Büyük kadehlerde karanlık çiçek özsularının karıştırıldığı yerde Belki hâlâ kırmızı yukarıya yönelerek ortaya çıkar Artık kokmayan bir pat çiçeği kadehi.
Bu kızıl akik taşının Keskinliğine baktım, tahammül edemedim Gürültülü bir kaçış söylemi Tekerleri delik beygir arabalarının Kavgada kardeşlerin dövüldüğü zeytin dalını Parlak atmosferler gibi parlayanlar süpürür Kendini tekrarlayan alevlenir taşta Palmiye treni yazı taşır avcunda
Reklam
... Aşk seni böyle istiyordu Az ve küçük Seni kazanacak olduğum Yalnızlıkla
Sayfa 132
Bütün hayaller tehlikelere bakıyor Ve sâdece sen hayalsiz devam ediyorsun
Sayfa 105
Sayfa 36
Cesâret ediyorum: Keşke senin olsaydım Öyle içten çevrelenmişim ki seninle Varlığım aynı dokulara sahip Sen yalnız kaldığında bile
Sayfa 36
Sonsuz fakirleştik Bir tek sevgide dirilebiliriz yeniden Hayatımız zâten yamacın eşiğinde Tekrardan geriye azalan bu beklemektir …
Sayfa 150
Reklam
Son gün Tanrı bizi tutuşturacak Yenilenecek her şey o kutsal görüşmede Fısıldayan aletin gümş kanadında Karşılaşılır talih çağrısı gibi sadık muhafızlarla Yasak halkaların katı suskunluğu Kardeşçe sezgilerin döküldüğü dudaklar Olympos’un gülüşünün uçurumlarında geceler Evrende yankılanan duacının şarkısı
Sayfa 64
Hayatım gölgende ışığa durdu Şimdiyse hazır bahşetmeye aşktan Çekerken doğumda annen sancı İçinde çoğalan ruh da oradaydı Siyah ve mamur saçlarının güzelliği Aynı yaza benzeyen başaklardaki gibi Kışın acı sedası beni suçladığında Gözyaşlarım dökülür o manzara karşısında
Sayfa 32
Bir düş gördüm bu gece Eski kederim bekâr ve mutsuzdu Bir sürüye katıverdim kendimi Gizli hayâllerle hiç farkedilemeyen Adımın uçurum kenarını zorlarken Mavisinin en hassas dokusu Duvar dibine sığındı Bir ağaç gibi dallandı görüntü
Sayfa 72
… Sabah açtığımda gözümü Uzun gecenin saklandığı yerden Kımıldamaz duygu ve düşünce -Gizlediğim yoksa bir kurban mı?
Sayfa 73
Reklam
Ve bizim aradığımız gibi çıplaklık Bizi kurtaracak olan bir ışık yönlendiriyor içimize Tuttuğum ellerimden batan için Senin takipçin olarak beni Tanrının şehirlerine gönderen kelimelerin hatırası Benim hayatımdan başka hiçbir şeyi olmayan
Sayfa 149
Ciddi terbiye edilmiş başka kavgalar da tanıyorum Ölümümle hayatım birer yarış atı Bu da içinden derin bir kokunun çıktığı bedel Ölümümün asla özel bir tatlılığa maruz kalmaması Gizli bir kaçışta hızlı geçen sonbaharım San mahsülü elinde tutan efendi ve oğlan çocuğusun
Sayfa 67
Ve dahî sûretinden beni esirgeyen Bir dük gibi taşıdığın adımlarının Bana sunduğu öfke ve övgüden Kutsal adını içime diktiysen resimsiz İmgesini de mühürlersin bu bayrağın Sonsuz âmin şeklinde.
Sayfa 19
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.