Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"𝘽𝙞𝙧 𝙙𝙖𝙝𝙖 𝙝𝙞ç 𝙞𝙣𝙘𝙞𝙣𝙢𝙚𝙢𝙚𝙣𝙞𝙣 𝙮𝙤𝙡𝙪𝙣𝙪 𝙗𝙪𝙡𝙢𝙪ş𝙩𝙪𝙢: 𝙀ğ𝙚𝙧 𝙠𝙞𝙢𝙨𝙚𝙣𝙞𝙣 𝙗𝙚𝙣𝙞𝙢 𝙞ç𝙞𝙣 ö𝙣𝙚𝙢𝙡𝙞 𝙤𝙡𝙢𝙖𝙨ı𝙣𝙖 𝙞𝙯𝙞𝙣 𝙫𝙚𝙧𝙢𝙚𝙯𝙨𝙚𝙢 𝙗𝙞𝙧 𝙙𝙖𝙝𝙖 𝙖𝙨𝙡𝙖 𝙗ö𝙮𝙡𝙚 𝙗𝙞𝙧 𝙠𝙖𝙮ı𝙥 𝙮𝙖ş𝙖𝙢𝙖𝙯𝙙ı𝙢."
“Bu albümü 2010 da yaptık ama 2022 de anlaşıldı”
“Ü𝗹𝗸𝗲𝗺𝗶𝘇𝗱𝗲 𝘀𝗮𝘆𝗲𝗻𝗶𝘇𝗱𝗲 𝗴𝗲𝗹𝗲𝗰𝗲𝗸 𝗼𝗹𝗱𝘂 𝗯𝗶𝗹𝗺𝗲𝗰𝗲 𝗢𝗻𝘂𝗿 ş𝗲𝗿𝗲𝗳 𝗯𝗶𝗿 𝗲𝗿𝗸𝗲𝗸 𝗶𝘀𝗺𝗶 𝗱𝗲ğ𝗶𝗹𝗱𝗶𝗿 𝗯𝗲 𝘀𝗮𝗱𝗲𝗰𝗲 𝗦𝘂𝘀𝗺𝗮𝘆ı𝗻 𝘀𝗮𝗻𝗮𝘁çı𝗹𝗮𝗿 𝗯𝘂𝘆𝗱𝘂 𝗶ş𝘁𝗲 𝗸𝗶𝘁𝗹𝗲𝗻𝗶𝘇 𝗦ö𝘇𝗲 𝗴𝗲𝗹𝗶𝗻𝗰𝗲 𝗼𝗿𝘁𝗮𝗹ı𝗸 𝗦𝘁𝗮𝗿’𝗱𝗮𝗻 𝗵𝗶ç 𝗴𝗲ç𝗶𝗹𝗺𝗶𝘆𝗼𝗿 𝗛𝗲𝘀𝗮𝗽 𝘀𝗼𝗿𝘂𝗻 𝘃𝗲 𝗸𝗮𝗳𝗮 𝘆𝗼𝗿𝘂𝗻 𝗗𝘂𝘆𝗮𝗿𝗹ı𝗹ı𝗸𝘁𝗮 𝗴ö𝗿𝗲𝘃𝗶𝗻𝗶𝘇 𝗦𝗮𝘁ış 𝗱üşü𝗻𝗰𝗲 𝗸𝗼𝗿𝘀𝗮𝗻 𝗮𝗹𝗺𝗮𝘆ı𝗻 𝗱𝗲𝗺𝗲𝗸𝗹𝗲 𝗯𝗶𝘁𝗺𝗶𝘆𝗼𝗿 𝗗𝗶𝗻𝗹𝗲𝘆𝗶𝗻 𝘀𝗶𝘆𝗮𝘀𝗲𝘁𝗶𝗻 𝘁𝗲𝗽𝗸𝗶𝘀𝗶𝘇 𝗲𝘀𝗶𝗿𝗹𝗲𝗿𝗶 𝗖𝗮𝗱𝗱𝗲𝗹𝗲𝗿𝗱𝗲 𝗯𝗼ş 𝗴𝗲𝘇𝗲𝗻 ç𝗮𝗿𝗲𝘀𝗶𝘇 𝗻𝗲𝘀𝗶𝗹𝗹𝗲𝗿𝗶 𝗬𝗮𝗿𝗮𝘁𝘁ı𝗻ı𝘇 𝗻𝗲 𝘆𝗮𝗽𝘁ı𝗻ı𝘇 