Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sarılmak En Güzel Eylemdir…!
-Sarılmak sevme sanatıdır.- Sarılmanın hası, bilekçe değil yürekçedir. Sarılacaksanız yürekçe sarılın…! . İlk ve son defa görüyormuş gibi Sık sık, sıkı sıkı sarılın sevdiklerinize. Sarılmak ayakları yerden kesmek, nefesi nefese vurmaktır. Gönlü fethetmek, sağ yana da bir kalp koymaktır. Sarılmak, yarayı sarmak, hasreti orta yerinden
20. Yüzyılın 100 Kitabı
1-Yabancı Albert, Camus ✅ 2-Kayıp Zamanın İzinde, Marcel Proust✅ 3-Dava Franz, Kafka ✅ 4-Küçük Prens Antoine de Saint-Exupéry ✅ 5-İnsanlık Durumu, André Malraux 6-Gecenin Sonuna Yolculuk, Louis-Ferdinand ✅ 7-Gazap Üzümleri, John Steinbeck✅ 8-Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Ernest Hemingway 9-Adsız Ülke, Alain-Fournier 10-Günlerin Köpüğü , Boris
Reklam
Neden?
Fakiri neden ezersin? Müslümana neden saldırırsın? Ateisti neden dışlarsın? Yahudiyi neden öldürürsün? Savaşı neden başlatırsın? Hayvana neden eziyet edersin? Neden insan olmazsın? Öleceksin birgün... Yok olup gideceksin... Ne bu iktidar mücadelesi? Güç gösterisi? Çok değil yüz yıl sonra bütün varlığım yok olacak. Ve bir yüz yıl sonra da mezarım
ne vakte dek arayacaksın o seni hiç düşünmeyeni
434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018501 okunma
Ordan oraya savrulan yaprak gibiyim. Düştüğüm ağacı arıyorum. Rüzgar savuruyor beni bilmediğim diyarlara. Yönümü kaybettim Bulamıyorum ait olduğum yeri Daha ne kadar savrulurum rüzgarda Bulur muyum evimi? Yoksa solup gider miyim yaban ellerde bilmiyorum Rüzgarın ait olduğum yere doğru esmesini diliyorum.
AlegriA
AlegriA
Reklam
#Kendi Kalemimden#
"Bir fısıltı var; çok inceden duyduğum Sönük bir fısıltı, tam olarak duyamadığım ama tanıdık bir ses sanki daha önceden konuşmuştuk. Yok yok aslında hiç konuşmadık, tanımıyorum kendisini ama hiç yabancı da değil. Sanki böyle içimde ve ona ihtiyacım olduğunda hemen bana sesleniyor... Aslında bu çok farklı bir şey; Nası anlatsam böyle, bazen gece yarısı eve döndüğüm oluyor. Sokaklar boş yapayalnız yürüyorum. Bazen de onunla birlikte yürüyorum.. Kimsin diye hiç sormadım. Durmadan benimle konuşuyor, fısıldıyor, benimle yürüyor, benimle büyüyor... Hani delice gibi gelecek, belki de deli diyeceksiniz bana; bazen onun fısıltısını duymak için yalnız kalmak istiyorum. Gece Geç saatlerde eve dönmüyorum. Benimle yürüsün diye en ıssız caddeleri seçiyorum. Galiba benim olmayan beni seviyorum.. Evet evet seviyorum ve özlüyorum.. Bu bende çok ciddi bir saplantı oldu,galiba deliriyorum..." ...Senden sonra ne mi oldu? Bir soğuk rüzgar esti, tüylerim ürperdi ve sonra sessizlik uzun, uzun süren bir sessizlik, gömdüm seni sayfaların arasına kapadım! Ve bir daha hiç...
Uçurtma ve Ağaç
Uzun zaman önce yaşayan eski bir ağaç varmış. Kökleri o kadar uzunmuş ki iki diyara kadar ulaşabiliyormuş. Bir gün dallarından birine bir uçurtma takılmış. Rüzgar çıktıkça uçurtma yükseliyor ve dindikçe tekrar ağaca sarılıyormuş. Ağaç bu duyguyu o kadar çok benimsemiş ki rüzgarın çıkmasını bekler olmuş. Zaman geçmiş ve uçurtması giderek yıpranmış. Rüzgar sonbaharda sert, kışın da ıslak imiş. Uçurtma giderek dökülüyor sarıldığındaki sıcaklık kaybolmaya başlamış. Ağaç artık rüzgarın gelişini istemez olmuş. Onu korumak için dallarını birleştirip sımsıkı kapamış. Bu sayede uçurtma da kalan son parçalar direnebilmiş. Bir gün ağaç kendisine değen rüzgarla irkilmiş. Ve uçurtmasını tutan bağcıktan dallarını serbest bırakmış. Kalan parçalarla uçurtması gökyüzüne doğru yükselmiş ama geriye dönmemiş. Ağaç ise ardından açan filizlerine bakıp "Bu rüzgar ilkbaharın sesine sahip, ılık ve dostane kucaklayışı var. Beklentisiz bir şekilde oraya buraya uçurtmamı uçuruyor." demiş"
Reklam
Her gece gönlümün masalını okuyorsun Ertesi gün beni bir masal gibi unutuyorsun.
Sayfa 209
Bir gün baksam ki gelmişsin Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar 'Gözlerinde bir bitmez, bir tükenmez güzellik' Saçlarında ilkbahar. Bir gün baksam ki gelmişsin Gülüşünde taze serin bir rüzgar Ellerin yine eskisi kadar güzel Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar Y.B.Bakiler
Aynı rüzgar, farklı etki, Üşümek suç gibi geliyor şimdi...
Sayfa 62 - KDYKitabı okudu
"Gerçekten de akşamları rüzgâr camlara vururken, lambayı yakıp elinde bir kitapla ocak başına oturmaktan daha güzel bir şey olur mu?"
• İnsan "kavuşmak" denen rüzgar esecek diye • Bir pencerenin önünde kırk yıl bekler..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.