettiğimiz iyileri görmezden gelip hatırdan silemeyiz. Her insan kendi çapında mevsimini yaşar. O yüzden şuan ne hissediyorsanız hayrıla ve selametle ilerlemeyi arzu etmelisiniz. Düşen de ilerlemeli ayakta olan da. Kainat insanın adeta manevi bir tefsiridir. Okumaya kainatı da dahil etmeyi unutmayalım.🌾
Cidar
Senden gitmek en büyüğü sende kalışların. Ebruli bir hâkiyle sele düşüp yayılan yürek Bir ömür sızacak gözlerimden o sarnıç Lügatımda aynı mana yaşamakla ölmek Senden gitmek en büyüğü sende kalışların. Bin yıldır benimledir hep kavuşmak arefesi Boğazımda düğüm düğüm vermiyor aman Ne vakit güneş kurutup kırsa gülün boynunu Vuslat yolu uzamış
Reklam
Herşey tamamdı uçmak için bir rüzgar bekliyordu ,nerden bilebilirdi rüzgar ters taraftan esecekti.
Bir adam vardı;kolay sevmeyen,kalbini herkese kolayca açmayan,tertemiz duygularla seven,karşılık bulduğunda mutlu olan,uzak durması gerektiğinde duran,gittiğinde de susan... O, kalbinde birini taşımaya razıydı ama sen aynı cesareti gösteremeyip,o kalbe yük olmayı seçtin. Şimdi “ne yapayım?” diyorsun. Ama aslında ne yapacağını en başından beri biliyordun;sadece imkansızlıklarla bürünmüş bir girdapta,elimden tutmayı beceremedin.Rüya dedin ya;halbuki o elden tutmak isteyipte hevesleri kursaklarında kalanlar,adamın rüyasına girip,”senin sevgini hak edenlere karşı sevgini ver” demeleri bile zaten her şeyi anlatmıyor mu? Bu, yüreğiyle sevenlerin hikayesidir,imtihanıdır: Sevip de dokunamamak, özleyip de sarılamamak… İşte sen bu imtihanda çabuk pes ettin,çabuk yıldın,kazanamadın…Belki de gerçek aşk budur.Bazen kavuşmak için değil, bir kalpte sonsuza kadar yaşamak için seversin. Eğer kader yollarımızı ayırdıysa, ona inat, sevgiyi kalbimizde taşımamız gerekmiyor muydu?. Belki dünya bize bir arada olma fırsatı vermez, ama aşk, zamanın ve mekânın ötesindedir. Ve bazen, en büyük kavuşma, hiç ayrılmadığınızı fark ettiğinizde olur. Ve belki bir gün,yıllar sonra,başka hayatların içinde,başka sokaklarda yürürken,rüzgâr sana benim adımı fısıldayacak.Belki bir şarkı,bir koku,bir an, seni ansızın benim gözlerime götürecek.İşte o zaman,her şeyin üstünden geçip gelen o tanıdık sızıyla anlayacaksın… Bazı aşklar, kavuşamasa da hiç bitmez.Bunu anlamak için,sevmek lazım,hissetmek lazım,samimiyet lazım,cesaret lazım,yürek lazım azizim…Vesselam.
MARTENİÇKA... Umarım rüzgâr onu uzaklara taşıyıp gerçek kılar...
"Badiye yaylasında koklasaydım izini, Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar, Seninle yıkasaydım acılar dehlizini, Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihar. Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya, Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya. Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım, Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu, Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.