𝗯𝘂 𝘁𝗼𝗽𝗹𝘂𝗺𝗮 𝗯𝗶 çı𝗸𝘁𝗮 𝗴ö𝗿 𝗛𝗲𝗿 𝘀𝗼𝗸𝗮𝗸𝘁𝗮 𝗸𝗼𝗿𝗸𝘂 𝗵𝗲𝗿 𝗯𝗲𝗱𝗲𝗻𝘀𝗲 𝗳𝗮𝗿𝗸𝗹ı 𝘀𝗼𝗿𝗴𝘂 𝘃𝗮𝗿…” {Norm Ender-çıktık yine yollara}
Reklam
𒆜 “𝙈𝙚𝙨𝙚𝙡𝙚 𝙮𝙖ş𝙖𝙢𝙖𝙠 𝙙𝙚ğ𝙞𝙡 𝙠𝙞! 𝙈𝙚𝙨𝙚𝙡𝙚 𝙞𝙣𝙘𝙞𝙣𝙢𝙚𝙙𝙚𝙣, 𝙞𝙣𝙘𝙞𝙩𝙢𝙚𝙙𝙚𝙣 𝙮𝙖ş𝙖𝙢𝙖𝙠. 𝘽𝙚𝙣 ç𝙤𝙠 𝙞𝙣𝙘𝙞𝙣𝙙𝙞𝙢. ••┈✧♡༺༻⁠♡✧┈⁠••
"𝐊𝐚𝐥𝐩 𝐛𝐢𝐫 𝐤𝐞𝐳 𝐤ı𝐫ı𝐥𝐝ı 𝐦ı, 𝐡𝐢ç 𝐤𝐢𝐦𝐬𝐞𝐲𝐞 𝐚𝐥𝐝ı𝐫𝐦𝐚𝐳 𝐯𝐞 𝐡𝐢ç𝐛𝐢𝐫 ş𝐞𝐲𝐢 𝐮𝐦𝐮𝐫𝐬𝐚𝐦𝐚𝐳. 𝐁𝐞𝐥𝐤𝐢 𝐦𝐮𝐭𝐥𝐮𝐥𝐮ğ𝐮𝐧 𝐬𝐨𝐧𝐮 ; 𝐚𝐦𝐚 𝐡𝐮𝐳𝐮𝐫𝐮𝐧 𝐛𝐚ş𝐥𝐚𝐧𝐠ı𝐜ı𝐝ı𝐫 𝐛𝐮." 𝐃𝐨𝐬𝐭𝐨𝐲𝐞𝐯𝐬𝐤𝐢
ℌ𝔦ç𝔟𝔦𝔯 ş𝔢𝔶 𝔰𝔞𝔡𝔢𝔠𝔢 𝔦𝔶𝔦 𝔡𝔢ğ𝔦𝔩𝔡𝔦𝔯, 𝔰𝔞𝔡𝔢𝔠𝔢 𝔨ö𝔱ü 𝔡𝔢 𝔡𝔢ğ𝔦𝔩𝔡𝔦𝔯. ℌ𝔢𝔯 𝔰𝔬𝔫𝔲ç 𝔶𝔞 𝔡𝔞 𝔡𝔢𝔫𝔢𝔶𝔦𝔪, 𝔬𝔫𝔲 𝔞𝔩𝔤ı𝔩𝔞𝔪𝔞 𝔳𝔢 𝔶𝔬𝔯𝔲𝔪𝔩𝔞𝔪𝔞 𝔨𝔞𝔟𝔦𝔩𝔦𝔶𝔢𝔱𝔦𝔫𝔢 𝔤ö𝔯𝔢 𝔡𝔢ğ𝔦ş𝔦𝔯. 𝔅𝔲𝔯𝔞𝔡𝔞 𝔪𝔢𝔰𝔢𝔩𝔢 𝔰𝔢𝔫𝔦𝔫 𝔞𝔩𝔤ı 𝔨𝔞𝔟𝔦𝔩𝔦𝔶𝔢𝔱𝔦𝔫𝔡𝔢𝔡𝔦𝔯. 𝔜𝔬𝔯𝔲𝔪 𝔶𝔞𝔭𝔞𝔟𝔦𝔩𝔪𝔢 𝔟𝔢𝔠𝔢𝔯𝔦𝔫𝔡𝔢𝔡𝔦𝔯. 𝔇𝔢ğ𝔢𝔯𝔩𝔢𝔫𝔡𝔦𝔯𝔪𝔢 𝔶𝔦 𝔶𝔞𝔭𝔞𝔫 𝔶ü𝔯𝔢ğ𝔦𝔫𝔦𝔫 𝔤ü𝔠ü𝔫𝔡𝔢𝔡𝔦𝔯.
