Cumhuriyet Yönetimi'nin ekonomi alanında elindeki tek yol haritası; II. Meşrutiyet'ten kalma, 'Milli İktisat tezi ve uygulamaları idi. Bu tezin esası, kapitülasyonların kaldırılması ile gümrüklerin arkasında, milli bir burjuvazi ve sermaye stoku yaratarak sanayileşmekti. Ancak Milli Mücadele sonrasında ülkedeki iki ayrı grup
" B i r i k m i ş
ö f k e s i n i
u z u n
z a m a n d a n
b e r i
h e r h a n g i
b i r
ş e y e
b o ş a l t m a k
i s t e y e n
b i r
i n s a n d ı m . "
shit-head
This refers to a person. Such a person's head is
not actually stuffed with shit, but it might as
well be. A shit-head is a worthless person, a
mean-spirited person, a person you don't want
to spend any time with.
P a r t i ş e f l e r i n e i ş a r e t . –İnsanları bir şeyden yana olduklarını açıkça ilan etmeye zorlamak mümkünse, iç dünyalarında da ondan yana olduklarını söyleyecek duruma getirilmişlerdir genellikle; bundan böyle tutarlı görülmek isterler.
"Benim a d ı m Tairneanach, marifetli Dubhmadinn soyundan, Murtcuideam ve Fiaclanfuil'in o ğ l u . " Ejderha a y a ğ a k a l k ı n c a a ç ı k l ı ğ ı n e t r a f ı n ı saran a ğ a ç l a r ı n üst d a l l a r ı y l a a y n ı hizaya geldim ve b a c a k l a r ı mı biraz daha s ı k t ı m. Ama alana varana kadar bunu u n u t a c a ğ ı n ı v a r s a y ı y o r u m, o yüzden ben k a ç ı n ı l ma z olarak ismimi h a t ı r l a t ma k zorunda kalana kadar bana Tairn diyebilirsin."
Y o l u n o r t a s ı n ı n d e ğ e r i . – Belki de dehanın üretilişi insanlığın sadece sınırlı bir zaman dilimine özgüdür. Çünkü insanlığın geleceğinden, sadece herhangi bir geçmişin son derece belirli koşullarının ortaya koyabildikleri her şeyi birden bekleyemeyiz: örneğin dinsel duygunun şaşırtıcı etkilerini. Bu duygunun kendi zamanı vardı
“ İ n s a n h e r z a m a n i y i e y l e r. ” –Doğa bize bir fırtına gönderdiğinde ve bizi ıslattığında, onu ahlaksızlıkla suçlamıyoruz: peki zarar veren insanlara neden ahlaksız diyoruz? Çünkü onların keyfi davranan, özgür bir istenci olduğunu, doğada ise bir zorunluluk bulunduğunu kabul ediyoruz. Oysa bu ayrım bir yanılgıdır. Sonra: kasten zarar vermeyi bile her koşulda ahlaksızlık olarak tanımlamıyoruz; örneğin bir sivrisineği, sırf vızıltısı hoşumuza gitmediği için, hiç tereddüt etmeden, kasten öldürüyoruz; kendimizi ve toplumu korumak için bir suçlu kasten cezalandırılıyor ve ona acı çektiriliyor. Birinci örnekte kendini korumak ya da kendi keyfini kaçırmamak için kasıtlı olarak acı çektiren bireydir; ikinci örnekte ise devlettir. Her ahlak, m e ş r u m ü d a f a a durumunda kasten zarar vermeyi kabul eder: Yani kendini koruma söz konusu olduğunda. Ama bu iki görüş açısı, insanların insanlara yaptıkları tüm kötü eylemleri açıklamak için y e t e r l i d i r : insan haz almak, ya da acıyı savuşturmak ister; herhangi bir anlamda daima kendini korumak amacıyla eylemektedir. Sokrates ve Platon haklılar: İnsan ne yaparsa yapsın, her zaman iyidir yaptığı, yani: kendine(iyi) yararlı görüneni yapar, anlağının derecesine, akıllılığının her defasındaki ölçüsüne göre.