"Çok ağlayınız, ağlamıyorsanız da ağlarmış gibi yapın." diye buyuran nebevi tavsiyeye kulak verin. Mübarek yüzünde gözyaşı izi oluşmuş ama biz yaşadığı çağa asr-ı saadet diyoruz. En baştan onun (a.s.m.) varlığı saadettir. Öyle bir saadet ki kalbi çatlatıp uzuvların görevini unutturmuştur, gözler o devirde sevinçten ağlamıştır. Gözün görmesi sermaye, kârı gözyaşıdır. O devir ki küfrün karanlığında iman meşalesini ruhlarından taşan nur ile taşımışlar. Küfrün sokakları, kulakları, akılları kirleten pisliğine karşı gözyaşları kalkan olmuş. Hiç bir kimse onların ağladığı kadar ağlamamıştır hiç bir devirde.
S. Muhammed Saki Erol
İnsan bir yolcu. Rabb'inden gelip yine O'na dönen yolda, bazan tökezleyip düşen, bazan da kanatlanıp uçarcasına yol alan bir yolcu. Altında, dizgini sağlam tutulmazsa hangi çıkmazlara götüreceği belli olmayan bir binek: Nefis Ve her an önüne düşüp yolundan saptırmaya hazır sahte bir kılavuz: Şeytan. Yolun da yolculuğun da farkında olan insanın adı mümin. Elinde vahiy pusulası, önünde rehberlerin en güzeli.. Ve bir kafile: Başında o en güzel rehberin verâset makamında bir kılavuz. Yaratıcının bahşettiği kulluk ve halifelik sıfatına yaraşır bir yolculukla, yine O'na yürüyen bir kutlu kafile..
162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.