ꜰᴀʀᴋ ᴇᴅİʏᴏʀᴜᴍ ᴋİ İɴꜱᴀɴɪɴ ᴋᴜʀɢᴜʟᴀᴅɪĞɪ ʜᴀʏᴀᴛ ʜᴇᴘ ʏᴀʀɪᴍ ᴋᴀʟɪʏᴏʀ. ʏᴇʀʟİ ʏᴇʀİɴᴇ ᴏᴛᴜʀᴍᴀʏᴀɴ, İĞʀᴇᴛİ ᴅᴜʀᴀɴ Çᴏᴋ Şᴇʏ ᴠᴀʀ. ᴀɴʟɪʏᴏʀᴜᴍ ᴋİ ʜᴀʏᴀᴛ ʜᴇᴘ ʙᴇᴋʟᴇɴᴍᴇᴅİᴋ Şᴇʏʟᴇʀᴅİʀ. ᴋᴜʀᴀʟ ʙÖʏʟᴇ...
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Reklam
кϋçϋк şεүℓεяε gεяεğιη∂εη çσк σ̈ηεм vεяεηℓεя, εℓιη∂εη вϋүϋк ιş gεℓмεүεηℓεя∂ιя.
"Anladınız mı beni? Çarmıhtakine karşı Dionyssos..."
Bugüne değin “doğru” (Wahrheit) dedikleri ne varsa yalanın en kötüsü, en iki yüzlüce, en iğrendirici biçimi olarak açığa çıkarılmıştır: o kutsal “sözde neden”, insanlığı d ü z e l t m e k , gerçekte yaşamın iliğini, kanını emecek bir kandırmaca olarak töre bir kan emicilik olarak ortaya çıkarılmıştır: Törenin ne olduğunu bulan, onunla birlikte
Ecrasez l'infame! : Ezin alçağı! (Voltaire'in kiliseyi kastederek söylediği söz.)Kitabı okudu
Bir insan türüne değer biçmek için onun sürüp gidişinden ne sonuç çıkarılıyor bu düşünülmelidir – varoluş koşullarını bilmelidir onun. İyilerin varoluş koşulu bir y a l a n d ı r : başka bir deyimle gerçekliğin temelde ne türden olduğunu, hangi anlamda alınırsa alınsın, görmek i s t e m e m e k t i r . Oysa gerçek tüm iyiliksever içgüdüleri gerektirecek, o beceriksiz, iyi ellerin ikide bir kendi işine karışmasına göz yumacak türden d e ğ i l d i r. Genelde tüm türden s a k ı n c a d u r u m u n u bir karşı çıkış, ortadan kaldırılması gereken bir şey diye anlamak, e ş s i z b i r n i a i s e r i e ‘dir [bönlük] tümden ele alınırsa, sonuçları bakımından açık bir yıkım, korkunç bir salaklıktır.
