Hz. Ali anlatıyor: Allah Resûlü şöyle buyurdu: "Rabbim bana: 'Memnun oldun mu yâ Muhammed!' diye nida edecek. Ben de 'Evet, memnun ve hoşnut oldum.' deyinceye kadar ümmetime sefaat edeceğim." Sonra, Hz. Ali şöyle dedi: "Sizler ey Iraklılar, Allah'ın kitabındaki en ümit verici âyetin "Ey aşırılıklarla kendilerine yazık eden kullarım, Allah'ın rahmetinden ümidinizi asla kesmeyin. Çünkü, Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, gafûr ve rahîmdir." (Zümer, 53) âyeti olduğunu söylüyorsunuz." "Evet, biz bu kanaatteyiz; bunu söylüyoruz." dediler. Hz. Ali buna karşılık şöyle buyurdu: "Fakat, biz ehl-i beyt olarak Kur'ân'daki en ümitvar âyetin 'Rabbin sana mutlaka verecek ve sen razı olacaksın." (Duhâ 93/5) âyeti olduğunu söylüyoruz. Bu ise şefaattir."
Sayfa 256Kitabı okudu
izz b. Abdisselâm'ın öğrencilerinden el-Bâci hâdiseyi şöyle nakletmektedir: "Hocamız bir Bayram günü Eyyübi Hükümdarı Eyyûb'un yanına kaleye gitti. Orduyu ve devlet erkânını hükümdarın önünde saf saf dizilmiş halde gördü. el-Meliku's-Salih de Bayram günlerine özgü bir şaşaa içerisinde, Mısır hükümdarlarının âdeti üzere süslü
Reklam
﴾ Ali Imran 38,39,40 ﴿
Zekeriyya (A.S), işte orada Rabbine dua etti: "Rabbim, bana Senin katından temiz bir nesil bağışla, muhakkak ki sen duayı en iyi işitensin" dedi. ﴾ Ali Imran 38 ﴿ Bunun üzerine, o (Zekeriyya A.S) mihrabda kaim olarak namaz kılarken, melekler, “Allah'ın, onu, Allah'tan bir kelimeyi (Hazreti İsa'yı) tasdik edici olarak, seyyid, nefsine hakim, ve Nebî olan, salihlerden "Yahya" ile müjdelediğini” nidâ ettiler (bildirdiler). ﴾ Ali Imran 39 ﴿ Zekeriyâ A.S) : "Rabbim benim oğlum nasıl olur, bana ihtiyarlık erişmişken. Ve benim kadınım da kısırdır.” dedi. (Allah da ): "İşte böyle, Allah dilediğini yapar." buyurdu. ﴾ Ali Imran 40 ﴿
Hadisi şerif
Müslüman bir kul Allah rızası için bir din kardeşini ziyaret ederse semadan bir melek kendisine, 'Halin güzel olsun, cennet senin için hoş olsun' diye nida eder. Allah Teâlâ da arşının melekûtunda, ‘Kulum benim rızam için ziyaret etti, onun ziyafeti bana aittir' buyurur. Allah Teâlâ o kul için cennetten başka bir mükâfata razı olmaz.
Sayfa 234Kitabı okudu
"El-Aman el-Aman! Yâ Hannan! Yâ Mennan! Beni günahlarımın hacaletinden kurtar!" İşte kabrimin başına ulaştım, boynuma kefenimi takıp kabrimin başında uzanan cismimin üzerine durdum. Başımı dergâh-ı rahmetine kaldırıp bütün kuvvetimle feryad edip nida ediyorum: "El-Aman el-Aman! Yâ Rahman! Yâ Hannan! Yâ Mennan! Beni günahlarımın ağır yüklerinden halas eyle!" İşte kabrime girdim, kefenime sarıldım. Teşyi'ciler beni bırakıp gittiler. Senin afv ü rahmetini intizar ediyorum. Ve bilmüşahede gördüm ki: Senden başka melce' ve mence' yok. Günahların çirkin yüzünden ve masiyetin vahşi şeklinden ve o mekânın darlığından bütün kuvvetimle nida edip: El-Aman, el-Aman! Yâ Rahman! Yâ Hannan! Yâ Mennan! Yâ Deyyan! Beni çirkin günahlarımın arkadaşlıklarından kurtar, yerimi genişlettir. İlahî! Senin rahmetin melceimdir ve Rahmeten lil-Âlemîn olan Habib'in (A.S.M.) senin rahmetine yetişmek için vesilemdir. Mesnevi-i Nuriye - 169
Allah bize günde beş defa bu Mirac'ı nasip etmiş ve kendisine davet ediyor. Minarelerden Hayye ale's-salâh ! Hayye ale'l-felâh! "Allah'ın bu davetine gelin!" diye nidâ olunuyor. Müslümanların beş vakit namazının kıymetini bilmesi lazım! Aşk ile şevk ile davete icabet yapılması gerekiyor ! Huzûr-ı Rabbü'l-İzzet'e namazla çıkması gerekiyor, divana sırasında dua etmesi gerekiyor. İnsana senede bir defa Miraç kandili nasip oluyor ama namazını beş günde defa mü'minin miracı olduğunu hiç unutma! Namazı bundan sonra da böyle aşk ile şevk ile kılmaya gayret edelim.
Reklam
107 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.