Pater'in Rönesans'ında -hayatımı çok tuhaf bir biçimde etkileyen o kitapta- Dante'nin isteyerek hüzün içinde yaşayanları "Cehennem"in derinliklerine yerleştirdiğini okuyuşumu, bunun üzerine fakülte kütüphanesine gidip İlahi Komedya'nın "güzel havada somurtanların" iç çekip iç karartıcı bataklığın dibinde yattıkları bölümünü okuyuşumu anımsıyorum: Tristi fummo nell'aer dolce che dal sol s'allegra' ["Güneşin neşe saçtığı güzel havada hüzünlüydük."]
Sayfa 103Kitabı okudu
... Yine Hallâc kapıya varınca kapıyı çaldı. Kendisine , “ Ya Hallâc, bu kapıdan ancak beşeriyet sıfatından arınmış ve terk etmiş olanlar girebilir” diye nidâ edildi. Bu nedenle o, sevgi sebebiyle öldü, aşkla eridi. Ruhunu kapıda teslim etti. Hüseyin Mansur El- Hallâc ( m.s 922 )
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
Musa Aleyhisselam’ın ümmeti, “Ya Musa! Rabb’imizi yemeğe davet ediyoruz. Buyursun bir gün misafirimiz olsun. Nemiz varsa ikram etmeye hazırız” dediklerinde Musa Aleyhisselam, onları azarladı. “Nasıl olur, Allah (hâşâ) yemekten, içmekten ve mekândan münezzehtir” diyerek bir daha böyle bir şeyi akıllarından bile geçirmemelerini tembihledi. Fakat
Sayfa 46 - 46 ve 47. Sayfalar
k.s
Nazım Hikmet'in, hakkında bir destan yazarak ilk komünist diye gösterdiği "Vâridat" isimli eserin sahibi Şeyh Bedrettin, din büyükleri gözünde dalâlette bir insandır ve muhakeme edilirken "Kendi cezanı kendin biç!" diyen şeriat hakimine "Benim cezam idamdır!" cevabını vermiş ve öz hükmüyle başını kılıca teslim etmiştir. Şeyh Bedrettin'in dünyası, İslâm ölçülerine tamamiyle aykırı şekilde; herkesin rast geldiği kapıyı çalarak o evin gıda maddelerine, malına, hattâ kadınına kadar el uzatmayı mubah gören behimî (hayvanca) bir hayalden ibarettir ve aynı hayvanî psikolojiden başka dayanılan hiçbir fikir mesnedine mâlik değildir. Fakat cemiyetlerin birtakım iç illetlerini sömürmek ve bazı uzak benzerliklerini alet diye kullanmaktan başka sanatı olmayan komünizm, fare kılı ile fil kılı arasındaki ayniyeti, fare ile filin aynı şey olduğu gözbağclığına kadar götürür ve Seyh Bedrettin'i ilk komünist olarak gösterir.
Şeytanın bu tuzağına karşı Hz. Âdem (a.s.) de Allah'a (c.c.) der ki: “Ya Rabbi! Onu benim üzerime saldın, eğer senin yardımın olmazsa ona karşı kendimi savunamam, bana yardım et.” “Senin soyundan her yeni doğan çocuğun başına meleklerden bir koruyucu veriyorum.” “Daha isterim.” ”İyiliklerin mükâfatını on kat veririm.” “Daha da isterim."
Sayfa 35
Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Hâlık-ı Kerimim! كُلُّ اٰتٍ قَر۪يبٌ sırrıyla ben şimdiden görüyorum ki: Yakın bir zamanda kefenimi giydim, tabutuma bindim, dostlarıma veda eyledim. Kabrime teveccüh edip giderken, senin dergâh-ı rahmetinde, cenazemin lisan-ı haliyle, ruhumun lisan-ı kaliyle bağırarak derim: "El-Eman el-Eman! Yâ Hannan! Yâ Mennan!
Sayfa 169 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
Reklam
522 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.