Biliyorum başıma geleceği. Söylenecek adım, günün birinde korkunç bir olayın anısıyla benim, -yeryüzünde benzeri görülmemiş bir bunalımın, çok derin bir vicdan çatışmasının (Gewissens-Callision), o güne değin istenmiş, inanılmış, kutsallaştırılmış ne varsa, tümüne karşı yöneltilecek bir sözün anısıyla. Ben bir dinamitim, insan değilim. Din kurucularını anımsatan bir yanım yoktur benim tüm bunlara karşın, -ayaktakımının işidir dinler, dokununca dindar birine, yıkamam gerekir ellerimi. İstemiyorum “inananları”; biraz acımasızım kendi kendime inanç konusunda bile, öyle sanıyorum, yığınlar için değildir konuşmam benim…Ödüm kopuyor, korkuyorum, günün birinde e r m i ş l e r katına koyacaklar beni diye. Anlıyorsunuz, ö n c e d e n çıkarıyorum bu kitabı gelecekte benim adıma sarsaklıklar yapmasınlar diye. İstemem ermiş olmak bir soytarı olayım daha iyi…Sanırım öyleyimdir de. Buna karşın, daha doğrusu karşın d e ğ i l –ermişlerden daha iyi dolandırıcı gelmemiştir çünkü, - Benim ağzımdan doğrulardır çıkan. Ancak k o r k u n ç t u r benim doğrularım: bugüne değin yalana doğru dediler çünkü.
Reklam
…bundan daha da önemlisi, düşünce konusunda gittikçe kendine çeki düzen vermeye çalışan, gittikçe uyuşuk duruma gelen, içgüdü yönünden yoksullaşan Alman ulusuna saldırmaktır sanırım. Ellerine ne geçerlerse yiyorlar hep, karşıtlarla besleniyorlar, ister “inanç” olsun, ister “bilimsel düşünce”, ister “Hrıstiyanlığa özgü sevgi” olsun, ister évangile
Hınç duygusundan doğmuştur Hrıstiyanlık, o özden. Yoksa Tanrısal bir ö z d e n değil sanıldığı gibi, - Bir karşı devinimdir gerçekte, s o y l u değerlerin egemenliğine karşı büyük bir ayaklanmadır. İ k i n c i incelemede v i c d an (Gewissen) psikolojisi var: Sanıldığı gibi “insanın içindeki Tanrı sesi” d e ğ i l , -boşalmayınca dışa doğru gerilere yönelen kan dökme içgüdüsü. İlk kez burada kan dökücülük, kültürün en eski, en gerekimli temellerinden biri olarak çıkarılıyor ışığa. Ü ç ü n c ü inceleme şu sorunun yanıtını veriyor: çilecilik, rahiplik ideali gerçekte kötü mü kötü bir ideal bir bitiriş istemi, bir gericilik [décadance] ideali iken neden böylesine sınırsız bir güç kazanmıştır? Yanıt: Sanıldığı gibi papazların arkasında olduğu için d e ğ i l Tanrı, yalnızca faute de mieux [daha iyisi olmadığından] – Şimdiye değin biricik ideal o olduğu için, yarışanı olmadığı için “İnsan hiçbir şey istememektense hiçliği istemeyi yeğler”…
Zerdüşt’ü yazdığım yıllar, özellikle de ondan s o n r a k i evre korkunç bir mutsuzluk dönemi olmuştu. Pahalıya mal olur insana ölümsüzlük: bin kez ölür insan daha yaşarken bunun karşılığında. –Bir şey vardır büyük işin öç alması diye. Yapıt olsun, edim olsun, bir kez tamamlanmaya görsün büyük iş, yapanın karşısına dikilir. Bu işi yaptığından g ü
Şöyle bir göz atalım yüzyıl sonrasına, benim iki bin yıldan beri doğaya karşı olumsuz girişimlerden ve insanın yozlaştırılmasından yakınmam etkili olmuş, başarıya ulaşmıştır, diyelim. Yaşamın bu yeni kesimi, görevlerin en büyüğünü, daha yüksek bir insanlık yetiştirmenin sorumluluğunu yüklenecek, bunun bir bölümü olarak da soysuzlaşmış, asalaklaşmış her nesnenin acımaksızın yok edilmesini üstlenecek. Dionyssosça bir durumun bile yeniden ortaya çıkabileceği o y a ş a m s a l b o l l u ğ u yeryüzünde olanaklı kılacaktır. Ben t r a g i k bir çağı bildiriyorum: insanlık en acımasız, en zorunlu savaşları, u f a k b i r a c ı d u y m a k s ı z ı n arkada bıraktığı evrede, yaşamı onaylamanın en yüksek sanatı olan tragedya yeniden doğacaktır.
e ğ e r b e n g e l e m e z s e m y a ğ m u r l a r g e l e c e k
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.