"... olanaksızdan da öte bir mesafede, saçılmış yıldızlar gibi.."
İki farklı kısımdan oluşan bu eser, iki kapak arası çok fazla sayfa sayısı içermemesine rağmen ağzına kadar dolu. Özellikle Şeytanın Saati isimli kısım bir solukta okunacak mahiyette.
Pessoa okurken baştan güçlü bir sarsıntıyı göze alarak okumak lazım. Gerçek ve gerçek dışı başta olmak üzere her şeyi zıttıyla bütünleştiren, kendi kendine günlerce, aylarca konuşup, yine kendi kendini her konuda ikna edebilecek mükemmel bir düşünce dinamiğine sahip.
Her şeyi sorgulama ve geçersiz kılma boyutunda müthiş bir münazara yeteneği var.
Deli bir rüzgar gibi insan zihnini savurup duruyor, bir bakıyorsun ki nereden nerelere gelmişsin..
Bir şeyin kendisinin değil bize hissettirdiklerinin üzerinde yoğunlaşması en sevdiğim özelliği.
İnandırmak istediği şeye inandırmak, varmak istediği noktaya varmak için hiçbir kural tanımıyor.
Önsözünde bahsedildiği gibi, bu eser tam bir ateş gemisi..